"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi
DAVA TARİHİ : 15.11.2018
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... Bankası ve Alternatifbank A.Ş. vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Bankası vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalı ... İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile 18.10.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalayarak Kentplus ... Projesi ile yapılacak C Blok, 6. Kat 86 no'lu bağımsız bölümü 800.000,00 TL bedelle satın aldığını, bu kapsamda davacı tarafından 31.12.2018 tanzim tarihli 120.000,00 TL bedelli, 31.12.2019 tanzim tarihli 240.000,00 TL ve 31.12.2020 tanzim tarihli 240.000,00 TL bedelli emre yazılı senetler düzenlenerek davalı yüklenici şirkete teslim edildiğini, dava konusu senetlerin nama yazılı olmaması sebebiyle geçersiz olduğunu, senetlerin davalı yüklenici şirketin kullandığı krediler karşılığında diğer davalı bankalara ciro edildiğini, satımı kararlaştırılan taşınmazda birçok haciz olması nedeniyle davalı yüklenici şirkete gönderilen 25.10.2018 tarihli ihtar ile sözleşmeden döndüğünü, 3. kişilere ciro edilmiş olan bu senetleri vadesi geldiğinde ödeme tehdidi altında olduğunu, bankalara senetlerin iadesi için ihtarname gönderdiğini ancak olumlu/olumsuz yanıt almadığını ileri sürerek; senetlerin ayrı ayrı geçersizliğinin tespitine ve iptaline, Türkiye
... Bankası ... nezdinde bulunan 31.12.2019 tanzim tarihli 240.000,00 TL bedelli ve 31.12.2020 tanzim tarihli 240.000,00 TL bedelli senetlerle ilgili olarak ... Bankası ... borçlu olmadığının tespitine, ... Bank A.Ş. nezdinde bulunan 31.12.2018 tanzim tarihli 120.000,00 TL bedelli senetle ilgili olarak ... Bank A.Ş.'ye borçlu olmadığının tespitine, dava konusu senetlerin, sözleşmeden dönmüş olması nedeniyle davalılar tarafından kendisine iadesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... şirketi, davacının tüketici sıfatına haiz olmadığını, uyuşmazlık konusu taşınmazın davacı tarafından yatırım amacıyla satın alındığını, mahkemece sözleşmenin feshine karar verilmediği sürece gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Bank A.Ş.; bankanın taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmadığını, böyle bir sözleşmenin varlığını bilmesinin de mümkün olmadığını, banka ile davalı yüklenici şirket arasında satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir hukuki ilişkinin de bulunmadığını, davacı tarafından iptali istenen bononun bankanın müşterisi olan ve kredi ilişkisine girmiş olan davalı yüklenici şirket tarafından cirolanarak bankaya verildiğini, iyi niyetli hamil sıfatı ile elinde bulundurduğu senetlerin hangi amaçla yüklenici şirkete verildiğini bilebilecek durumda olmasının mümkün olmadığını, huzurdaki davada davacının, itiraz ve defilerini ancak diğer davalı yüklenici şirkete ileri sürebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... Bankası ....; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ettiklerini, bankanın seneti, ödendiğinde kredi borçlusunun borçlarından mahsup edilmek üzere ciro yoluyla teslim aldığını, iyi niyetli meşru hamil olan bankanın davacı firma tarafından ... bu senedin ne zaman ve nasıl keşide edildiği ile keşideci ile ciranta arsında her hangi bir hukuki ilişki olup olmadığının bilebilecek durumda olmadığını, huzurdaki davada davacının itiraz ve defilerini ancak diğer davalı yüklenici şirkete karşı ileri sürebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında akdedilen 18.10.2017 tarihli Adi Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin geçersiz olduğunu, 6502 sayılı kanunun 4/5 inci maddesinde tüketici işlemleri için düzenlenecek senetlerin nama yazılı olması gerektiği ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı senet düzenleneceği, bu maddeye aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağının hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ... İnşaat Taah. San. ve Tic. A.Ş. ile davacı arasında aktedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince davacı tarafından davalı ... İnşaat Taah. San. ve Tic. A.Ş.'ye verilen 05.10.2017 tanzim, 31.12.2018 vade tarihli 120.000,00 TL bedelli senedin, 05.10.2017 tanzim, 31.12.2019 vade tarihli 240.000,00 TL bedelli senedin, 05.10.2017 tanzim, 31.12.2020 vade tarihli 240.000,00 TL bedelli senedin iptaline ve davacı yönünden bu senetlerin geçersizliğine, davacının 05.10.2017 tanzim, 31.12.2018 vade tarihli 120.000,00 TL bedelli senet, 05.10.2017 tanzim, 31.12.2019 vade tarihli 240.000,00 TL bedelli senet, 05.10.2017 tanzim, 31.12.2020 vade tarihli 240.000,00 TL bedelli senet yönünden davalı bankalara borçlu olmadığının tespitine, dava konusu senetlerin davacıya iadesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı bankalar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ... Bankası; bankaya yöneltilebilecek herhangi bir sorumluluk bulunmadığını, davacının 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında sahip olduğu haklar ve bu haklar ile ilgili taleplerinin muhatabının banka olmadığını, davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri değil Asliye Ticaret Mahkemeleri olması gerektiğini, keşideci borçlunun, lehtara ve cirantalara karşı ileri sürebileceği şahsi def'ilerini, iyiniyetli hamile karşı ileri süremeyeceğini, ancak, hamilin çeki devralırken bile bile keşidecinin zararına hareket ettiğinin takip hukuku açısından geçerli bir belge ile kanıtlanması halinde anılan def'ilerin yetkili hamile karşı da ileri sürülebileceğini, bankanın Türk Ticaret Kanununun 686 ncı maddesine göre; senedi elinde bulunduran kimse
olarak yalnız kendi hakkını saptamak bakımından ciro silsilesini incelemekle yükümlü olup, bunun dışında bir araştırma yapma yükümlülüğünün bulunmadığını, söz konusu bonoların henüz icra takibine konu edilmediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ...Ş.; iyi niyetli meşru hamil olduğunu, davacı firma tarafından bu çekin ne zaman ve nasıl keşide edildiği ile keşideci ile ciranta arasında herhangi bir hukuki ilişki olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığını, bankaya husumet yöneltebilmesi için bankanın senedi davacının zararına olarak bile bile iktisap ettiğini ispatlaması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı ... İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında Kentplus ... Projesi ... İli, ... İlçesinde kain ve tapunun 283 pafta, 3068 ada, 27 parselinde kayıtlı C Blok, 6. Kat 86 no'lu bağımsız bölüm için 800.000,00 TL bedel karşılığı 18.10.2017 tarihli Adi Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin akdedildiği, taraflar arasında akdedilen sözleşme incelendiğinde; emre yazılı olarak senetlerin imzalandığı, 6502 sayılı Kanun'un 4/5 inci maddesinde tüketici işlemleri için düzenlenecek senetlerin nama yazılı olması gerektiği ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı senet düzenleneceği, bu maddeye aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağının hüküm altına alındığı, kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin taktirinde hata yapılmadan iddia ve savunmaları ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu anlaşılmakta ise de davacının davalı ... Bank açısından 31.12.2018 vade tarihli 120.000,00 TL bedelli senetten ötürü borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince davacının talebi aşılarak tüm senetler açısından davalı ... Banka yönelik hüküm tesis edilmesinin HMK'nın 355 inci maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf isteminin kısmen kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı ... İnşaat Taah. San. ve Tic. A.Ş. ile davacı arasında akdedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince davacı tarafından davalı ... İnşaat Taah. San. Ve Tic. A.Ş.'ye verilen 05.10.2017 tanzim, 31.12.2018 vade tarihli 120.000,00 TL bedelli senedin, 05.10.2017 tanzim, 31.12.2019 vade tarihli 240.000,00 TL bedelli senedin, 05.10.2017 tanzim, 31.12.2020 vade tarihli 240.000,00 TL bedelli senedin iptaline ve davacı yönünden bu senetlerin geçersizliğine, davacının 05.10.2017 tanzim, 31.12.2018 vade tarihli 120.000,00 TL bedelli senet yönünden davalı ... Bank A.Ş.'ye, 05.10.2017 tanzim, 31.12.2019 vade tarihli 240.000,00 TL bedelli senet, 05.10.2017 tanzim, 31.12.2020 vade tarihli 240.000,00 TL bedelli senet yönünden davalı ... Bankası ... borçlu olmadığının tespitine, dava konusu senetlerin davacıya iadesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Bankası temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka istinaf itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle senetleri ciro yoluyla devralan bankanın sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı maddesinin birinci fıkrası; “Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmî şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır.” şeklindedir.
2.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci maddesi (BK'nın 213 üncü) "Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır.
Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz.
Önalım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır." şeklindedir.
3. 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesi "Mülkiyete, mülkiyetin gayrı ayni haklara ve müşterek bir arzın hissedarları veya birbirine muttasıl gayrimenkullerin sahipleri arasında bunlardan birinin veya bir kaçının o gayrimenkul üzerinde mevcut veya inşa edilecek binanın, muayyen bir katından veya dairesinden yahut müstakillen istimale elverişli bir bölümünden munhasıran istifadesini temin gayesiyle Medeni Kanunun 753 üncü maddesi hükümlerine göre irtifak hakkı tesisine veya tesisi vadine mütedair resmi senetler tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri tarafından tanzim edilir." şeklindedir.
4. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun "Noterlerin genel olarak yapacakları işler" başlıklı 60/3 üncü maddesi "Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapmak ve bu sözleşmeyi taraflardan birinin talep etmesi, harç ve giderleri ödemesi hâlinde tapu bilişim sistemi vasıtasıyla tapu siciline şerh vermek, taşınmaz satış sözleşmesi yapmak," şeklindedir.
5. Aynı Yasanın 89 uncu maddesi; "Niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve vekaletnamelerle, vasiyetname, mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış, gayrimenkul satış va'di, vakıf senedi, evlenme mukavelesi, evlat edinme ve tanıma, mirasın taksimi sözleşmesi ve diğer kanunlarda öngörülen sair işlemler bu fasıl hükümlerine göre düzenlenir." şeklindedir.
6. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası "Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir. " hükmünü içerir.
3. Değerlendirme
1.Dosya kapsamında davacı ile davalı yüklenici şirket arasında düzenlenen 18.10.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi noter tarafından kanuni geçerlilik şartlarına uygun olarak düzenlenmiş geçerli bir sözleşmedir. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye mahkemesinin sözleşmenin geçersiz olduğu yönündeki gerekçeleri hatalıdır.
2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4/5 inci bendi, "Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir." şeklinde düzenlenmiştir.
3.Tüketici senetlerinin nama yazılı olmasının faydası, def’ilerin ileri sürülmesinde kendini gösterir. Eğer kıymetli evrak tedavüle çıkmışsa ve hamiline veya emre yazılıysa sadece mutlak def’iler ileri sürülebilecektir. Ancak nama yazılı olursa bu durumda temel ilişkiyle ilgili olsun veya olmasın tüm nispi def’iler de ileri sürülebilir olacaktır. Bunun sonucu olarak da tüketici örneğin malın ayıplı olması durumunda satıcıya karşı ileri sürebileceği def’ileri, hamile karşı da ileri sürebilecektir ya da dönme hakkını kullanmışsa ödeme yapmaktan kaçınabilecek veya indirim hakkını kullanmışsa senette yazan miktardan azını ödeyerek borcundan kurtulabilecektir. Yine eğer mal teslim edilmemişse tüketici ödemezlik def’ini de hamile karşı ileri sürebilecektir.
4.Tüketicinin düzenleyeceği kıymetli evraka böyle bir sınırlama getirilmesinin sebebi nama yazılı evrakın tüm def’ilerle birlikte devrediliyor olmasıdır. Böylece tüketici, aldığı mal ayıplı çıkarsa veya mal hiç teslim edilmezse bu def’ileri senedi devralan üçüncü kişilere de ileri sürebilecek ve zayıf taraf olan tüketici korunmuş olacaktır.
5. Somut olayda da davacı tarafından davalı satıcı adına düzenlenen senetler nama yazılı düzenlenmediğinden davacı satıcı ile olan temel ilişkiden kaynaklanan def'ileri senedi elinde bulunduran üçüncü kişi durumundaki davalı bankaya karşı da ileri sürebilmesi mümkündür. Esasen Bölge Adliye Mahkemesinin değerlendirmesi de bu yöndedir.
6. Ancak; senetler kanun gereğince yalnız tüketici yönünden geçersiz olduğundan senetlerin tüketici yönünden geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken mahkemece söz konusu hükme aykırı olarak ''senetlerin davacıya iadesine" de karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.