Logo

3. Hukuk Dairesi2024/2192 E. 2025/607 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Rödövans sözleşmesine konu maden sahası işletme ruhsatının kiraya veren tarafından yenilenmemesi sebebiyle kiracının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kiraya verenin, kiralananı sözleşme amacına uygun kullanılmaya elverişli halde bulundurma yükümlülüğünü ihlal ederek, maden ruhsatının yenilenmemesi sebebiyle sona ermesinde kusurlu olduğu ve kiracının gelir kaybı tazminatına hak kazanabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/861 E., 2024/677 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/231 E., 2020/1492 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ...’ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında davalının ruhsat sahibi olduğu maden sahasının işletilmesi için 28.06.2005 tarihli sözleşme düzenlendiğini, işletme ruhsatının yürürlük süresi 17.06.2007 tarihinde dolduğu halde temdit talebi yapılmadığından ruhsatın 17.12.2007 tarihinde Bakanlık tarafından iptal edildiğini, ayrıca işletme ruhsat harçlarının yatırılmadığının tespit edildiğini, davacının ticari hayatının fiilen sona erdiğini, bu nedenle davacının uğradığı zararların; üretim ile ilgili yapmış olduğu giderlerin, saha içinde ve saha dışında çalıştırmış olduğu işçilerin maaşları ve sigorta primleri, saha için gerekli olan elektriği bağlatmak için yapmış olduğu elektrik masrafları, kereste ve desendre masrafları, ödemiş olduğu rödövans bedelleri ve maden sahasında elde edeceği mahrum kaldığı kârdan kaynaklandığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 30.000,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının kötü niyetli olduğu ve haksız taleplerde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar tacir olup sözleşmedeki hükümlerle bağlı oldukları, sözleşmede açıkça ruhsat sahibi davalının kusuru nedeniyle ruhsatın düşmesi durumuna ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı ve cezai şart kararlaştırılmadığından, davacının tazminat talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 3213 sayılı Maden Kanunu'nun (3213 sayılı Kanun) 24. maddesi uyarınca; maden işletme ruhsatlarının süre uzatım taleplerinde; Genel Müdürlüğün bütçesine gelir kaydedilmek üzere işletme ruhsat taban bedeli yatırılmasının gerektiği, ayrıca bununla birlikte maddede belirtilen diğer yükümlülüklerin de süresinde yerine getirilmemesi halinde ruhsatın iptal edileceğinin düzenlendiği, taraflar arasında imzalanan protokolde, Devlet hakkı, madencilik, fon iştiraki dahil bütün masrafların ruhsat sahibi adına davacı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı, dolayısı ile ruhsat süre uzatımı için ödenmesi gereken işletme ruhsat taban bedelinin de sözleşmedeki hüküm nedeniyle davacı tarafından ödeneceğinin kabulü gerektiği, taraflar tacir olduğundan sözleşmedeki hükümler ile bağlı olacakları, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; ruhsat sahibinin sözleşme süresince maden sahasını kullanıma hazır bulundurmak zorunda olduğunu, davacının rödövans ödemelerini eksiksiz ve zamanında gerçekleştirdiğini, üzerine düşen borçları yerine getirdiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, rödövans sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine, davacının faaliyetine yönelik üretim giderlerini kiraya verenden talep edemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Taraflar arasında 28.06.2005 tarihli rödövans sözleşmesi düzenlendiği, davalıya ait işletme ruhsatının süresi dolduğu halde temdit talebi yapılmadığından 3213 sayılı Kanuna göre iptal edildiği, uyuşmazlık konusu değildir.

3. Rödövans sözleşmesi; ürün kira sözleşmesi niteliğine sahip olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 360. maddesi uyarınca kiraya veren, kiralananı, sözleşmenin amacına uygun biçimde kullanılmaya ve işletilmeye elverişli bir durumda kiracıya teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kira sözleşmesine konu maden işletme ruhsatının süresi dolduğu halde uzatım talebinde bulunmayarak ruhsatın iptal edilmesine neden olunması kiraya verenin 6098 sayılı Kanun’un 360. maddesinde düzenlenen yükümlüğünün ihlali niteliğindedir. Kanun gereğince kiraya verenin yükümlü olduğu bu husunun sözleşmede düzenlenmesi, sözleşmede buna ilişkin bir tazmin hükmünün bulunması gerekli değildir. Yine Bölge Adliye Mahkemesince, 3213 sayılı Kanun’un 24. maddesi uyarınca maden işletme ruhsatlarının süre uzatım taleplerinde Genel Müdürlüğün bütçesine gelir kaydedilmek üzere işletme ruhsat taban bedeli yatırılmasının gerektiği, sözleşmedeki hüküm nedeniyle bu bedelin davacı tarafından ödeneceğinin belirtilmiş ise de, söz edilen Kanun hükmünde ruhsatların süre uzatımı için gerekli işlemlerin ruhsat sahibi tarafından yapılması gerektiği düzenlenmiş olup, ruhsat sahibi kiraya verenin gerekli bedelin ödenmesi ve işlemlerin yapılması için davacı kiracıya bildirimde bulunduğu veya söz konusu işlemlerin kendi adına yapılabilmesi için davacı kiracıya gerekli yetkileri içeren bir vekaletname verildiğine ilişkin bir savunması da bulunmamaktadır. Davalı kiraya veren, sözleşmenin sona ermesinde kusurlu olduğundan davacı uğradığı gelir kaybını talep edebilecektir. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince; davacı kiracının gelir kaybı talebi değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekili tarafından temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.