Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1359 E. 2025/1041 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı sağlık hizmeti sağlayıcısına kesilen cezai şart ve reçete bedellerinin tahsil işleminin iptali istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Hastaların fiilen fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmeti aldığı, doktorun bu işlemler sırasında bizzat hastaya müdahale etmek zorunda olmadığı ve kasıtlı faturalandırma yapıldığına dair bir delil bulunmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/95 E., 2024/168 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/662 E., 2019/440 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığını, davalı Kurum tarafından 09.11.2017 tarihli ve 5665474 sayılı yazıyla bir doktor tarafından 98 hasta ile ilgili gerçekte tedavi hizmeti verilmediği ve bu doktorun şehir dışına çıkışlarının davalı Kuruma bildirilmediği gerekçesiyle SUT'un (10.2,) (11.1.16) ve (8.3) maddeleri gereğince 591.000,00 TL cezai şartın ve 3.811,18 TL'lik yersiz ödemenin müvekkilinin hakedişlerinden mahsup edileceğinin bildirildiğini, söz konusu işlemin haksız olduğunu ileri sürerek; söz konusu işlemin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkili kurumun hatalı işlemi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 98 hastanın belirlenen tarihlerden önce de fizik tedavi ve rehabilitasyon seanslarına devam ettikleri, belirlenen tarihteki seansların da tedavinin devamı niteliğinde bir uygulama olduğu, belirlenen tarihte 98 hastanın söz konusu hizmeti aldığı, doktorun bu işlemler esnasında bizzat hastanın başında olmasının gerekmediği, bu uygulamaların yardımcı sağlık personelleri tarafından yapılması nedeniyle kasıtlı olarak bu faturalandırma işleminin yapılmış olduğunun kabul edilemeyeceği, bu haliyle kasıt unsuru gerçekleşmediğinden sözleşmenin (11.1.16) ve (10.2) maddeleri gereğince uygulanan yaptırımın iptali gerektiği, ilgili doktorun şehir dışında olduğu, bu durumun davalı Kuruma bildirilmediği, davacı tarafça bunun aksini gösterir bir delil sunulmadığı için sözleşmenin (8.3) maddesi gereği uygulanan yaptırımın yerinde olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 09.11.2017 tarihli ve 5665474 sayılı cezai işleme ilişkin yaptırım kararının iptaline, taraflar arasındaki sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin (11.1.16) maddesi (toplam ceza miktarının 588.000,00 TL lik kısmı) ve (10.2) maddesi (3.811,18 TL lik yersiz ödeme) yönlerinden iptaline, taraflar arasındaki sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin (8.3) maddesi (cezai şartın 3.000,00 TL lik kısmı) yönünden ise davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; bilirkişi heyetinin teknik inceleme yapmadan şahsi kanaatte bulunduğunu, müvekkili Kurumun yapmış olduğu işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davalı Kurum tarafından davacı hakkında verilen cezai şart ve reçete bedellerinin tahsili işleminin iptali istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle hastaların fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmeti almasına, doktorun bu işlemler esnasında bizzat hastanın başında olmasının gerekmemesine, kasıtlı olarak faturalandırma işleminin yapıldığının kabul edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.