"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/518 E., 2022/1274 K.
DAVA TARİHİ : 21.01.2019
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/28 E., 2019/396 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düsünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketin inşa edilecek proje kapsamında daire satışı için anlaştıklarını, 22.000 euro peşinat bedelinin davalının hesabına gönderildiğini, dava konusu sözleşmenin tüketici sıfatını taşıyan davacı için geçersiz olduğunu, öngörülen 28.02.2018 tarihine kadar tapu teslimi yapılmadığını, ödediği peşinat bedelinin iadesi için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; icra takibine başlanılmadan önce kendilerine başvurulmadığını, 684 sayılı KHK kapsamında ön ödemeli konut sözleşmelerindeki iadenin 180 gün içinde yapılacağının düzenlendiğini, söz konusu şart sağlanmadan dava açıldığını, davacının aralarında bulunduğu kooperatif üyeleri tarafından yeterli talep gelmediği için kendilerinden kaynaklanmayan sebeplerle projenin tamamlanamadığını, tapunun verilebilmesi için kalan bedelin ödenmesi gerektiğini, Euro olarak talep edemeyeceğini, bedelin Türk Lirasına çevrilerek proje maliyetinde kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılmakla geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini talep edebilecekleri, sözleşmeye konu bağımsız bölümün 28.02.2018 tarihinde tesliminin davalı tarafça taahhüt edildiği, davalı tarafından davacı tüketiciye yasal şartların tamamını haiz bir ön bilgilendirme formu verildiğine dair dosyaya sunulmuş bir delil olmadığı, ilgili kanun ve yönetmeliklerde ön ödemeli konut satışı sözleşmelerinin noter huzurunda düzenleme şeklinde yapılması gerektiği, bu sözleşmelerin yasal geçerlilik şartı olarak düzendiği, ön ödemeli konut satış sözleşmesinin Yargıtay içtihatları doğrultusunda geçerli olduğu kabul edilse bile davacının sözleşme gereği üzerine düşen edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı yüklenicinin üzerine düşen edimleri yerine getirmediği, dava konusu daireyi süresinde bitirerek davacıya teslim edemediği, taraflar arasında davacının yaptığı ödeme miktarı hususunda ihtilaf olmadığı, davacı tüketicinin haklı sebeplerle sözleşmeyi feshederek satış bedeli olarak ödediği parayı talep etme hakkının doğduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı vekili; icra takibine başlanılmadan önce kendilerine başvurulmadığını, 684 sayılı KHK kapsamında ön ödemeli konut sözleşmelerindeki iadenin 180 gün içinde yapılacağının düzenlendiğini, söz konusu şart sağlanmadan dava açıldığını, davacının aralarında bulunduğu kooperatif üyeleri tarafından yeterli talep gelmediği için kendilerinden kaynaklanmayan sebeplerle tamamlanamadığını, tapunun verilebilmesi için kalan bedelin ödenmesi gerektiğini, Euro olarak talep edemeyeceğini, bedelin Türk Lirasına çevrilerek proje maliyetinde kullanıldığını ileri sürerek kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının sözleşme gereğince 22.000 Euro peşinat bedelini 16.01.2018 tarihinde davalı şirkete ödediği, davalı şirket tarafından sözleşme konusu dairenin tapu ve fiili tesliminin yapılmadığı 04.01.2019 icra takip tarihi itibariyle 1 euronun ... bankası efektif satış kuru 6,2262 TL üzerinden 136.976,40 TL karşılığının ödenmesi için icra takibi başlatıldığı, tapu teslimi yapılmadığından davalının davacının ödediği peşinatı davacıya iade yükümlülüğü bulunduğu, edimini yerine getirmediğinden davacının kalan tutarı ödeme yükümlülüğü bulunmadığından, kalan tutarın ödememesi halinde geçerli olan " peşinatın ödediği tarihteki ... Bankası döviz kuru üzerinden Türk Lirası olarak alıcıya ödeneceğine" ilişkin sözleşmenin 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasındaki hükmün geçersiz olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99 uncu maddesi gereğince yabancı para borcunun fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parasıyla da ödenmesi istenebileceği, davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, peşinat bedelinin likit ve muayyen nitelikte olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin icra inkar tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın icra inkar tazminatı yönünden kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, asıl alacağın % 20'si olan 27.395,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdigi sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Temyize konu uyuşmazlık; daire satış sözleşmesi gereğince ödenen peşinat bedelinin iadesine yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 40 ve devamı maddeleri
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 99 uncu maddesi
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında teslim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, bu kapsamda ödenen peşinatın iadesinin gerektiğinin anlaşılmasına, İcra İflas Kanunu'na uygun olarak icra takibinde yabancı paranın Türk Lirası karşılığının harca esas değer olarak gösterilmesine göre, yabancı paranın usulüne uygun olarak talep edildiği belirlenmekle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.