"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/213 E., 2021/356 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı ile tavzih kararı davacı vekili tarafından, karar ise davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili ve davalı ... vekilince Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ...'ın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca lisansüstü eğitim görmesi için 14.01.2008 ila 09.01.2010 tarihleri arasında Maliye Bakanlığı adına yurt dışına eğitime gönderildiğini, 09.01.2012 tarihinde istifa eden ...'ın bakiye 710 gün mecburi hizmet yükümlülüğü bulunduğunu, buna göre hazine alacağı tahakkuk ettirilerek ödeme yapılması için tebligat yapıldığını, 52.236,14 TL ve 71.063,28 USD tutarlarındaki hazine alacağının ödenmemesi üzerine asıl borçlu durumundaki davalı ... ile sözleşmeyi kefil olarak imzalayan diğer davalılar hakkında işbu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu ileri sürerek, alacağın istifa tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; müvekkilinin durumunun Yetiştirilmek Amacıyla Yurtdışına Gönderilecek Başbakanlık Personeli Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, davaya dayanak yüklenici senedinin matbu olarak imzalatıldığını, sözleşmenin boş olan kısımlarının daha sonra davacı idare tarafından doldurulduğunu, yapılan hesaplamanın sözleşmeye aykırı olduğunu, müvekkilinin zorunlu hizmet süresi sona erdikten sonra istifa ettiğini, alacağa istifa tarihinden itibaren faiz yürütülemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalılar ... ve ...; davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.06.2014 tarihli ve 2013/186 E., 2014/253 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 52.236,14 TL alacak ile 71.063,28 USD alacağın ödeme günündeki efektif kur üzerinden TL karşılığının 09.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 24.11.2015 tarihli ve 2015/10633 E., 2015/17098 K. sayılı ilamıyla; davalının sair temyiz itirazlarının yerinde görülmediği belirtilerek, davalı ...'ın 02.01.2008 tarihinde imzaladığı yüklenme senedi ile Türk Lirası olarak yapılan ödemeleri %50 fazlası ve kanuni faizi ile birlikte ödemeyi taahhüt ettiği, davalıya yüklenme senedi uyarınca yurt dışında bulunduğu sürede yapılan Türk Lirası ödemelerinin %50 fazlası ve faizi ile tahsili yerine iki kat olarak tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 11.09.2014 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun Geçici 1 inci maddelerinin davalının yasanının uygulanmasına ilişkin başvurusu da araştırılarak somut olayda değerlendirilip oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıların bozma ilamında belirtilen Kanun kapsamında borçlarının yeniden yapılandırılması amacıyla başvuruda bulunmadıkları, bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu ile 710 gün mecburi hizmet yükümlülüğü bulunan davalı ...'ın 71.063,28 USD ve 39.181,35 TL borçlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 39.181,35 TL alacak ile 71.063,28 USD alacağın ödeme günündeki efektif kur üzerinden TL karşılığının 09.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
2. Mahkemenin 16.02.2022 tarihli tavzih kararıyla; kararın (1) numaralı bendi "1-Davanın kısmen kabulü ile 39.181,35 TL alacak ile 71.063,28 USD alacağın davacının davalılara yapmış olduğu ödeme günündeki efektif kur üzerinden TL karşılığının 09.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine," olarak düzeltilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile tavzih kararına karşı süresi içinde davacı vekili, karara karşı davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairemizin 17.07.2023 tarihli ve 2022/5194 E., 2023/2165 K. sayılı ilamıyla, davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde görülmediği belirtilerek, davanın kabul edilen kısmı üzerinden davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, eksik vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin çıkartılarak yerine "3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 19.689,03 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili ve davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
1. Davacı vekili; hem faiz hem de miktar açısından hatalı karar verildiğini, 71.063,90 USD alacağın hesabında yüklenme senedi ve Kanunda öngörülen %50 misli ile kısmının hesaplamaya hiç dahil edilmeyerek eksik hesaplama yapıldığını, 657 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin aylık ve yol giderleri dahil olmak üzere idarece yapılmış bütün masrafların iki katı olarak alınmasını düzenlediğini, TL cinsinden yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmadığını ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, kararın verildiği tarihteki dolar kuru üzerinden davacı lehine 45.799,92 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ifade ederek, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
2. Davalı ... vekili; müvekkilinin hizmet süresine ilişkin olarak yapılan tespitin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda iddia ve talepleri irdelenmeden davacı idarenin hesap tablolarına göre hatalı hesap çıkartıldığını, kararda da bu hatalı hesaplamanın esas alındığını, davacı idarenin de kabulünde olan ve kayıtlarında yer alan geçici görevlendirmenin yok sayılarak bilirkişi raporunda tartışma konusu dahi yapılmadığını, davacı idarenin alacak hakkının bulunmadığını, ödenen paranın müvekkilinden cezai şart ile birlikte tahsil edilmesinin hatalı olduğunu, müvekkiline zorla imzalatılan yüklenme senedi metninin içeriğini ve içinde yazan cezai şartları kabul etmediklerini, Mahkemece döviz borcuna ilişkin kurulan hükmün hatalı olduğunu, kefalet senedi sözleşmesinin 11 inci maddesinde yazılı olan "… ödenmesi istenen paraya yüklenme senedini ihlal tarihinden itibaren ve cari yıllık faiz yürütülmesi..." maddesinin geçersiz olduğunu, bu nedenle temerrüt oluşmadığından dava tarihi öncesine faiz işletilemeyeceğini, dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir ihtar gönderilmediğinden dava öncesi dönem için faiz istenemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla Mahkemece USD cinsinden olan alacak için kurulan hükmün faiz başlangıcı ve Türk Lirasına çevrilme tarihinin düzeltilmesi gerektiğini, faiz hesabının yanlış olduğunu, bilirkişi raporunda ve verilen kararda Yargıtayın bozma hususlarının tam olarak değerlendirilmediğini ifade ederek, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacı idare tarafından davalı ...'ın yurt dışı eğitimi nedeni ile harcanan ve zorunlu hizmet süresini tamamlamadan istifası nedeni ile kamu zararına dönüşen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, karar düzeltme talebinde bulunulan Dairenin düzeltilerek onama ilamındaki gerekçelerin yerinde olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekili ve davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ve davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme harcının davalı ...'a yükletilmesine,
Aşağıda yazılı para cezalarının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine
19.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.