Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1268 E. 2024/4207 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirket ile müvekkili arasında vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın takip ettiği dava dosyalarının davalı şirket ile üçüncü kişi arasında imzalanan sulh protokolü ile sonlanması üzerine, davacı avukatın vekalet ücretinin; sulh protokolünde kararlaştırılan tazminat miktarı da dikkate alınarak hesaplanması gerekirken, hatalı olarak sadece yatın sulh tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapılması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1826 E., 2024/158 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 35. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/465 E., 2023/131 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.12.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalılar ... Turz. San ve Tic.A.Ş. ile (...) ... Holding S.A.L. (...) arasında imzalanan iki ayrı yatın ( ... 1 ve ... 2 ) inşasına dair akdedilen sözleşmelerden kaynaklanan ihtilaflarda ...’ı gerek hukuk davalarında gerekse tahkim yargılamasında vekil olarak temsil ettiğini, yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin uyuşmazlığın çözülmesi konusunda büyük bir çaba gösterdiğini ve müvekkilinin ... -l’e ilişkin olarak İstanbul 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/777 E. sayılı dosyası ile görülmekte olan dava ve yine ... tarafından ...-1 inşası nedeniyle açılarak İstanbul 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/777 E. sayılı dosyası ile birleşen dava ve ...-1 e ilişkin olarak görülen asıl dava ve birleşen davanın başarısına hizmet eden ...’ın beklentilerine menfaati doğrultusunda teknenin tersanede kalmasına imkan sağladığı ve tarafların sulh olmalarına zemin hazırlayan İstanbul 51.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/97 D.İş, 2013/93 D.İş ve 2013/54 D.iş sayılı dosyaları nedeniyle hizmet verdiğini ve bu dava ile bahsi geçen dosyalar nedeniyle hak edilen akdi ve yasal vekalet ücretinin talep ve dava edildiğini, ...-2 ye ilişkin olarak ise her türlü akdi ve kanunu vekalet ücretlerini saklı tuttuklarını; müvekkilinin 5 yıllık süreç içinde gösterdiği çabasıyla davayı kazanılma, aleyhine açılan davayı ise reddetme aşamasına getirdiğini, ancak bu aşamada ... tarafından ....Noterliğinden keşide edilen 12 Temmuz 2018 tarihli ihtarname ile İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/777 E. sayılı dosyası üzerinden görülen davalardan feragat beyanında bulunulmasının talep edildiğini ve müvekkilinin verilen talimat üzerine dava dosyalarından feragat ettiğini, bugüne kadar vekalet ücretini ödemediği gibi düzenli olarak yenilenen vekaletnameyi de bu defa yenilemediğini ileri sürerek; 704.661,78 Euro akdi ve 218.097,64 TL yasal vekalet ücretinden HMK'nın 109 uncu maddesi hükmü uyarınca kısmi talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 Euro akdi vekalet ve 1.000,00 TL yasal vekalet ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizleriyle (Euro alacağı için 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca Euro mevzuatına uygulanan en yüksek orandaki yıllık gecikme faizi) birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 16.06.2021 tarihli dilekçesi ile; 415.000,00 Euro akdi ve 232.314,38 TL yasal vekalet ücretinin temerrüt tarihi olan 18.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, müvekkili ile dava dışı ... ile arasındaki ihtilafın tahkim yoluyla çözümüne yönelik olarak davacı avukat ile 09.05.2013 tarihli avukatlık sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin başka bir vekille temsil edildiği hakem sürecinin adli yargıya taşındığını, adli yargıdaki davaların hakem sürecinin devamı mahiyetinde olduğunu, avukatlık sözleşmesi gereğince davacıya makbuz karşılığı 30.000,00 Euro ödeme yapıldığını, ancak davacının anılan ödemeler karşılığında yasal belge tanzim etmediğini, 21.07.2018 tarihinde vekaletnamemin yasal süresinin bittiğini, davacıya ödenecek en fazla vekalet ücretinin sulh sözleşmesinde müvekkili şirkete ödenmesi kararlaştırılan ancak halihazırda müvekkili şirket hesaplarına aktarımı gerçekleşmeyen 100.000,00 Euro tazminat bedeli üzerinden hesaplanması gerektiğini, dava dışı şirketle akdedilen sulh sözleşmesinin gizli olmadığını, davacı asil sulh sözleşmesi ve feragat akdinin görüşülmesi için çağrıldığı toplantıyı, feragat etmeyeceğini belirterek terk ettiğini ve akabinde müvekkili şirket tarafından keşide ettiği ihtarname ile davacıya görevlerinin hatırlatılarak davalardan feragatinin sağlandığını, davacının azlinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine, aksi halde TBK'nın 130 uncu maddesi hükmü uyarınca uğranılan zarara yönelik alacaklarının takas ve mahsubuna karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında belirtilen kararıyla; davacının vekil olarak takip ettiği ve gizli sulh anlaşması ile sonuçlanan davalar yönünden karşı yan vekalet ücreti ile akdi vekalet ücretine hak kazanacağı, taraflar arasında yazılı vekalet ücreti hususunda sözleşme bulunmadığından davacı avukatın takip ettiği dosyalardaki sarf ettiği emek ve mesaisine göre Avukatlık Kanunu'nun 164/4 üncü maddesi uyarınca takdiren dava değerinin %10'u oranında vekalet ücretine hak kazandığı, sulh anlaşması göz önünde bulundurulurak, anlaşmada sulh miktarının belli olması halinde bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerekeceği, davacı avukat tarafından davalının vekilliğini yaptığı davada sulh olunan yatın sulh tarihi olan 16.07.2018 itibariyle güncel değerinin 2.640.703,36 Euro olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu değer üzerinden %10 oranına göre davacı avukatın akdi vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği, ... değerinin sulh tarihindeki TL karşılığı olan 14.995.498,10 TL üzerinden 2018 AAÜT tarifesine göre karşı yan vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, akdi vekalet ücreti talebi yönünden; 264.070,34 Euro'nun 18.07.2018 tarihinden fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi hükmünce bankalarca Euro’ya uygulanan en yüksek yıllık mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme gününde T.C. Merkez Bankasının efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı yan vekalet ücreti yönünden 215.154,98 TL'nin 18.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesince yatın sulh tarihindeki güncel değeri esas alınarak ve bu miktar üzerinden %10 vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, teknenin satış bedelinin 5.150.000 Euro olduğunu, bu değer esas alınarak müvekkilinin vekil olarak sarf ettiği emek ve mesaisinin %20 oranı esas alınarak değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca sulh miktarı olarak teknenin sulh tarihindeki güncel değerine ayrıca 100.000,00 Euronun da eklenerek bulunan miktar üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.

Davalı vekili, sulh olunan değerin yanlış belirlendiğini, sulh tarihi itibariyle teknenin güncel değerinin esas alınmasının yerinde olmadığını, sulh bedelinin 100.000,00 Euro olduğunu, taraflar arasındaki tüm dosyaları kapsadığını, yabancı para üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, davaya cevap dilekçesinde bahsedilen zararlara ilişkin takas ve mahsup talebinin nazara alınmadığını, davacının azledilmediğini, süreli vekaletname söz konusu olduğundan vekaletin sona erdiğini, sulhun gizli olmadığını, davacı tarafın dava dışı firma ile sulh sözleşmesi akdi ve davadan feragatleri görüşmek üzere şirket merkezine davet edildiğini ancak davacının gelmediğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve numarası belirtilen kararıyla; davacının vekil olarak takip ettiği dosyalardan feragat edildiği, dosyaların tarafları arasında sulh sözleşmesi yapıldığı, öncelikle sulh anlaşmasının göz önünde bulundurulması, anlaşmada sulh miktarının belli olması halinde bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, Mahkemece yatın sulh tarihindeki güncel değerinin sulh bedeli olarak belirlemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, hesaplamanın doğru şekilde yapıldığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

VI. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık,vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun Avukatlık Ücreti başlıklı 165 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Davacı vekil tarafından takip edilen dosyaların davalı ile dava dışı ... sulh olması ile sonuçlandığı, Mahkemece davaya konu vekalet ücretinin tespitinde; yatın sulh tarihindeki değeri üzerinden belirleme yapılmasının ve %10 oranına göre akdi vekalet ücreti hesaplanmasının yerinde ve yatın değerine ilişkin alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu hususları dikkate alındığında; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2.Bir davada görev yapan avukat, vekil edeninden aralarındaki sözleşmeye göre kararlaştırılan miktarı, şayet ücret kararlaştırılmamış ise Avukatlık Kanunu'nun 164/4 maddesine göre belirlenecek miktarı ücret olarak talep etmek hakkına sahip olduğu gibi, ayrıca yargılama sonunda haklı çıkılan kısım üzerinden hasma yüklenen vekalet ücretini de talep etmek hakkına sahiptir. Vekil eden, avukatına belirlenen bu iki kalem ücreti ödemekle yükümlüdür. Dava sulh ile sonuçlandığında ise, avukat müvekkilinden aralarındaki ücret sözleşmesinde kararlaştırılan miktarı isteyebileceği gibi davada sulh olunan miktara göre karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini de isteyebilir. (Bkz. HGK.’nun 16.2.1994 T. 1993/13-810 E., 1994/60 K. sayılı kararı)

3. Dava konusu olayda da, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacının vekil olarak takip ettiği dava dosyaları, davalı şirket ile dava dışı ... arasında imzalanan 16.07.2018 tarihli Sulh ve Fesih Protokolü uyarınca tarafların anlaşması üzerine feragat edilmesi ile sonuçlanmıştır. İhtilaf, davacı avukat tarafından takip edilen dosyada tarafların sulh olmaları halinde avukatın vekalet ücretinin hangi meblağ üzerinden hesaplanacağı noktasındadır. Dairemizin yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere, avukat tarafından takip edilen dosyada tarafların sulh olmaları halinde; vekil eden ile avukat arasında sözleşme bulunmaması, sözleşmedeki ücretin geçersiz olması halinde vekil eden, sulh olunan miktar, sulh olunan miktar belli değilse, Mahkemece gerçek sulh olunan miktar araştırılarak bulunacak miktar, sulh olunan miktar tespit edilemezse Avukatlık Kanunu'nun 164/4 üncü maddesi gereğince harcı ödenen dava değeri üzerinden vekalet ücreti hesaplanmalıdır.

4. Somut uyuşmazlıkta, davacı avukat ile davalı arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmamaktadır. Bununla birlikte 16.07.2018 tarihli sulh protokolünün incelenmesinde davalı ile dava dışı ... "... Turizm San. Ve Tic. A.Ş.'ye, ...-l'in ... tersanesinde durduğu yerin işgal bedeli olarak vaki feragatlerin tamamlanması ile derhal 100.000 € (yüzbin Euro) miktarında tazminat ... Holding S.A.L, tarafından ödenecektir.

İşbu ödemenin yapılması ile eş zamanlı olarak ... Turizm San, Ve Tic, A.Ş. taraflar arasında senelerdir süregelen ihtilafların sona ermesini ve işbu sulhu sağlayan ... T.C. Kimlik Numaralı ...'na ...-l'in İstanbul Limanı nezdindeki yapı halindeki gemi siciline kaydına ve/veya mülkiyetinin devrine dair süresiz, örneği ekli vekâletnameyi verecektir. İşbu vekaletname ... ...-1'i dilediği kimseye devredebilcek ve ya dilediği kimse adına İstanbul Limanı nezdindeki Yapı Halindeki Gemilere Özgü Sicili'e tescil ettirebilecektir." şeklinde anlaşmaya vardığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar Mahkemece yatın sulh tarihindeki değeri tespit edilerek bu değer üzerinden vekalet ücretleri hesaplanmış ise de; sulh protokolünde dava dışı ... tarafından davalı şirkete ödeneceği kararlaştırılan 100.000,00 Euro tazminatın da hesaplanmada dikkate alınarak akdi ve karşı yan vekalet ücretinin belirlenmesi gerekirken hatalı olarak sadece yatın sulh tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapılması doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi Kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.