"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/154 E., 2022/1474 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/397 E., 2020/129 K.
Taraflar arasında birleştirilerek ve karşılıklı görülen tazminat, itirazın iptali davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı, birleşen dosyada davacı ve karşı davalı...San. ve Tic. A.Ş. vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı, birleşen dosyada davacı ve karşı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen davaya konu dava değeri 13.153,22 TL, birleşen dosyadaki karşı davaya konu dava değeri 8.529,44 TL olup; birleşen davada reddedilen, birleşen dosyadaki karşı davada kabul edilen ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığından birleşen dosyada davacı ve karşı davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı/karşı davalı vekili Avukat ... ile davalı/karşı davacı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı asıl davada; müvekkilinin davalı ile imzaladığı "Hukuki Danışmanlık Sözleşmesi" kapsamında davalı şirkete hukuki danışmanlık hizmeti vermeye başladığını, müvekkilinin davalı şirketin hukuki danışmanlığını yapmasının yanında davalının taraf olduğu davaları vekil sıfatı ile takip ettiğini ancak müvekkilinin takip ettiği ve ayrıca ücrete tabi olan davalar ve icra takipleri için davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirket yetkilisinin 20.10.2016 tarihinde müvekkilinin ofisine gelerek derdest davalardaki takip yetkisini sözlü olarak sonlandırdığını, sözlü olarak azledildiğini, bu tarihten sonra yeni vekilin derdest davalara vekalet ibraz ettiğini ve davacının muvafakatinin alınmadığını, müvekkilinin 20.10.2016 tarihinde devam eden davaların listesini davalı şirkete gönderdiğini ve sözleşmedeki sorumluluğun yerine getirilmesini talep ettiğini, davalı şirket tarafından konuya ilişkin cevap verilmediğini, İzmir 7. Noterliğinden keşide edilen 30.11.2016 tarihli 9771 yevmiye no.lu ihtarname, 02.12.2016 tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı şirketin ödeme yapmadığını ve cevap vermediğini, takip edilen toplam 335 adet davanın vekalet ücretinin ve aylık 1.531,75 TL danışmanlık ücretinin Ekim-Kasım-Aralık aylarına yönelik toplam 4.593,75 TL'sinin ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.593,75 TL ödenmeyen danışmanlık ücreti ve 100.000,00 TL ödenmeyen dava ve icra vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilerek her davaya vekalet ibraz tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiş, 05.11.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile vekalet ücreti alacağı talebini fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla 200.000,00 TL'ye yükseltmiş, davacı ... yargılama sırasında 04.07.2021 tarihinde vefat ettiğinden mirasçılarının davaya dahil edildiği görülmüştür.
2. Birleşen dosyada davacı vekili; davalının davacı şirketin avukatı olarak Uşak İcra Hukuk Mahkemesinde 86 adet dava açtığını, sonrasında işçilerle anlaşılması nedeniyle bu davalardan feragat edildiğini, davalının işbu kararların kesinleşmesinden sonra artan gider avanslarını elden çektiğini ve bu paraları müvekkili şirkete iade etmediğini belirterek, artan 8.415,00 TL gider avansının tahsili için Uşak 2. İcra Müdürlüğü 2017/3689 E sayılı dosya ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini, icra-inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
3. Birleşen dosyadaki karşı davada davacı vekili; İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/397 E. sayılı dosyasına konu edilen son aylara ilişkin 4.593,75 TL ödenmeyen danışmanlık ücreti hariç, müvekkiline davalı tarafından ödenmeyen danışmanlık ücretlerinin bulunduğunu, takas-mahsup sonucunda müvekkiline ödenmeyen bakiye danışmanlık ücreti alacağı bulunduğunu, taraflarca imza altına alınan "Hukuki Danışmanlık Sözleşmesi" nin 5 inci maddesi uyarınca müvekkilinin şehir dışında girmiş olduğu duruşmalar sebebiyle yol masrafının da verilmesi gerektiğini, müvekkilinin birçok duruşmaya gittiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla asıl davada talep ettikleri danışmanlık ücretinden ayrı olarak şimdilik; 1.000,00 TL ödenmeyen bakiye danışmanlık ücretinin ve 250,00 TL yol masraflarının yasal faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiş, 05.11.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi tarafından, 8.050,25 TL ödenmeyen danışmanlık ücreti ile 8.894,19 TL ödenmeyen yol masrafı hesap edilmiş olmakla toplam 16.944,44 TL'den birleşen davada talep edilen 8.415,00 TL artan gider avansı için hapis hakkı/takas-mahsup hakkı kullanılması nedeniyle (16.944,44 TL - 8.415,00 TL) toplam talebini 8.529,44 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili; davacının 20.10.2016 tarihli bir yazı göndererek vekalet ilişkisini bu tarih itibariyle yazılı olarak sonlandırdığını bildirdiğini, dolayısıyla dilekçesinde belirttiği 2016 yılı Ekim-Kasım-Aralık ücretlerini talep edemeyeceğini, davacının aylık ücret alacağının kalmadığını, davacının dayandığı ücret sözleşmesi geçersiz olduğundan her dava için alacağı bir ücret olmadığını, dava listesinde 42 adet dosya listesi olduğunu, davacının dilekçesinde belirttiği bazı davaların şirketin diğer avukatları tarafından takip edildiğini, bu davalardan dolayı davacının bir alacağının olmadığını, davacının hangi dosyalardan karşı vekalet ücreti ve masraf tahsil ettiğini dosyaya bildirmesi ve ilgili evrakları ibraz etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
2. Birleşen dosyada davalı ve karşı davacı vekili; Uşak İcra Mahkemesindeki davaların bir kısmından çekilen gider avanslarının danışmanlık hizmet alacağına mahsup edildiğini, asıl dava dosyasında dava konusu edilmeyen danışmanlık hizmet alacaklarına ilişkin olarak hapis hakkının kullanıldığını, birleşen davacının müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak birleşen davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı avukatın davalı şirketin taraf olduğu davaların bir kısmını vekil sıfatı ile takip ettiği, taraflar arasında 01.11.2011 tarihinde imzalanan Hukuki Danışmanlık Sözleşmesinde 1.000,00 TL+KDV olarak belirlenen ücretin danışma hizmeti için kararlaştırıldığı, dava ve icra takipleri için sözleşmede İzmir Barosu Ücret Tarifesi gereğince ücret ödenmesinin kararlaştırıldığı, bu miktarların herhangi bir ihtirazi kayıt olmadan davalı tarafça ödendiği, davacının hak etmiş olduğu 2016 yılı Ekim, Kasım, Aralık aylarına ilişkin 4.593,75 TL danışma ücretinin ödenmediği, davacının takip ettiği dava ve takipler ile ilgili olarak İzmir Barosu Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca toplam 454.100,91 TL ücret alacağının bulunduğu, davacının davalıya ihtarname gönderdiği tarih olan 02.12.2016 tarihinden itibaren yasal faiz talep hakkı olduğu, birleşen davada ise; takas ve mahsup iddiası ileri sürülebileceğinden birleşen dosyada asıl davacının talep edileceği herhangi bir miktarın bulunmadığı, karşı davacının ise ulaşım giderlerini talep edebileceğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davacı ... vekilinin 2017/397 E. sayılı davasının kabulü ile, davacının 2016 yılı Ekim–Kasım–Aralık aylarında vermiş olduğu danışmanlık ücreti için 4.593,75 TL alacağın, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 200.000,00 TL ücret alacağının ihtar tarihi olan 02.12.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya dair hakların saklı tutulmasına, Birleşen Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/637 E. sayılı davasının reddine, davalı/karşı davacı ... vekilinin karşı davasının kısmen kabulü ile 8.844,00 TL ulaşım gideri alacağının karşı dava tarihi olan 03.10.2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı, birleşen dosyada davacı ve karşı davalı...San. ve Tic. A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı, birleşen dosyada davacı ve karşı, davalı...San. ve Tic. A.Ş. vekili; davacının dava dilekçesinde talep ettiği danışmanlık ücretini daha sonra açılan karşı davada tekrar istediğini, derdestlik itirazı olmasına rağmen bu konuda karar verilmediğini, ödeme yapıldığından danışmanlık ücreti alacağının bulunmadığını, duruşmalara genellikle davacının kızı olan Av. Benay Parlak'ın geldiğini, her geldiğinde yol masrafı çekildiğini, birikmiş danışmanlık ücretinin ödemesinin davacının kızına yapıldığını, hukuki danışmanlık sözleşmesinin tarafların gerçek iradesini yansıtmadığını, sözleşmenin 01.11.2011 tarihinde imzalandığını, sözleşme şirketin yetkili müdürü tarafından imzalanmış ise de vekalet sözleşmesi imzalamak için yetkisi olmadığını, davacının yıllardır vekilliğini yaptığı şirketten sözleşme devam ederken dava başına ücret talebinin olmadığını, davacının kapanan dosyalardan dolayı sözde vekalet ücreti anlaşmasına göre hak ettiğini iddia ettiği vekalet ücretlerini de kendilerinden talep edemeyeceğini, seri olan ve duruşmasına dahi girilmeyen davalardan dolayı ayrı ayrı vekalet ücretinin hesaplanmasını kabul etmediklerini, bunlara seri dosyalar için uygulanan oranların uygulanması gerektiğini, davacının İcra Mahkemesinde açılan davalardan bir hafta sonra feragat ettiğini ve davada yatırdığı her bir gider avansından artan kısmı geri aldığını, ödenen danışmanlık ücretlerinin hesaplanmadığını belirterek, kararının kaldırılmasına, davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, birleşen dosyadaki karşı davada danışmanlık ücreti talebinin derdestlik nedeni ile reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının sözleşmeyi feshetmesinin dolayısıyla istifasının haklı olduğunun anlaşıldığı, taraflar arasında vekalet akdinin 2009 yılında vekaletnamenin verilmesiyle başladığı, taraflar arasında imzalanan 01.11.2011 tarihli hukuki danışmanlık sözleşmesinde davacının sadece hukuki danışmanlık hizmeti için her ay 1.000,00 TL + KDV ücreti alacağı, davacının dava takip etmesi halinde İzmir Barosu Avukatlık Ücret Tarifesindeki oranlarda ücret alınacağının kararlaştırıldığı, sözleşme şartlarının dava tarihine kadar hiçbir ihtirazı kayıtla karşılaşılmadan yerine getirildiği, haklı istifa halinde istifa beyanının müvekkile tebliğ tarihinde vekalet ücreti muaccel hale geldiğinden bilirkişi tarafından hesaplama yapılırken taraflar arasındaki sözleşme gereğince avukat tarafından takip edilen dosyalar için karar tarihinde yürürlükte olan İzmir Barosu Avukatlık Ücret Tarifelerinin esas alınmasının doğru olduğu, karşı davada asıl davada talep edilmeyen 2013 ila Eylül 2016 ayı dahil danışmanlık ücret alacağı talep edilmiş olup, her iki davada farklı aylara ilişkin danışmanlık ücreti talep edilmiş olduğundan davalının derdestlik itirazlarının yerinde olmadığı, seri dosyalardaki vekalet ücreti hesaplaması, yargılamada hükmedilecek karşı vekalet ücreti için söz konusu olup, dava konusu olan sözleşmesel vekalet ücreti için taraflar arasındaki sözleşmede seri davalar için bir indirim öngörülmediğinden, davalı tarafın bu konudaki istinaf itirazlarının da yerinde görülmediği, davalı taraf avukatın yol giderlerinin ödendiğini de ispatlayamadığından bu hususa ilişkin istinaf itirazının da yerinde olmadığı, bir davada görev yapan avukat, vekil edeninden aralarındaki sözleşmeye göre kararlaştırılan miktarı ücret olarak talep etme hakkına sahip olup, dosyada toplanan tüm delilller, Mahkemece denetime ve hükme elverişli bilirkişi kök ve ek raporundaki hesaplamalar hükme esas alınıp, takas, mahsup hakkı kullanılarak ve ödemeler düşülerek verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı/birleşen dosya davacısı, karşı dava davalısı...Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı, birleşen dosyada davacı ve karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı, birleşen dosyada davacı ve karşı davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, ödeme makbuzları da hesaplandığında müvekkilinin danışmanlık ücreti borcunun olmadığının görüleceğini, ücret alacakları yönünden ise davanın reddinin gerektiği, yeminlerinin muğlak diye reddedilmesinin doğru olmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği alacak kalemlerinin ayrıntılı ve net olmadığını, sözleşmede avukatın başka bir avukat ile dosya takibi yaptığında masraflarını kendisinin karşılayacağının belirtildiğini, bilirkişi tarafından dosyalarda farazi hesaplamalar yapıldığını, bilirkişi Av. Benay Parlak'ın girdiği tüm duruşmaların tespit edilip bu dosyadan yapılan yol ve diğer masrafların düşülmesi gerektiğini, sözleşme geçerliyse bu nedenle eksik inceleme ve eksik bilirkişi raporuna göre verilen kararın doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; danışmanlık ve vekalet ücret alacağının tahsili, birleşen dava; artan gider avansının vekilden tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, karşı dava ise; bakiye danışmanlık ücretinin ve yol masraflarının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(6098 sayılı Kanun) "Sözleşme özgürlüğü" başlıklı 26 ncı maddesi.
2.1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) "Avukatlık Ücreti" başlıklı 164 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, 171 inci ve "Avukatın işi takipten vazgeçmesi, azli ve ücretin gününde ödenmemesi" kenar başlıklı 174 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. 1136 sayılı Kanun'un "Avukatın işi takipten vazgeçmesi, azli ve ücretin gününde ödenmemesi" kenar başlıklı 174 üncü maddesi şöyledir:
"Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret istiyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır.
Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.
Anlaşmaya göre avukata peşin verilmesi gereken ücret ödenmezse, avukat işe başlamakla zorunlu değildir. Bu sebeple doğabilecek her türlü sorumluluk iş sahibinindir. Yazılı sözleşmedeki diğer ödeme şartlarının yerine getirilmemesinden dolayı avukat işi takip etmek ve sonucunu elde etmekten mahrum kalırsa sorumluluk bakımından aynı hüküm uygulanır."
2. 1136 sayılı Kanun'un 171 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen; "Avukat üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder." ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2 nci maddesinde düzenlenen "...avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır." hükümleri gereğince de avukat, aksine sözleşme yoksa, işi sonuna kadar takip edip sonuçlandırmadan ücretini talep edemez. Ancak, haksız azil halinde olduğu gibi, avukatın haklı olarak vekillikten istifa etmesi halinde de işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, avukat, haklı istifa tarihi itibariyle muaccel olan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebilir.
3. Davalı/birleşen dosyada davacı ve karşı davalı vekilinin asıl dava yönünden temyiz itirazlarına gelince; Davacı avukatın, davalı şirketin taraf olduğu davaların bir kısmını vekil sıfatı ile takip ettiği ve hukuki danışmanlık hizmeti verdiği, taraflar arasında 01.11.2011 tarihli "Hukuki Danışmanlık Sözleşmesi" imzalandığı, tüm dosya kapsamından davacı avukatın istifasının haklı olduğunun anlaşıldığı, dava ve icra takipleri için sözleşmede İzmir Barosu Ücret Tarifesi gereğince ücret ödenmesinin kararlaştırıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetime elverişli olduğu, Mahkemece bilirkişi tarafından yapılan hesaplama doğrultusunda davacının hak etmiş olduğu hukuki danışmanlık ücreti ve davacının takip ettiği dava ve takipler ile ilgili olarak ücret alacağına hükmedilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla, asıl dosyadaki davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Birleşen dosyada davacı ve karşı davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2. Asıl dava yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı, birleşen dosyada davacı/karşı davalıdan alınıp, dahili davacılar, birleşen dosyada dahili davalılar/karşı davacılara verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.