Logo

3. Hukuk Dairesi2024/2249 E. 2025/1186 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar ile murisleri arasında, babaları olan davalı ile kurulduğu iddia edilen aile adi ortaklığının tespiti ve feshine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar tarafından, murisleri ile babaları arasında aile adi ortaklığı kurulduğuna dair iddialarının, dosya kapsamındaki deliller ve tanık beyanları ile ispatlanamadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1331 E., 2024/536 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/416 E., 2022/799 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkillerinin murisleri ...'in mirasçıları olduğunu, murisin ailesinin aylık asgari kullanım dışında yapılan tüm kazanım ticaret ve diğer işler sonucunda elde edilen kazançlar ve tüm malların murisin babası ... adına toplandığını, müvekkillerinin murisinin, babası ... ile ortaklık ilişkisi bulunmasına rağmen ölümü sonrasında ...'in müvekkillerinin haklarını teslimden kaçındığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, aile adi ortaklığının tespiti ile feshine, ortaklı mal varlığının tespiti ile dava konusu taşınmazda bulunan 5 nolu bağımsız bölüm ile zemin katta bulunan dükkan vasıflı taşınmazın 1/3 payın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında müvekkilleri adına tespit ve tesciline, tescilin mümkün olmaması halinde taşınmazların dava tarihindeki gerçek değerinden şimdilik 1.000,00 TL'nin ve Kasım 2016 tarihinden itibaren müvekkillerine ödenmeyen kira alacakları için şimdilik 1.000,00 TL'nin işleyecek yasal faizleriyle davalıdan tahsili ile müvekkillerine miras payları oranında ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacılardan ...'nin müvekkilinin ölen oğlu ...'in eşi olup diğer davacıların da müvekkilinin torunları olduğunu, müvekkilinin oğlu ...'in 2012 yılı Haziran ayında iş kazasında hayatını kaybettiğini, müvekkilinin 1989 yılında İstanbul Gaziosmanpaşa semtine yerleşerek 3 katlı bir bina inşa ettiğini, ölen oğlu ...'i evlendirdiğini ve bir baba olarak yaparak 1 dairenin tapusunun kendi üzerinde olması şartıyla ölen oğluna aslında bağış yaptığını, sonrasında ölen oğlu ...'in evini ayırıp düğün takıları ile de kendisine tekstil atölyesi açtığını, müvekkili ile ölen oğlu arasında ortaklık ilişkisi olmadığını, tüm birikimi ve kazancını müvekkilinin kendi çalışması ile edindiğini savunarak, davanın reddini istemiş; yargılama sürecinde davalının vefatı sonrasında davaya dahil edilen mirasçıları davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların, davalı ...'in oğlu ...'in mirasçıları olup, ... ile babası ...'in dava konusu arsayı birlikte alarak yapılar inşa ettiklerini, ... vefat edene kadar ve vefatından sonra bir süre daha dava konusu yerlerden ...' e kira ödemelerinin yapıldığını ve hatta üç adet dükkanın ... adına kayıtlı olsa da birinin aslında ...'e bırakılacağının kararlaştırıldığını, ... ile babası ... arasında aile ortaklığı olduğunu dinlenen tüm taraf tanıkları beyanları da dikkate alındığında ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayı ile belirtilen kararıyla; yazılı bir ortaklık sözleşmesinin ibraz edilmediği, dinlenen taraf tanıklarının beyanları ile alınan arsa ve üzerinde inşa edilen yapılarda davacılar murisi ...'in hiçbir katkısı olmadığını, babası ile davacılar murisi ... arasında ortaklık bulunmadığının, iki tarafın bütçe ve ekonomisinin ayrı olduğunun belirlendiği davacıların davasını ispat edemedikleri gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karara karşı, davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; davalı ... tarafından doğrudan ve kısmi ikrar bulunmasına rağmen Mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, davalı ...'in hem huzurdaki davada alınan beyanında hem de yazılı beyanlarında evlenmek isteyen davacı ...'nin bu isteğini kabul etmediklerini, ataerkil ve gelenekçi aile yapılarına aykırı olduğunu açıkça beyan ettiğini, bunun da ataerkil ve babanın hakimiyetinde olan ayrı bütçe oluşturulmasının mümkün olmadığı hususunun ispatı olduğunu, yine davalı ...'in Gaziosmanpaşada bulunan taşınmazlarını satarak Esenyurt ilçesinde 5 katlı yapı yaptığını ve her çocuğuna birer daire verdiğini ve ancak tapu kaydının ve mülkiyetinin kendi adına olduğunu beyan ile ikrar ettiğini, her çocuk kendisine ait birer dairede yaşamakta iken bu dairelerin mülkiyetleri ataerkil yapıdan kaynaklı olarak mülkiyetlerini teslim etmediğini, her bir çocuğa bütçeleri bir olduğundan dolayı yapılan yapıdan birer daire verildiğini, kaldı ki davalı ...'in hiçbir geliri bulunmamakta olup Esenyurt'ta bahsi geçen inşaatı tek başına inşaa etmesinin mümkün olmadığı, yine müvekkillerinin murisi ... ve diğer çocukları ile birlikte binayı inşaa ettiğini, bunun karşılığı olarak da her çocuğa katılarından dolayı birer daire ve iş yerinden elde edilen kira gelirinden de pay verildiğini, ataerkil bir yapıdan kaynaklı ayrı bütçesi bulunmayan tüm gelirleri ... tarafından toplanan ve oluşturulan bu bütçe ile mal varlıkları edinen ...'in kendisine ait hiçbir katkısı bulunmamasına rağmen tüm tapu kayıtları kendi adına oluşturması ve bunun da davalı taraflarca kabul edilmesi tüm dosya kapsamında sabit olmasına rağmen davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tanıkların anlatımlarında ataerkil aile yapısını ve tüm gelirlerin ...'te toplandığı, tek bir bütçe ile hareket edildiğini, tüm çocukların ...'e çalıştığını kabul ederken son anda müvekkilerinin murisi ...'i hariç tuttuklarını, dinlenen tüm tanık beyanlarının iddia ettikleri hususları doğrularken, başka bir evlilik yapan müvekkiline payını vermemek için yine aynı baskı ile yanlı beyanda bulunduklarının açık olduğunu, kurulan aile ortaklığında hiçbir tereddüt bulunmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacıların murisleri ... ile babası olan davalı ... arasında oluşturulduğu iddia edilen adi ortaklığın tespit ve tasfiyesi, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, davacılar tarafından murisleri ... ile babası olan davalı ... arasında oluşturulduğu iddia edilen adi ortaklık ilişkisinin dosya kapsamındaki deliller ve tanık beyanları da nazara alındığında ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Hükmü temyiz eden davacılar adli müzaheret kararı almış olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.