"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/445 E., 2022/232 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı borçlunun 17.10.2006 tarihinde 60 ay vadeli 100.000 TL tutarlı tüketici kredisi kullandığını, kredi taksitlerinden 4 adedini ödediğini ancak diğerlerini ödemediğini, 96.187,59 TL alacak ile sözleşme gereğince kredi mevduat hesabı tanımlanarak eksi bakiyeye düşen hesaba ödeme yapılmaması üzerine takip hesaplarına intikal eden dava tarihi itibariyle davalının 376,94 TL artı para kredisi ana para borcu bulunduğunu ileri sürerek; tüketici kredisinden kaynaklanan 96.187,59 TL alacağın kredi taksitlerine vade tarihlerinden itibaren % 27,30 oranında hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, artı para kredisinden kaynaklanan 376,94 TL alacağın dava tarihinden hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.05.2015 tarihli ve 2012/183 E., 2015/908 K. sayılı ilamıyla; dava tarihi itibariyle ödeme planı detay bilgilerine göre son taksitin ödeme tarihinin 13.10.2011 tarihi olduğu, tüm borcun muaccel hale geldiği, bilirkişi Şaban Uçak tarafından düzenlenen 21.07.2014 tarihli raporda davacı bankanın davalıya 13.10.2010 tarihinde 60 ay vadeli 100.000 TL tutarında tüketici kredisi kullandırdığı, 25.01.2012 dava tarihi itibariyle ilk dört taksitin ve 13.03.2007 vadeli beşinci taksidin 410,91 TL'sinin ödendiği, beşinci taksidin 2.353,09 TL'si ve kalan 55 taksitin ödenmediği, bankanın %17,55 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, talep edilebilecek asıl alacak tutarının 154.414,63 TL olduğunun bildirildiği, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile tüketici kredisinden kaynaklanan 96.187,59 TL alacağın kredi taksitlerinin vade tarihlerinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsilinin istendiği, ödeme tablosuna göre 5 inci taksit tarihinde kalan ana para tutarı 96.187,59 TL olarak gösterildiği, ödeme planındaki vade tarihlerinden itibaren her bir taksitin %17,55 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 96.187,59 TL'nin vade tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin 376,94 TL istemin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 07.09.2021 tarihli ve 2020/8255 E., 2021/8003 K. sayılı ilamıyla; davalı vekilinin sair temyiz itirazları incelenmeksizin mahkemece, davalının ödeme tablosuna göre 5 inci taksit tarihinde kalan ana para tutarı 96.187,59 TL’nin gerekçeli kararda gösterilen ödeme planındaki vade tarihlerinden itibaren her bir taksitin %17,55 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği yönünde gerekçe oluşturulmasına rağmen, hüküm kısmında 96.187,59 TL'nin vade tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmek suretiyle, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmış olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dava tarihi itibariyle ödeme planı detay bilgilerine göre son taksitin ödeme tarihinin 13.10.2011 tarihi olduğu, tüm borcun muaccel hale geldiği, bilirkişi Şaban Uçak tarafından düzenlenen 21.07.2014 tarihli raporda davacı bankanın davalıya 13.10.2010 tarihinde 60 ay vadeli 100.000 TL tutarında tüketici kredisi kullandırdığı, 25.01.2012 dava tarihi itibariyle ilk dört taksitin ve 13.03.2007 vadeli beşinci taksidin 410,91 TL'sinin ödendiği, beşinci taksidin 2.353,09 TL'si ve kalan 55 taksitin ödenmediği, bankanın %17,55 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, talep edilebilecek asıl alacak tutarının 154.414,63 TL olduğu bildirildiği, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile tüketici kredisinden kaynaklanan 96.187,59 TL alacağın kredi taksitlerinin vade tarihlerinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsili istendiği, ödeme tablosuna göre 5 inci taksit tarihinde kalan ana para tutarının 96.187,59 TL olarak gösterildiği, ödeme planındaki vade tarihlerinden itibaren her bir taksitin %17,55 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 96.187,59 TL'nin vade tarihlerinden itibaren her bir taksidin %17,55 oranında temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin 376,94 TL istemin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairemizin 05.07.2023 tarih ve 2022/6875E.- 2023/2034 K. sayılı ilamı ile;"Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava dosyasının incelenmesinde; davalıya dava dilekçesinde yer alan.... Mah. Kooperatif Evleri Kümesi ...No:19 İç kapı no:27 .../İstanbul adresine dava dilekçesi ile tensip zaptının tebliğe çıkarıldığı, 05.03.2012 tarihinde çıkartılan tebliğin iade geldiği, daha sonra 7201 sayılı Kanun'a uygun olarak söz konusu.... Mah. Kooperatif Evleri Kümesi ...No:19 İç kapı no:27 .../İstanbul adresinin mernis adresi olduğu da belirtilerek 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre tebliğ çıkartıldığı ve 29.03.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 28.11.2013 tarihli duruşma gününün de... Mah. ... Cad. No:72 İç kapı no:17 .../İstanbul adresi olan mernis adresine tebliğe çıkartıldığı, 11.10.2013 tarihinde 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre tebliğ edildiği, ... Mah. ... Cad. No:72 İç kapı no:17 .../İstanbul adresinin aynı zamanda davalı tarafından vekiline verilen 19.12.2019 tarihli vekaletnamede yer alan adresi olduğu ve tebligatların 7201 sayılı Kanun'a ve yukarıda yer alan Yargıtay içtihatlarına uygun olarak davalıya tebliğ edildiği, davalının dava dışı... Yapı San. Tic. A.Ş. ile gayrimenkul satış sözleşmesi yaptığı ve taşınmazın teslim edilememesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiği, çekilen kredinin bağlı kredi olduğu, ...Yapı San. Tic. A.Ş. ile davacı banka arasında protokol imzalandığı iddialarını dosya kapsamındaki delillere göre ispat edemediği anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz sebeplerinin reddi ile kararın onanması gerekmiştir." şeklinde mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; tebligatın yanlış adrese yapıldığını, tebliğ yapılan adresin mernis adresi olmadığını, savunma hakkının elinden alındığını, kredinin bağlı kredi olduğunu, kullanılan 60 ay vadeli 100.000 TL tutarlı kredi taksitlerinden ilk 4 adet taksiti ödediğini ve dava dışı... şirketinin finansal sıkıntılar yaşamasına ve taşınmazı teslim etmeyeceğinin anlaşılmasına istinaden dava dışı... şirketi ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiğini, krediye konu taşınmazın teslim edilmemesi nedeniyle davacı bankanın da sorumluluğunun bulunduğunu, davaya konu tutarın dava dışı... şirketi tarafından davacı bankaya ödeneceği hususunda dava dışı... şirketi ile davacı arasında 31.07.2018 tarihli protokol akdedildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek Daire onama ilamının düzeltilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı bankadan kullanılan kredinin ödenmemesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere davalıya tebligatın usulüne uygun olduğu hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda karar verildiğinin anlaşılmasına göre davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine,
07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.