"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi(İlk Derece)
SAYISI : 2023/13 E., 2024/2 K.
Taraflar arasındaki Hakem Kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davalı ile davacılar arasında 27.04.2018 tarihli vekalet sözleşmesi imzalandığını, konkordatoya yönelik işlemlerinin takibinde davalı vekilin özensiz davranması üzerine, 14.07.2020 tarihinde haklı olarak azlettiklerini, azil üzerine davalının İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan ve devam eden konkordatoya ilişkin davada alacak talebinde bulunduğunu, bu alacağa itiraz ettiklerini, davacılardan ... Kimya Şirketi ile ... yönünden konkordato talebinin tasdik edilmesi üzerine davalının, bu kez aleyhlerine İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesinde vekalet ücreti istemli alacak davası açtığını, bu davada taraflar arasındaki sözleşmede tahkim şartı bulunduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verildiğini, davalının bunun üzerine vekalet ücret alacağı talebiyle aleyhlerine TBB'de tahkim yoluna başvurması ile Hakem tarafından davanın kısmen kabulüne ilişkin nihai kararın verildiğini, verilen bu kararın kamu düzenine aykırılıklar içerdiğini, dövizle hüküm kurulamayacağını, KDV alacağının döviz cinsinden talep edilemeyeceğini, davacılardan ... Dış Ticaret Şirketi yönünden açılmış bir konkordato davası bulunmayıp azlin haklı olduğunu, takdir edilen ücretten indirim gerektiğini, Hakem kararında yetki ve görev aşımı yapılarak ödenen ve uyuşmazlık bulunmayan serbest meslek makbuzları uyarınca davalı lehine hüküm kurulduğunu, alacağa ticari faiz işletilmesinin kamu düzenine aykırı olduğunu, Hakem kararında müteselsil tahsile karar verilmiş ise de sözleşmede tüm imzaların aynı kişi tarafından atıldığını, yetkisiz temsil olduğunu, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.04.2022 tarihli ve 2020/561 E. 2022/286 K. sayılı dosyasında, davacılar ... Kimya ile ... yönünden verilen konkordato tasdik kararında, çekişmeli davalı alacağının en fazla 689.934,07 TL olacağı belirtildiği halde, Hakem tarafından döviz cinsinden kurulan hükümle bu tutarın aşıldığını ileri sürerek, 26.10.2023 tarihli Hakem kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davalının haksız olarak azledildiğini, Hakem kararında HMK'nın 439 uncu maddesinde sayılı iptal sebeplerinin bulunmadığını, maddi hukuka ilişkin konuların bu davada tartışma konusu yapılamayacağını, davacıların ileri sürdüğü hususların tamamının maddi hukuka ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; iptal davasının süresinde açıldığı, tahkime konu uyuşmazlığın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri avukatlık sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle tahkime elverişli olduğu, yine tahkim yargılamasında ve karar içeriğinde kamu düzenini ihlal eden bir husus tespit edilmediği, davalı vekili tarafından İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/173 Esas sayılı dosyasında açılan ücret alacağı istemine ilişkin davada, davalıların tahkim ilk itirazında bulunması üzerine, mahkemece davanın usulden reddine dair verilen kararın kesinleşmesi ile davalı vekilin tahkim başvurusu yapması üzerine, taraflarca seçilen hakem tarafından yapılan tahkim yargılaması sonunda verilen karara karşı ileri sürülen iptal sebeplerinin, davanın esasına ilişkin olup HMK 439/2 de sınırlı sayılan iptal sebeplerinden olmadığı, davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların tamamının maddi hukukun uygulanması yönelik olduğu, kamu düzenine ilişkin bulunmadığı, açılan iptal davasında re'sen incelenmesi gereken kamu düzenine aykırılık ve tahkime elverişli olmama hali bulunmadığı gerekçesiyle, 26.10.2023 tarihli ve 2023/14 sayılı Türkiye Barolar Birliği Tahkim Merkezinin Hakem kararının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/173 Esas sayılı dosyası kesinleşmeden tahkim başvurusu yapıldığı için hakemin derdest bir uyuşmazlık hakkında, talepten fazlasına hükmedilerek ve yetki aşımı yapılarak sürpriz karar verme ilkesine aykırı karar verdiğini, Hakem kararı ile avukatlık mesleğinin Kanundaki niteliğinin değiştirildiğini, avukatlık mesleği bir ticari iş sayılamayacağından avukatın ücret ve masraf alacaklarına ticari avans faizi hükmedilmesinin kamu düzenine, kanunlara ve içtihatlara aykırı olduğunu, Hakem kararında azami miktarın üzerinde alacağa hükmedilmesinin kanunun emredici hükümleriyle ve cebri icra hukuku ilkeleriyle çeliştiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, TBB Tahkim Kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 439 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. HMK’nın 439 uncu maddesinde yer alan; "Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir. İptal davası, tahkim yeri Bölge Adliye Mahkemesinde açılır; öncelikle ve ivedilikle görülür." şeklinde düzenleme gereğince, Hakem kararlarına karşı yalnız iptal davası açılabilecektir. Aynı maddenin devamında da iptal sebepleri tek tek sayılmıştır. Hakem kararının iptali davalarında iptal sebepleri tahdidi olarak sayıldığından, kararın esası yönünden hukuka uygun ve yerinde olup olmadığının incelenmesi mümkün değildir. Yargıtay içtihatları ile de Hakem Heyeti kararının esasının, yerinde olup olmadığının, hakemlerin hukuku doğru uygulayıp uygulamadığı gibi hususların Hakem Heyeti kararının iptali davalarında inceleme konusu yapılamayacağı kabul edilmektedir.
2. Bölge Adliye Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere taraflara tahkim yargılaması süresince eşit olarak iddia, savunma ve itirazlarını ileri sürme imkanı tanındığı, yargılamanın yasada öngörülen usul kurallarına uygun olarak yürütüldüğü, kamu düzenine aykırılığın söz konusu olmadığı, uygulanacak hukuk kurallarının tespiti ve yorumunun hakeme ait olduğu, iptal davasında hakem kararının yerinde olup olmadığı veya hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığı hususlarının değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.