"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/360 E., 2024/800 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin elektrik abonesi olduğunu, 26.09.2012 tarihinde aleyhine 196.246,40 TL borç tahakkuk ettirildiğini, davacının daha önce ödemediği herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek, davacının davalı şirkete 196.206,40 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, fatur ile görgü tespit tutanağına binaen çarpan hatasından dolayı eksik tahakkuk ettirilen bedel ve bu bedele ilişkin gecikme cezası ve KDV bedelinin yansıtıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.02.2016 tarihli kararıyla; hükme esas alınan 05.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacının borçlu olduğu belirlenen kısım üzerinden davalının da %20 müterafık kusuru olduğu dikkate alınarak davacı lehine hesaplama yapılarak, davanın kısmen kabulü ile davacıya ait abonelik bakımından tahakkuk ettirilen 26.09.2012 tarihli ve 196.246,40 TL bedelli fatura bakımından davacının davalıya 50.787,11 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Dairece verilen 27.02.2020 tarihli ilamla; Mahkemece; raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile 622 Sayılı EPDK Kurul Kararı çerçevesinde değerlendirilmesi ve söz konusu eylemin oluşturduğu sonuç açısından belirlenmesi için ayrıntılı itirazları da karşılayacak şekilde, taraf ve Yargıtay denetime elverişli rapor alınmak üzere, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
2.Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulü ile davacıya ait 303990 nolu abonelik bakımından tahakkuk ettirilen 26.09.2012 tarihli ve 196.246,40 TL bedelli fatura bakımından davacının davalıya 20.289,89 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı mirasçıları vekilleri; davalı şirket yönünden kusur tespiti yapılmak ve Mahkemece hükme dayanak teşkil eden bilirkişi raporu ile oluşan çelişkiyi gidermek üzere dosyanın hukukçu bilirkişinin de yer aldığı yeni bir bilirkişi heyetine tevdi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı şirket vekili; kaçak elektrik kullanıldığının sabit oluğunu, hesaplama yönteminin Yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, çarpan hatasından kaynaklı oluşturulan ek tahakkuk bedelinden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
1. Öncelikle, davanın yasal dayanağını oluşturan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinin irdelenmesinde yarar vardır.
Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğini yürürlükten kaldırarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinde; "Ödeme bildirimine ilişkin hatalar; hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi hususlardır.
Hatalı bildirimlere karşı, müşteri tarafından fatura tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde perakende satış şirketine itiraz edilebilir. İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İtiraza konu tüketim bedeli ile müşterinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın yüzde otuzdan fazla olması durumunda müşteri, bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını son ödeme tarihinden önce ödeyebilir. Bu durumda müşteriye 24. madde hükümleri uygulanmaz.
İtiraz, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından başvuru tarihini izleyen en geç on iş günü içerisinde incelenerek sonuçlandırılır.
İtirazın dağıtım şirketini ilgilendiren hususlarla ilgili olduğunun tespit edilmesi halinde, itiraz geliş tarihinden itibaren perakende satış lisansı sahibi tarafından iki iş günü içerisinde dağıtım şirketine iletilir. Dağıtım şirketi itirazın kendisine ulaştığı tarihten itibaren on iş günü içerisinde inceleme sonuçlarını perakende satış şirketine bildirir. İnceleme sonuçları Perakende satış şirketi tarafından en geç üç iş günü içerisinde müşteriye yazılı olarak bildirilir.
İnceleme sonucuna göre itirazın haklı bulunmaması halinde, itiraza konu tüketim bedelinin eksik tahsil edilen kısmı, müşteriden tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Açıklanan bu hükümde; yanlış çarpım faktörü uygulanması sonucu dağıtım şirketi lehine doğan alacaklarda, tüketimin hesaplanacağı süre konusunda bir sınırlama getirmediği, dolayısıyla gerek önceki yönetmelik gerekse de yürürlükte olan yönetmeliğe göre ödeme bildirimine ilişkin bu ve benzeri hatalar açısından, hatanın başlangıç tarihi itibariyle tüketimin hesaplanması gerektiği ortadadır.
Ancak, davalı şirketin endeks okumalarında çarpan farkını yanlış uygulaması nedeniyle davaya konu uyuşmazlığın doğduğu dosyadaki belgelerle sabittir. Bu nedenle kural olarak; davalı şirketin kendisine düşen edimi ifada ihmal gösterdiği, dolayısıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 114/2 maddesi atfıyla sözleşme ilişkilerine de uygulanması gereken 52. maddesi uyarınca müterafik kusurlu olduğu açıktır. (Dairenin 03.03.2014 tarihli ve 2014/1429 E., 2014/3190 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Hal böyle olunca, Mahkemece; aldırılan bilirkişi raporu ile belirlenen çarpan farkına ilişkin tüketim bedelinden, davalı şirketin müterafik kusuru nedeniyle TBK'nın 114/2 maddesi atfıyla 52. maddesi uyarınca indirim yapılması suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2. Bozma nedenine göre; taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
2.Bozma sebebine göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.