Logo

3. Hukuk Dairesi2024/145 E. 2024/3981 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından feshedilen mal satın alma sözleşmesi nedeniyle davacının uğradığı iddia edilen zararın tazmin edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin ilgili maddelerinde, idareye alım yapma yükümlülüğü getirilmediği ve ihtiyacın başka yollarla karşılanması halinde sözleşmenin sona erebileceği kararlaştırıldığı gözetilerek, davacının tazminat talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1383 E., 2023/1552 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/716 E., 2022/334 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun gerekçe yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına yeniden davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; cerrahi, tıbbi ve ortopedik alet ve cihazların toptan ticaretini yapan davacı şirketini Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimliği ile 24.05.2019 tarihinde Doğrudan Temin Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme de bedelinin 929.556,40 TL olduğunun, 221 gün sonra sona ereceğinin, malzemelerin Hastane Tıbbi Sarf Deposuna teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ardında Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimliği ile 31.01.2020 tarihinde ayrı bir Doğrudan Temin Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedelinin 44.000,00 TL olduğunun ve 30.04.2020 tarihinde sona ereceğinin karalaştırıldığını, bu sözleşmelere konu malzemelerin temin edildiğini, ancak davalının daha önce düzenlenmiş olan bir sözleşme nedeniyle yanlış ürün teslim edildiği iddiasıyla başlatılan soruşturmayı gerekçe gösterilerek bu sözleşmelere feshettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; şimdilik 10.000,00 TL tazminatın idari rapor tarihi olan 06.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini, talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu, talebin açık olmadığını, ürünün alımının hasta bazlı olarak ayrı ayrı yapıldığını, hasta sağlığı için her hastaya ayrı ayrı alım yapılarak ortaya çıkan bürokrasinin ortadan kaldırılması ve ihtiyaca konu ürünlerin daha uygun fiyata teminin sağlanması amacıyla 22/f tip sözleşme yapılmasının öngörüldüğünü, bahse konu ürünlerin üretilmediğinin, herhangi bir bayii veya hastaneye satışının yapılmadığının bildirildiğini, idare yetkililerinin düzenlediği tutanakla suç duyurusunda bulunulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın alınmayan mal bedelini talep ettiğini, taraflar arasında farklı malzeme sunulması nedeniyle niza ve güvensizlik oluştuğu, bununla birlikte, davacının davalıya temin için mal depoladığına, bu malın alımından ve satamamaktan kaynaklı fiyat farkı oluştuğu gibi bir zarar iddiası olmadığı, kaldı ki davacı taraf sadece bir hastaneye mal satmak için kurulmuş bir firma olmadığını, bu nedenle satılmayan mal bedelinin talep edilmesinin hukukun koruyacağı bir hak iddiası olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Mahkemece hukuki nitelendirme yapılırken "davacı taraf alınmayan mal bedelini talep etmektedir." şeklinde bir çıkarım yapıldığını, somut olay böyle olmamakla beraber velev ki öyle olsaydı bile sözleşmeler hukukunda mal satılmasa bile alacak/tazminat alınması elbette mümkün olduğunu, davalı idarenin sözleşmeye aykırılık nedeniyle müvekkilin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu, sözleşmelerin eylemli olarak feshedildiğini ''9.4. 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 25 inci maddesinde belirtilen yasak fiil ve davranışlarda bulunduğunun tespit edilmesi'' hallerin hiçbirisinin müvekkil firma veya yetkilileri tarafından gerçekleştirilmediğini, zira savcılık ve ceza mahkemesinin bu eylemin suç olmadığına karar verdiğini, istinaf mahkemesinin de kararı onayladığını, idari tahkikat raporuna göre de kamu zararının oluşmadığını, hastalarda kullanılan ve firmanın temin ettiği ihale dışı ürünün daha kaliteli olup olumsuz bir sonuçla karşılaşılmadığını ve hasta mağduriyetinin oluşmadığının tespit edildiğini, hal böyle olmasına rağmen karşı tarafın sözleşmeye uymamasının hukuka aykırı olduğunu, sözleşme bedeli 929.556.40 TL olmasına rağmen sadece 103.625.48 TL bedelli alım yapıldığını, kalan kısım için alım yapılmadığı gibi süre dolmasına rağmen müvekkil firmaya ödeme de yapılmadığını, Mahkemenin tahkikat dahi yapmadan doğrudan davayı red ettiğini, haksız fesih nedeniyle oluşan maddi zararın üst sınır olarak 929.556.40 TL - 103.625.48 TL = 825.930.92 TL veya bu rakamın aşağısı olduğunu, kesin rakam ise sözleşmeye konu olan ancak fesihten sonra başka yerlerden alınan ürünlerin listesi ve sayısı için hastaneden kayıtlar geldiğinde ve gelen yazıya göre bilirkişi incelemesi yaptırıldığında ortaya çıkacağını, fesihten sonra sözleşmeye konu ürünlerin alım listelerinin gönderilmesi için hastaneye müzekkere yazılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm verme yolunun tercih edildiğini, ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 24.05.2019 tarihli 929.556,40 TL bedelli mal alımına dair sözleşme imzalanmış olup bu husus tarafların kabulünde olduğu, sözleşmede öngörülen 221 günlük süre zarfında davalının davacıdan satın alacağı tahmini mal miktar ve bedellerinin öngörüldüğü, sözleşmenin (5.4) maddesinde "sözleşme imzalanmış olması, idareye alım yapma yükümlülüğü getirmez." hükmü ile (5.5) maddesinde "sözleşme ve eklerinde belirtilen tahmini miktarların, sözleşme süresi sonunda daha az miktarda alınması ve sözleşme bedelinin daha düşük bedelle tamamlanması halinde yüklenicinin yapmış olduğu gerçek giderlere ilişkin ve yüklenici kârına karşılık olarak yükleniciye bir bedel ödenmeyecektir." hükmünün sözleşmenin taraflarını bağlayıcı olduğu, bu hükümler gereği davacının davalıdan zararın tazminini talep etmesi mümkün görülmediğinden davanın bu nedenle reddinin gerektiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın reddi yerinde ise de kararın gerekçesinin bu noktada düzeltilmesi gerektiği, fakat bu husus ayrıca yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının istinaf isteminin bu nedenle kabulü ile kararın kaldırılarak, hükmün bu yönleriyle gerekçesinin düzeltilmesine karar karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; İstinaf Mahkemesi gerekçesinde belirtilen sözleşmeye konu maddelerin, idarenin sözleşmeye konu ürün için alımı bırakması halinde geçerli olduğunu, idarenin ihtiyacı olmadığı takdirde elbette alım yapmayacağını, ancak somut olayda böyle bir durum olmadığını, idarenin alım yapmaya devam ettiğini ancak alımı sözleşme yaptığı davacıdan yerine başka kişilerden yaptığını, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenle istinaf mahkemesinin gerekçesinin ve kararının isabetli olmadığını, ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, imzalanan mal satın alma sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı maddesi

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; belirtilen gerekçeye, taraflar arasında imzalanan 24.05.2019 tarihli sözleşmenin (5.4) ve (5.5) maddelerinin davalı idareye alım yapma yükümlülüğü getirmemesine, ihtiyacın başka alım yolları ile temin edilmesi halinde sözleşmenin sona ereceğinin kararlaştırılmasına, sözleşme ile davalı İdareye alacağı ürünlerde fiyat garantisinin sağlanmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.