Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1855 E. 2024/2519 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haksız azil iddiasına dayalı akdi vekalet ücreti alacağının tespiti ve manevi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından haksız azledilen davacı avukatın, yazılı bir ücret sözleşmesi olmaması sebebiyle takip edilen davanın harçlandırılmış dava değeri üzerinden hesaplanan akdi vekalet ücretine hak kazandığı, manevi tazminat talebinin ise reddi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/327 E., 2024/98 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.09.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'da Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin avukat olarak davalı adına Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/114 E. sayılı dosyasında 2135 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu iptal ve tescili istemine ilişkin davayı açtığını, avukat olarak yükümlülüğünü yerine getirip özenle işini yaptığını, mahkeme tarafından verilen red kararının temyiz edildiğini ve Yargıtay 1. Hukuk Dairesince bozulduğunu, davalı tarafından azilname niteliğinde olan ihbarname ile dosyadan çekilme talebinde bulunulduğunu, Alaşehir Cumhuriyet Savcılığı'ndaki dosyada ise vekilliğin devam edilmesinin talep edildiğini, bunun üzerine şirketinin danışmanlık ücret alacaklarının tahsili için İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/74 E. sayılı dosyasında dava açıldığını, bu davanın açılmasından sonra davalı tarafından İzmir 3. Noterliğinin 28.03.2014 tarihli azilnamesi ile azledildiğini, takip edilen dosyalardaki vekalet ücreti alacağının da ödenmediğini, azlin haksız olduğunu, bu nedenle avukatlık ücretinin tamamına hak kazandığını beyanla Avukatlık Kanununun 164/4 maddesi uyarınca belirlenecek vekalet ücretinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL'nin azilname tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle ve 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı avukata danışmanlık hizmetleri ve vekillik hizmetleri karşılığında ödemeler yapıldığını, davacının yapılan ödemelere karşılık makbuz göndermediğini, vekil sıfatıyla öğrendiği ticari, hukuki sır ve bilgileri vekillik sıfatı dışındaki amaçlarla kullandığını, davacı vekillik görevi altındaki sır saklama ve özen yükümlülüğünü ihlal ettiğinden aralarındaki güven ilişkisinin sarsıldığını, yine Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının temyizinin duruşmasız yapıldığını, bunun da bir özensizlik olduğunu, davacı avukatın kusurlu olması nedeniyle haklı olarak azledildiğini bu nedenle vekalet ücretine hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 22.02.2018 tarihli ve 2015/381 E., 2018/83 K. sayılı kararıyla; Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasına sunulan ve ıslah edilen bedel ile satış bedeli arasındaki fark olan 3.345.364,30TL üzerinden Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesi uyarınca davacının sarfettiği emek ve mesaisi nazara alınarak takdiren %10'u üzerinden hesaplama yapılarak, buna göre akdi vekalet ücretinin 334.536,43 TL olacağı, karşı vekalet ücretinin de AAÜT'ne göre 83.420,36 TL hesaplandığı dikkate alınarak, manevi tazminat talebi de reddedilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine, 417.956,79 TL'nın azil tarihi olan 28.03.2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 19. Hukuk Dairesinin 2018/1552 E., 2019/2340 K. sayılı ilamıyla, azlin haklı olup olmadığı hususu değerlendirilmediği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın iadesine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin 2019/296 E., 2020/301 K. sayılı ilamıyla, azlin haksız olduğu, Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasına sunulan ve ıslah edilen bedel ile satış bedeli arasındaki fark olan 3.345.364,30 TL üzerinden Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesi uyarınca davacının sarfettiği emek ve mesaisi nazara alınarak takdiren %10'u üzerinden hesaplama yapılarak, buna göre manevi tazminat istemi de reddedilerek, davacının davasının kısmen kabulü ile, 334.536,43 TL azil tarihi olan 28.03.2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.06.2022 tarihli ve 2021/462 E., 2022/1551 K. sayılı kararıyla; Mahkemece kaldırma kararında belirtilen eksikliklerin tamamlanarak ek bilirkişi raporu alındığı, dinlenen tanık ifadeleri nazar alındığında, davalının davacıyı haksız olarak azlettiği, bu nedenle de davacının vekil olarak takip ettiği işler yönünden vekalet ücretine hak kazandığı, haksız azilden kaynaklı manevi tazminat talep edilmiş ise de, iddia ve savunmalar nazara alındığında, manevi tazminatın şartlarının oluşmadığı, alınan bilirkişi raporu ve vekalet ücretine konu davanın terditli dava olması sebebiyle mahkemece vekalet ücreti hesaplanmasına esas alınan değer yönünden de toplanan delillere göre bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 2022/6572 E., 2023/2167 K. sayılı kararıyla; davacı avukatın azli haksız olduğundan, davacı avukat ile davalı müvekkili arasında yazılı bir ücret sözleşmesi de bulunmadığından davacı için takdir edilecek akdi vekalet ücretinin takip edilen davanın harçlandırılmış dava değeri üzerinden hesaplanması gerektiğinden Mahkemece; davacıya ödenecek olan vekalet ücretinin Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/114 E.

sayılı dosyasında harçlandırılmış müddeabihi üzerinden hesaplanması gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak bozma sonrası alınan bilirkişi ek raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddine, 7.962.791,52 TL'nin azil tarihi olan 28.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, Mahkemece aldırılan bilirkişi raporu ile taraflarınca aldırılan uzman görüşünün çeliştiğini ve bu çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, kısa kararda manevi tazminat ile ilgili hüküm kurulmadığından kısa ve gerekçeli kararın çeliştiğini, davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin eksik ve hatalı olduğunu, azlin haklı olduğunu, Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın niteliğinin Yargıtay tarafından hatalı ve eksik değerlendirildiğini, davanın tapu iptal ve tescil davası kabul edilerek bozma hükmü kurulduğunu, oysaki kesinleşen Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı incelendiğinde, davanın tapu iptali ve tescil olmadığını, gabine dayalı tazminata hasredildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haksız azil iddiasına dayalı akdi vekalet ücreti alacağının tahsili ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 Sayılı Kanun) "Avukatlık ücreti" kenar başlıklı 164 üncü maddesi.

2. 1136 sayılı Kanun'un "Avukatın işi takipten vazgeçmesi, azli ve ücretin gününde ödenmemesi" kenar başlıklı 174 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Eldeki davada davacı, davalı müvekkilinin vekilliğini üstlendiği dava dolayısıyla haksız azledildiğini savunarak akdi vekalet ücreti ile manevi tazminat talep etmiştir. Yapılan incelemelerde azlin haksız olduğu görülmüş olup, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi de bulunmadığı anlaşılmıştır. Dairemizin bozma ilamı ile, davacı için takdir edilecek akdi vekalet ücretinin takip edilen davanın harçlandırılmış dava değeri üzerinden hesaplanması gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak aldırılan ek bilirkişi raporu denetime elverişli, açık ve anlaşılır olduğundan hükme esas alınması doğru görülmüştür.

2. Dosyanın incelenmesinde sair talepler reddedilmek suretiyle verilen kısmen kabul kararında, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmadığı, ayrıca manevi tazminat ve akdi vekalet ücretinde reddedilen kısma ilişkin vekalet ücretinin doğru hesaplandığı anlaşılmıştır.

3. Buna göre, temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olmasına, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,24.09.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.