"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirket yaş sebze ve meyve işlemesi nedeniyle sezonluk çalışan bir şirket olduğunu, davalı ile arasında abonelik sözleşmesi imzalandığını ve faturaların düzenli ödendiğini, davalı tarafından hatalı ölçüm yapıldığı gerekçesiyle 14.05.2019 tarihli ve 31.505,20 TL bedelli ile 13.05.2019 tarihli ve 141.625,60 TL bedelli faturaların düzenlenerek gönderildiğini, mevzuata ve sözleşmeye göre elektrik şirketinin en fazla altı ayda bir sayaç ve trafoları kontrol etmesi gerektiğinden, hatalı ölçüm iddiasının geriye doğru en fazla altı ay ileri sürülebileceğini, davalı yanca bu süreye riayet edilmemiş olduğunu ileri sürerek; 14.05.2019 tarihli 31.505,20 TL bedelli ve 13.05.2019 tarihli 141.625,60 TL bedelli faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davaya konu edilen faturalar kapsamında yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu, davaya konu her iki faturanın da okuma tarihleri Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin yürürlük tarihi olan 30.05.2018 tarihinden öncesine ait olduğundan söz konusu tarihlerde yürürlükte olan 08.05.2014 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin somut olaya uygulanacağının açık olduğunu, bahse konu faturaların aboneliğe ait endeks bilgileri baz alınarak yasal mevzuata uygun olarak tahakkuk ettirildiğini, hatalı ölçüm yapıldığı iddiası ile geçmişe yönelik hesaplama yapılamayacağına ilişkin davacı tarafın iddia ettiği hususların yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; elektrik mühendisinden alınan bilimsel verilere uygun, mevzuatla uyumlu, denetime elverişli raporda ölçü sistemindeki 3 adet akım trafosundan iki tanesinin arızalı olduğunun ve sayacın kaydetmesi gereken değerden 1/3 ünü kaydettiğinin tespit edildiği, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 14/1-b maddesi dikkate alınarak davacı şirketin kesilen faturaların 164.150,93 TL'sinden sorumlu olduğu, 8.979,87 TL'sinden ise sorumlu olmadığının belirlendiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 8.979,87 TL'lik kısım için davacı şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı şirketin hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeden faturaları iptal etmesinin lehine kazanılmış bir hak doğurduğunu, iptal edilen fatura dönemi için 2. defa faturalandırma yapılmasının hukuka aykırı olduğu gibi şirketin kendi mevzuatına da aykırı olduğunu, matematiksel bir veriye dayanmayıp varsayıma dayalı bir raporla aleyhine verilen kararın doğru olmadığını, elektrik sayacının eksik tüketim kaydettiği düşünülse bile bu döneme ait birim fiyatları kullanılması gerekirken cari birim fiyatlar üzerinden hesaplama yapılmadığını, davalı şirketin tüketiciye karşı olan ve yönetmelikte belirtilen 6 ayda bir denetim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bölüşük- müterafik kusur ve hakkaniyet indirimi gibi kurumların dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı şirkete ait tesisata bağlı sayacın 01.05.2016 - 28.05.2018 tarihleri arasında 2/3 oranında eksik kaydettiği kabul edilerek eksik tüketim hesabı yapılmışsa da 28.05.2017 - 28.05.2018 tarihleri arasında gerçekleşen tüketim miktarının hesabında hataya düşülmüş olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ölçüm sistemindeki akım trafolarının arızalı olması nedeniyle 01.05.2016-28.05.2018 tarihleri arasında normal olarak kaydedilmesi gereken miktarın 1/3'ü kadarlık kısmının kaydedildiği davalı elektrik şirketi tarafından tespit edilerek eksik tüketim bedelleri için davaya konu edilen 14.05.2019 tarihli ve 31.505,20 TL ile 13.05.2019 tarihli ve 141.625,60 TL tutarındaki faturaların düzenlendiği, elektrik mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan raporda Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince davalı şirketin eksik tüketimi talep edebileceği sürenin 12 ay ile sınırlı olduğu, buna göre 28.05.2017 - 28.05.2018 tarihleri arası dönem için düzenlenecek fark faturası tutarının 164.150,93 TL olarak belirlendiği, sayacın eksik tüketim kaydettiği miktarın, sayaç dışı bir unsurdan kaynaklanması ve bunun dağıtım şirketince 07.04.2018 tarihinde yerinde yapılan periyodik incelemede teknik olarak tespit edildiği dikkate alındığında, uyuşmazlığa 08.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanacağının açık olduğu, dava konusu fatura düzenlenirken gecikme faizi ve buna ilişkin KDV'nin hesaplanmadığı, sadece eksik tüketim kaydedilmesi nedeniyle ek tahakkuk farkının hesaplandığının anlaşıldığı, ölçüm sistemindeki akım trafolarının arızalı olması nedeniyle eksik tüketim kaydedilmesinde davalı şirketin kendisine düşen edimi ifada ihmal gösterdiğinden söz edilemeyeceğinden, müterafik kusurlu olduğundan da bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, abonenin kusuru dışında herhangi bir nedenle sayacın doğru tüketim kaydetmemesi üzerine tahakkuk ettirilen fark tüketim tutarından dolayı menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
08.05.2014 tarihli ve 28994 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin "Sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti" başlıklı 14 üncü maddesi; "(1) Sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle;
(...) b) Doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde,
1) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın sayaç dışı bir unsurdan kaynaklanması ve bunun dağıtım şirketince yerinde yapılan incelemede, teknik olarak tespit edilmesi durumunda bu tespit dikkate alınarak,
(...) hesaplama yapılır ve fark tüketiciye iade veya fatura edilir.
(...) (2) Faturaya esas süre, doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde on iki ayı geçemez. Söz konusu bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde ise, faturaya esas sürenin başlangıcı olarak, son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi esas alınır. Ancak bu süre hiçbir şekilde doksan günü geçemez.
(...)
(4) Bu madde kapsamında yapılan faturalama işleminde sayacın hiç tüketim kaydetmediği veya eksik tüketim kaydettiği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz ..." düzenlemesi yer almaktadır.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yukarıda yer verilen hükümler uyarınca hazırlandığının ve denetime uygun olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.