"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 57. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3624 E., 2024/381 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/1473 E., 2023/232 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 09.04.2021 tarihli Finans Tipi Araba olan Serbest Tasarruf Planı sözleşmesi imzalandığını, davalı şirkete 135.226,00 TL’yi peşin olarak, Mayıs- Kasım aylarında ödemesi gereken aylık 2.500,00 TL taksitler de (toplam 17.500,TL) dahil olmak üzere toplam 152.726,00 TL ödendiğini, Eylül 2021'de sözleşmede belirlenen tahsisat bedelinin ödenmesi gerektiği halde yeni bir sözleşme teklif edilerek ertelendiğini, davalı şirkete gönderilen Bakırköy .... Noterliğinin 13.09.2021 tarihli 23687 yevmiye numaralı ihtarname ile sonuç alınamadığını ileri sürerek, 135.226,00 TL’nin ödeme tarihi olan 09.04.2021 tarihinden itibaren, Mayıs- Kasım 2021 tarihleri arasında aylık olarak ödenen 2.500,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işlemeye başlayacak ticari faizi ile birlikte, araç almak için davalı şirketle sözleşme imzalayan davacının sözleşme gereği Eylül ayında ödeme alamadığından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ve yaşandığı üzüntü dolayısıyla 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 172.726,00 TL’nin faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı ile Serbest Tasarruf Planı Sözleşmesinin 09.04.2021'de imzalandığını, 250.000,00 TL tutarında finansman sağlama amacıyla Sözleşme'nin 7. maddesine göre 12.600,00 TL çalışma bedelinin şirkete ödendiğini, ödeme planı sözleşme ve eklerinin davacı tarafından kendi el yazısı ile ''okudum, anladım'' ve isim-soyisim yazılarak imzalandığını, davacının gönderdiği ihtarnameye müvekkil şirket tarafından verilen cevabi ihtarname ile tahsisat dönemine geçilebilmesi için sorumluluklarının yerine getirilmesi gerektiğinin davacıya bildirildiğini, ancak davacı tarafça bu sorumlulukların yerine getirilmediğini, davacının dava tarihi itibari ile fesih iradesini iletmiş olacağından dava tarihi itibarı ile Yönetmelikte belirtilen 6 aylık süre içerisinde davacının tasarruf birikimlerinin iadesi gerçekleşeceğinden davanın erken açıldığını , sözleşmeden dönme halinde tasarrufunun ve varsa tahakkuk etmiş getirisinin iadesi, iade talep tarihinden itibaren 6 ay içinde ödeneceğini, çalışma bedelinin iade edilemeyeceğini, aşkın zarar istenemeyeceğini manevi zarar olmadığından manevi tazminat istenemeyeceğini, haksız ve yersiz olarak açılan davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı şirket ,sözleşme ile üstlendiği edimi yerine getirmemiş ve temerrüde düşmüştür bu nedenle davalı şirketin yerine getirmediği bir sözleşme için organizasyon ücreti /çalışma bedeli talep hakkı da olmayacağı, manevi tazminatın yasal şartlarının oluşmadığını belirterek davanın kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL'nin dava tarihinden, 315.817,98 TL'nin ıslah tarihi olan 17.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının davalıya yaptığı toplam 151.726,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sözleşmenin her sayfasında ve son sayfasında sağ alt kısımda davacı müşterinin imzasının bulunduğu bu nedenle haksız şart olmadığı, sözleşmenin fesih tarihi itibariyle yürürlükte olan bu yasa maddesi ile taraflar arasında mevcut sözleşmenin 8.1.maddesi uyarınca organizasyon bedelinin iadesi talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği, sözleşmenin 8.1. maddesine göre 120 gün dolmadan önce davanın açıldığı ,bu itibarla davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, davalı şirketin, huzurdaki davaya konu sözleşmeden kaynaklanan edimi yerine getirmekte temerrüde düştüğünü ve dolayısıyla parasını zamanında tahsil edemediği için temerrüt faizini aşan somut bir maddi zarara uğradığını ispat edemediği bu nedenle aşkın zarara ilişkin talebinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının çalışma bedeli, maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine,davacının tasarruf bedellerinin iadesi talebinin dava tarihinde muaccel bir alacak olmadığı ve hukuki yararı bulunmadığından usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalı şirketin aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacıyı hataya düşürdüğü, müvekkilinin sözleşmeyi fesihte haklı olduğunu, davalının zararı tazminle sorumlu olduğunu bu sebeple kararı usul ve kanuna aykırı bulduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, tasarruf Finansman Sözleşmesi kapsamında, ayıplı ifa ve sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin- organizasyon bedeli dahil- iadesi ile faizle karşılanmayan munzam zararın tazmini ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle sözleşmenin 7. ve 8. maddelerindeki sözleşmenin alıcı tarafından feshi durumunda davalıya ödenen organizasyon ücretinin iade edilmeyeceğine dair sözleşme hükmü ile organizasyon bedelinin haksız şart olmayıp davalı tarafça da iadesi gerekmediğinin anlaşılması, tasarruf bedeli istemi yönünden yine sözleşmede kararlaştırılan 120 gün dolmadan önce davanın açılması nedeniyle davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı tespiti, aşkın zarara yönelik istem yönünden davalı şirketin, huzurdaki davaya konu sözleşmeden kaynaklanan edimi yerine getirmekte temerrüde düştüğünü ve dolayısıyla parasını zamanında tahsil edemediği için temerrüt faizini aşan somut bir maddi zarara uğradığını davacı tarafın ispat edememesi karşısında
yukarıda açıklanan nedenlere göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi