Logo

3. Hukuk Dairesi2024/163 E. 2024/2069 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin idare tarafından yenilenmemesi nedeniyle kiracı tarafından açılan tazminat davasında, tazminat miktarının hesabında hukuka uygunluk ve idarenin takdir yetkisini kullanmasındaki iyiniyet kurallarına uygunluk olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İdarenin kira sözleşmesini yenilememe konusunda takdir yetkisi bulunsa da bu yetkinin iyiniyet kurallarına uygun kullanılması gerektiği, daha düşük başarı oranına sahip kiracıların sözleşmelerinin yenilenirken davacının sözleşmesinin yenilenmemesinin hakkaniyete aykırı olduğu ve tazminat miktarının belirlenirken 10 yıllık uzatma süresi göz önünde bulundurulması gerekirken, 150 yıllık zeytin idare süresinin tamamının esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/275 E., 2023/346 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkillerinin, 22.09.2005 tarihli kira sözleşmesi ile 542.000 m² ham toprağı onaylanmış uygulama projesinde belirtilen şekilde ağaçlandırmak üzere davalı idareden kiraladığını, kira sözleşmesi süresinin ilk on yıldan sonra ağaçlandırma projesine uyulduğu taktirde projede belirtilen süre kadar (150 yıl) uzatılacağının düzenlendiğini, sözleşme süresinin uzatılmamasının tek sebebi olarak projeye aykırılığın öngörüldüğünü, bu düzenlemeye güvenerek kiraladığı araziye çok büyük ölçekte bir yatırım ile 23.000 civarında zeytin fidanı diktiğini, ilgili projenin yüksek maliyet gerektirdiğini ve bu projenin sadece on yıllık bir süre için planlanmayacağını, büyük zahmetlerle ve harcamalarla zeytin fidanlarının düzenli bakımının yapıldığını ve ham toprağın bir zeytinliğe dönüştürüldüğünü, kira sözleşmesinin ilk on yılı dolduğunda kiraya veren tarafından oluşturulan komisyonun gerekli incelemeleri yaptığını ve başarı oranının % 95 olduğunu tespit ettiğini, sözleşmenin uzatılmasına hiçbir engel bulunmadığını, proje uygulaması bakımından çok daha düşük oranlarda başarılı olan bir çok sözleşmenin uzatılmasına rağmen davaya konu kira sözleşmesinin uzatılmadığını, davalının 06.02.2018 tarihli yazısı ile sözleşme süresinin uzatılmayacağını bildirerek taşınmazı teslim aldığını, davalının sözleşme süresine ilişkin tasarrufta bulunurken dürüstlük kuralına uymakla yükümlü olduğunu, daha düşük başarılı bulunan alanlara ilişkin sözleşmeler uzatılmasına rağmen kendisinin sözleşmesinin uzatılmamasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL yatırım bedeli ve 10.000,00 TL yoksun kalınan kar olmak üzere şimdilik 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, 03.12.2018 tarihli ıslah dilekçesi talebini yatırım bedeli için 322.441,00 TL, yoksun kalınan kar için 88.337.603,28 TL olmak üzere toplam 88.66.,044,28 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; kira sözleşmesinin yenilenmemesinin hukuka aykırı olmadığını, tarafların sözleşmeyi serbest iradeleri ile tüm koşullarda anlaşarak imzaladıklarını, idarenin sözleşmeyi her koşulda ve kayıtsız şartsız uzatacağına dair bir hüküm bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 02.02.2019 tarihli ve 2018/58 E., 2019/64 K. sayılı kararıyla; davalı idarenin sözleşmeyi uzatma zorunluluğu bulunmadığı, özel şartlar bölümünde "uzatılabilir" ibaresine yer verilerek davalı idareye takdir hakkı tanındığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.06.2021 tarihli ve 2019/1683 E., 2021/1362 K. sayılı kararıyla; 10 yıl olarak belirlenen kira sözleşmesinin, şartların yerine gelmesi halinde uzatma yetki ve takdirinin davalıya bırakıldığı, davacının yatırım masrafı ve mahrum kalınan karla ilgili taleplerinin de yersiz olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen karara karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Dairece verilen 14.06.2022 tarihli ve 2021/6466 E., ve 2022/5776 K. sayılı ilamla; davalı idarenin, kira sözleşmesinin süresinin uzatılmaması yönünde kullandığı takdir hakkının iyiniyet kurallarına uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, davacıların daha düşük proje başarısına sahip kiracıların kira sözleşmelerinin uzatıldığı iddiası üzerinde de durularak bu sözleşmelerin incelenmesi ve sonucuna göre işin esası hakkında bir karar vermesi gerektiğinden bahisle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinde atıf yapılan ağaçlandırma projesinde zeytin idare süresinin 150 yıl olarak belirlendiği, kira sözleşmesinde sözleşmenin 10 yıllık dilimler halinde uzatılacağının kararlaştırıldığı, davalı idare tarafından sözleşmenin uzatılmadığı, daha düşük başarı projesine sahip olan projeler uzatılırken dava konusu projenin uzatılmamasının hukuka aykırı olduğu, idarenin takdir yetkisinin sınırsız olmadığı, idarenin sözleşmenin uzatılmaması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, her ne kadar idare tarafından yeni sözleşme yapma teklifinde bulunulmuş ise de davadan vazgeçme şartına bağlanan sözleşme teklifinin kabulünün davacı taraftan beklenemeyeceği ve idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle; davanın kabulü ile 88.660.044,28 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; kira sözleşmesinin uzatılmasına ilişkin işlemler için o tarihte yetkili olan Maliye Bakanlığı’nın uygun görüşü ve onayı gerektiğini, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün 12.12.2017 tarihli yazısı ile ilgili onayın verilmediğinin bildirilmesi üzerine sözleşmenin yenilenmeyeceğinin davacılara bildirildiğini, davacıların da ihtirazi kayıt öne sürmeden 06.02.2018 tarihli teslim tesellüm tutanağı ile taşınmazı aynı gün teslim ettiklerini, davacıların kötüniyetli olup asıl niyetlerinin sözleşmeyi sürdürmek değil tazminat istemi olduğunu, sözleşmenin yenilenmemesinde hukuka aykırı bir durumun söz konusu olmadığını, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, ileride akibetinin ne olacağı belli olmayan ağaçlar için ileriye dönük ürün geliri hesaplanmasının mümkün olmadığını, davacıların yaptığı kabul edilen giderler yanında Devletten aldıkları fidan desteği, gübre desteği, doğrudan gelir desteği vb isim altındaki destek ödemelerinin hesaplamalara dahil edilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira sözleşmesinin haksız ve erken feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 44, 96, 98, 108, 249 ve 325 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeye, açıkça temyiz edilen hususlar üzerinden yapılan değerlendirme neticesinde temyiz edenin sıfatı ve kapsamına, hükme esas alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacı tarafından kiralanana yapılan yatırım bedellerinin hesaplanmasında ve davacıya ödenen hibe desteğinin yapılan yatırımlar ve kiralananın kullanım süresi gereği mahsup edilmesi gereken masraflar kapsamında değerlendirilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davaya konu 22.09.2005 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesinde; kiralananda, uygulama projesinde belirtilen şekilde ağaçlandırma yapılacağı belirtilmiş; ayrıca taşınmaz, Çevre ve Orman Bakanlığınca onaylanan ağaçlandırma projesine uygun olarak ağaçlandırıldığı takdirde sürenin 10’ar yıllık dilimler halinde, projesinde belirtilen süre kadar (zeytin idare süresi 150 yıl olarak) uzatılabileceği hüküm altına alınmış, 10'ar yıl olarak belirlenen dönemlerde kira sözleşmesindeki şartların yerine gelmesi halinde sözleşmeyi uzatma yetki ve takdiri davalı idareye bırakılmıştır.

3. Dosya kapsamından; davacıların, kiralanan taşınmazı sözleşmeye uygun olarak zeytin dikmek suretiyle ağaçlandırdıkları, hazırlanan raporda fidan yetişme oranının (başarı oranı) %95 olduğu, 10'ar yıl olarak belirlenen dönemlerde kira sözleşmesindeki şartların yerine gelmesi halinde sözleşmeyi uzatma yetki ve takdiri kendisine bırakılan idarenin bu takdir yetkisinin sınırsız olmadığı, takdir hakkının hakkaniyete ve iyiniyet kurallarına uygun olarak kullanılması gerektiği, daha düşük proje başarısına sahip olan kiracıların sözleşmelerinin uzatılmasına karar verilirken, davacıların %95 başarı oranı gösterdiği dava konusu sözleşmenin, ikinci uzatma süresi kapsamında belirlenen 10 yıl için uzatılmamasının hakkaniyete ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, bu doğrultuda davacıların uğradığı zararın tazmini gerektiği yönündeki Mahkeme kararı yerindedir. Ne var ki, sözleşme ile 10'ar yıllık uzatma sürelerinin kararlaştırılması ve her uzama yılı sonunda idarece yapılacak denetim sonucunda kira sözleşmesindeki şartların yerine getirilmesi koşuluna bağlı olarak, sözleşme süresinin tekrar uzatılıp uzatılmayacağının iyiniyet ve dürüstlük kurallarına göre idare tarafından belirleneceği hususu dikkate alındığında, Mahkemece; ikinci 10 yıllık uzama süresi sonuna kadar hesaplanacak tazminat miktarına hükmedilmesi gerekirken, zeytin özel ağaçlandırma projesinde belirlenen 150 yıllık sürenin koşulsuz kira süresi olarak kabulü sonucunu doğuracak şekilde, bakiye 138 yıllık gelir kaybına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı bulunduğundan bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.