"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1819 E., 2024/136 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/90 E., 2023/702 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili tarafından 2016, 2017 ve 2018 yıllarında yapılan faturalandırma işlemleri içerisinde yer alan .... Sanayi Ticaret A.Ş.ye ait 204 adet malzemenin, tıbbi malzeme alan tanımlarına yapılmış olan SUT kodu-barkod eşleştirmelerinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı Kurum tarafından 1.077.384,00 TL kesinti uygulanacağının bildirildiğini, malzemelerin SUT kodu eşleştirmelerinin tedarikçi firma tarafından davalı Kuruma yapılan başvuru sonucunda onaylandığını ve kayıt işlemlerinin gerçekleştirildiğini, onaylanmış kayıt işlemlerine istinaden SUT kodlarıyla ilgili malzemelerin satın alma işlemlerinin yapılarak tedavi gören hastalara gerekli görülmesi halinde kullanıldığını ve taraflarına bildirilen SUT kodları ile faturalandırıldığını, bu işlemin de MEDULA sistemi üzerinden yapıldığını, Kurum işleminin haksız olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin 1.077.384,00 TL borcunun bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin (17). maddesi uyarınca Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, MEDULA sisteminden alınan provizyonların ön izin niteliğinde olup tek başına yeterli olmadığını, Kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;dava dilekçesi ekinde yer alan epikriz raporları incelendiğinde, hastaların tedavisi için gereli olan tıbbi cihazların tedavide kullanıldığının anlaşıldığı, yine bu tedavilerin yapılabilmesi için cihazların kullanılmasının da ilgili hekimlerce klinik olarak gerekli olduğunun kabul edildiği dikkate alındığında, sistemsel eşleştirmenin yanlış yapıldığından bahisle, Kurum sigortalısına sunulan sağlık hizmetinin bedelinin hiç ödenmemesi sonucu doğuracak şekilde tesis edilen işlemde mevzuata uygunluk olmadığı, olayda Kurumca faturalandırılan tıbbi malzemelenin fiilen kullanılmadığı yönünde bir tespit ve savunmada bulunulmadığı, bir kamu hizmeti yürütmekte olan davacı Üniversitenin yürüttüğü bu kamu hizmetinin devamına ve sigortalıların sağlık hizmetine ulaşmasına engel olabilecek şekilde davacıya 1.077.384,00 TL borç çıkarılmasının mevzuata uygun olmadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacının davalıya 1.077.384,00 TL borcunun olmadığının tespitine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte bulunan 04.04.2023 tarihli bilirkişi kurul raporuna, süresi içinde davaya cevap vermeyen davalının yetki itirazının süresinde olmamasına ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle; istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; yanlış eşleştirmelerden firmalar ve müteselsilen sağlık hizmet sunucularının sorumlu olacağını, bu nedenle satın almalarda ve müvekkili Kuruma fatura edilmesinde özellikle sağlık hizmeti sunucularındaki tıbbi malzemeyi kullanan hekimin, SUT kodu-barkod eşleştirmesindeki uygunluğuna dikkat etmesi gerektiğini, uygun olmadığını tespit ettikleri ürünü kullanmamaları gerektiğini, bilirkişi heyetinin konu ile alakalı net bir tespit yapamadığını, yasal mevzuta ve SUT hükümlerine aykırı olarak düzenlenen ve açıklayıcı olmayan bilirkişi raporu dayanak alınarak verilen kabul kararının yasal dayanaktan yoksun olduğunu
ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacı Üniversitenin hakedişlerinden davalı Kurum tarafından yapılan kesinti işlemin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hastalara uygulanan tedavinin yerinde olduğu belirtilmiş ise de; malzemelerin yanlış kodla girildiği olayda, taraflar arasındaki sözleşme ve SUT hükümlerine göre kodları karşılaştırıp ödemenin doğru olup olmadığının bilirkişiler tarafından irdelenmediği, bu haliyle bilirkişi raporunun yeterli gerekçe ve denetime açık anlatım ve açıklama da içermediği, uyuşmazlığı çözmekten çok uzak olup hüküm kurmak için yeterli olmadığı ve rapora karşı davalı vekilinin itirazlarının da değerlendirilmediği anlaşılmaktadır.
İlk Derece Mahkemesince; uygulanan tedavinin yerinde olup olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme ve SUT hükümlerine göre kodları karşılaştırıp ödemenin doğru olup olmadığı konusunda aralarında SGK mevzuatı konusunda uzman bilirkişiler hakkında oluşturulan üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınması ve suretiyle sonucuna yeniden hüküm kurulması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu ile rapor yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.