"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/405 E., 2023/71 K.
Taraflar arasındaki alacak davasına ilişkin yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; mirasbırakan ... ile davalı banka arasında Konut Destek Kredisi Sözleşmesi imzalandığını, kredinin teminatı olarak yapılan hayat sigortasının ikinci dönem yenileme işleminin davalı banka tarafından yapılmadığını, oysaki mirasbırakanlarının hesabında 1.000,00 TL bakiyenin bulunduğunu, tacir ve güven müessesi olan davalı bankanın hayat sigortasını yenilememekle ve kredi borçlusuna durumu haberdar etmemekle ağır kusurlu davrandığını ileri sürerek, mirasbırakan tarafından kullanılan kredinin bakiye borcundan sorumlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkil bankanın kredi kullanan müşterilerine hayat sigortası yaptırma veya yenileme zorunluluğunun bulunmadığını, kredi kullanıcısı ...'ın akciğer kanseri nedeniyle öldüğünü, hayat sigortası yenilenseydi dahi vefat eden müşterinin akciğer kanseri olduğundan sigorta bedelinin yine de ödenmeyeceğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Dahili davalı ... ve Hayat A.Ş vekili; davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.10.2015 tarihli ve 2013/205 E., 2015/1134 K. sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 10.02.2020 tarihli ve 2017/588 E., 2020/1771 K. sayılı kararı ile bankaca hayat sigortasının yenilenmesi amacıyla murise hiçbir bildirimde bulunulmadığı, davacılar murisinin de hayat sigortasının yenilenmesi talebinde bulunmadığı göz önüne alındığında bakiye kalan kredi taksitlerinin ödenmesi hususunda tarafların müterafik kusurlu oldukları sonucuna varılarak Mahkemece, tarafların kusur oranları bilirkişi marifetiyle dosya muhtevasına uygun şekilde takdir edilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; toplam 41.486,62 TL kredi borcu olduğu, bu durumda tarafların müterafik %50 kusurlu olduğu tespiti ile müteveffa muris davacıları ve davalı bankanın 20.743,31 TL konut kredisi borcundan sorumlu olduğu, öte yandan ... Finans Emeklilik Hayat A.Ş. tarafından düzenlenmiş bir kredi hayat sigortası poliçesi olmadığı, sigorta prim bedeli davalı banka şubesi tarafından tahsil edildiği ve poliçe düzenlenmesi için ihmal ve kusuru ile gerekli işlemi yapmadığı, davalı sigorta şirketinin kabul ve onayı ile düzenlenmemiş bir kredi hayat sigortası poliçesi sebebiyle borçlu olmadığı, davalı sigorta şirketine karşı husumet yöneltilmesinin yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacıların davalı bankaya 14.01.2013 dava tarihi itibariyle 19.821,61 TL ana para, 921,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.743,31 TL borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı ... Sağlık Hayat ve Emeklilik A.Ş. yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; müvekkillerin murisi ile yapılan poliçenin uzun vadeli hayat sigortası poliçesi olduğunu, konut kredisinin ödeme planının 3 numaralı sayfasında da uzun vadeli hayat sigortası ücreti adı altında 350,00 TL prim kesinti tutarına yer verildiğini, buna rağmen davalı bankanın bir yıllık hayat sigortası yapmasının hakkaniyet kurallarına aykırı olduğunu, müvekkillerinin murisi tarafından 5 yılık sigorta yapılmak üzere başvuru ve sağlık beyan formunun imzalanıp davalı şirketin poliçe düzenlemekle görevli birimine iletilmemesinin davalı banka görevlilerinin sorumluluğunda olduğunu, uzun vadeli hayat sigortası ücreti adı altında 350,00 TL'nin kredi ödeme planında da gösterildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı vekili; müvekkil bankanın bir kez bile yenilenmeyen hayat sigortasında dolayı kusurlu kabul edilmesi mümkün olmadığını, müterafik bir kusurun varlığının kabulü halinde davacılar murisinin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğini, müvekkil bankanın sözleşme kapsamında veya yasal olarak hayat sigortası yaptırma/yenileme sorumluluğu olmadığını, sabit faizli konut destek kredisi sözleşme öncesi bilgi formunun sigortaya ilişkin açıklama başlıklı 3. maddesinde hayat sigortasının yapılmasının zorunlu olmadığının belirtildiğini, murisin hayat sigortası yaptırma ve sözleşme sürecinde devam ettirmek zorunluluğu olmadığını, davacı mirasçıların, murisin hak ve borçlarına halef olup bu kapsamda murisin müvekkil bankaya olan borç ve risklerinden sorumlu olduğunu savunarak kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereği konut kredisi sözleşmesi kapsamında hayat sigortasının yenilenmemesi sebebiyle bakiye kredi borcundan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ve taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
2. 10.17.1.2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 1.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği” yenileme ve bildirim başlıklı 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, özellikle davalı bankanın hayat sigortasının yenilenmesi için murise bildirimde bulunmaması ve davacılar murisinin de hayat sigortasının yenilenmesi talebinde bulunmaması değerlendirildiğinde tarafların müterafik kusurlu oldukları anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin reddiyle, usul ve yasaya uygun hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
02.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.