"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/284 E., 2024/143 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/617 E., 2020/775 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; taraflar arasında 20.07.2005 başlangıç ve 31.12.2014 sona erme tarihli rödövans sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin yenilenerek 2020 yılına kadar uzatıldığını, İstanbul 3. Havaalanı projesi kapsamında yapılan kamulaştırma nedeniyle davalıya, arama-sondajlara yatırım giderleri ile hafriyat-kazı yatırım giderleri kapsamında toplam 13.073.157,00 TL ödendiğini, ruhsat sahibi olan davalıya yapılan yatırım bedeli ödemesinin bir kısmının müvekkilinin faaliyet alanı kapsamında kalan ruhsat sahası için yapıldığını, davalının haksız bir şekilde ve rödövans sözleşmesi çerçevesinde, müvekkilinin işlettiği maden sahasına denk gelen kısmı tahsil ettiğini ileri sürerek; şimdilik 500,00 TL’nin müvekkilinin sebepsiz zenginleşmeyi öğrendiği 09.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler gereği yapılan harcamaların (yatırım giderleri) davacıya ait olduğunu, müvekkiline İdare tarafından ödenen bedelin, davacının iddia ettiği hafriyat, rezerv arama ve rezerv geliştirme sondaj gideri ve ağaçlandırma bedeline yani yatırım giderlerine ilişkin olmayıp maden sahasında havalimanı projesi nedeniyle maden rezervlerinin kaynak kaybına uğramasından dolayı uğrayabileceği müspet ve menfi zararların karşılanmasına ilişkin bir bedel olduğunu, davacının talebinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki 01.01.2008 tarihli sözleşmenin (15) ve (16.) maddelerinde belirtilen ve 01.01.2012 tarihli sözleşmede tekrar edilen hükme göre; "Hazırlık hafriyat mevcut kömür rezervi vs için herhangi bir alacak talebinde bulunamayacağı", "davacı yanın müvekkil şirketten hazırlık, mevcut kömür rezervi, mevcut kil rezervi, mevcut kum rezervi vs için herhangi bir alacak ve tazminat talebinde bulunamayacağını peşinen kabul ve taahhüt ettiği", "çalışmaların adli veya idari mercilerin verecekleri kararlar madencilik faaliyetlerinin sürekli olarak durdurulması durumunda hafriyatçı zarar ziyan ve kar mahrumiyetinde herhangi bir tazminat talep edemeyeceği" hususlarının kararlaştırıldığını, davacının, MİGEM raporunda belirtilen B panosu hafriyatını yaptığını ve bu iş karşılığında davalı şirketin kamulaştırma sonucunda yatırım bedeli olarak ödeme aldığını, bu sebeple bunun tahsilini talep ettiğini, sözleşmede kararlaştırılan maddelerin her iki taraf için bağlayıcı olduğu, sözleşme hükümlerinin somut olayda uygulanması halinde davacının talepte bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayılı belirtilen kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; taraflar arasında düzenlenen rödövans sözleşmesine dayalı olarak müvekkilinin “B panosu” olarak adlandırılan yerde, kömür, kil ve çakıl çıkarma faaliyeti yürüttüğünü ve bu faaliyetini yürüttüğü alana isabet eden yatırım bedelini talep ettiğini, Mahkemece sözleşmenin hatalı yorumu çerçevesinde davanın reddedildiğini, davada sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi veya başka bir nedenle madencilik faaliyetinin sona ermesi sebebiyle menfi veya müspet zarar talep edilmediğini, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak talep edildiğini, kamulaştırılan alanda, yatırım bedeli olarak ödenen bedelin söz konusu taşınmaz üzerinde faaliyet göstermeyen davalıya değil aksine rödövans sözleşmesi ile faaliyet gösteren müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davalının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince parayı iade etmek yükümlülüğü altında olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, kiralanan için kamulaştırma çalışmaları sebebiyle kiraya verene ödenen yatırım bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen 01.01.2008 tarihli rödövans sözleşmesinin (15.) maddesinde “...sözleşmenin sona ermesi üzerine hafriyatçı şirketten hazırlık, hafriyat, dekepaj, ocak sınarları dahilihre mevcut kömür rezervi, satışa hazır kömür, kömür kıma ve eleme tesisi, kantar binası, şantiye binaları, vs için herhangi bir alacak veya tazminat talebinde bulunmayacaktır.” ve (16.) maddesinde “ Çalışmaların adil veya idari mercilerin verecekleri kararlarla madencilik faaliyetinin geçici veya sürekli olarak durdurulması halinde hafriyatçı zarar, ziyan ve kar mahrumiyetinde herhangi bir herhangi bir tazminat talep edemeyecektir.” düzenlemesi yer almaktadır. İlk Derece Mahkemesince, söz konusu sözleşme hükümleri uyarınca, davacının talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddini karar verilmiş ise de; belirtilen sözleşme hükümleri, davalı kiraya verenden sözleşmenin sona ermesi nedeniyle alacak ve tazminat talep edilemeyeceğine ilişkindir. Davacının talebi, kira sözleşmesinin sona ermesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin değildir. Davacı kiracının kiralananda yaptığı masraflar nedeniyle, davalı kiraya verene kamulaştırma sebebiyle ödeme yapılmış ise, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre bunu davalıdan talep edebilir. MİGEM raporunda, sondaj giderleri ve hafriyat giderleri için belirlenen ve davalı kiraya verene ödenen kamulaştırma bedelinin bir kısmının, davacıya kiralanana alana ait olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesinin; dava konusu yapılan bu ödemenin, kapsamı ve mahiyetinin belirlenmesi, ödemenin davalının ruhsat sahibi olmasına istinaden mi yapıldığı, sadece hafriyat çalışmasının mı esas alındığı, hafriyat çalışmalarının kim tarafından yapıldığı, davacının yaptığı çalışmalar nedeniyle kamulaştırma bedelinde artma olup olmadığı hususları üzerinde durularak, dava konusu ödemenin davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebepler ile;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371. Maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.