Logo

3. Hukuk Dairesi2024/273 E. 2024/2169 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki avukatlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan vekalet ücreti alacağına ilişkin uyuşmazlıkta verilen hakem kararının iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın kısmi dava olarak açılmış olması, taraflara tahkim yargılaması süresince eşit savunma hakkı tanınmış olması ve HMK'da belirtilen iptal sebeplerinin bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin hakem kararının iptali talebini reddeden direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2023/6 E., 2023/9 K.

Taraflar arasındaki hakem kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili, geçersiz tahkim anlaşmasına rağmen uyuşmazlığın TBB Tahkim Merkezinde görüldüğünü, uyuşmazlığın kapsamı itibarıyla 3 aylık kısa sürede hükme bağlanmaya elverişli olmamasına rağmen TBB Tahkim Kurallarındaki 3 aylık süreye riayet etmek adına uyuşmazlığın kısa sürede karara bağlandığını, hakem ve bilirkişi tarafından davalının takip ettiğini iddia ettiği dosya asıllarının tahkim dosyasına celp edilmeksizin yalnızca davalının sunmuş olduğu belgeler üzerinden hazırlanan, dolayısıyla muteber olmayan rapora itibar edilerek eksik inceleme ve adil yargılanma hakkının ihlal edilerek karar verildiğini, devlet mahkemeleri tarafından yapılan yargılamalarda vekalet ücreti alanında uzman kişilerden oldukça detaylı rapor temin edilerek sonuca gidilirken işbu tahkim dosyasında bu alanda uzman olmayan bilirkişi marifetiyle ve 10 gün gibi kısa bir sürede rapor hazırlandığını, yazılı hakem önerilerinin davacı tarafa tebliğ edilmeksizin dosyaya hakem atanmış olması ve yüksek müddeabihli bir uyuşmazlık olması nedeniyle uyuşmazlığa hakem heyetinin bakmasına dair yazılı talepleri kapsamında herhangi bir karar verilmediğini, belirsiz alacak davası açılamayacak olan davada hakemin, davalıya davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını da belirterek ihsas-ı rey yasağını ihlal etmek ve davalıya yönlendirmek suretiyle davasını tam eda ya da kısmi dava olarak seçmesini talep ettiğini ve bunun ardından beyan sonrası yargılamaya devam ettiğini, dava konusu uyuşmazlık kapsamında davalı tarafından sunulan tek taraflı delillerin tarafların eşitliği ilkesini ve hukuki dinlenilme haklarını ihlal ettiği yönündeki itirazlarına rağmen delillerin gereği gibi celp edilmemesi dosyaların tek tek incelenmesini talep ettikleri halde davalı tarafından sunulan ve doğruluğu teyit edilemeyen bilgi ve belgeler üzerinden sonuca varıldığını ileri sürerek Türkiye Barolar Birliği Tahkim Merkezi'nin 2022/42 Esas ve 15.05.2023 tarihli kararının iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, 20 yılı aşkın süredir tacir olan ve tıp diploması bulunan davacı ...’in, 7 satırdan oluşan tadil metnini okuyup serbest iradesiyle imzaladığını, bunun üzerinden itirazsız 5 ay geçtiğini ve ancak dava açıldıktan sonra irade fesadı iddiasının ileri sürüldüğünü, tadil metninin belge yığını içinde imzalatıldığı iddiasının doğru olmadığını, zira davacılarla tadil tarihinde imzalanan başka bir belgenin bulunmadığını, tahkim anlaşmasının açık, net ve tüm yasal unsurları taşıdığını, davacılar vekilinin tahkim sürecinin başında 30.01.2023 tarihinde imzaladığı görev çizelgesi ve usuli zaman çizelgesi ile tahkim aşamalarını, tahkim merkezinin yetkisini ve 3 süreyi kabul ettiğini, davacılar vekilinin tahkim başvurusuna verdiği cevap dilekçesinde tarafınca sunulan exel ve UYAP belgelerine, dava değerlerine, ıslah tutarlarına, kesinleşme tarihlerine, dekontlara ve banka hareket dökümlerine tek kelime dahi itirazlarının bulunmadığını, dava konusu dava ve işlere itiraz etmeyen, aksine delil sunmayan ve yargılama sürecinde delil celbi dahi istemeyen davacıların bu aşamada bu konularda itiraz haklarının bulunmadığını, ücret talep edilen tüm dosyaların UYAP veri tabanının tamamen indirildiğini ve USB içine konularak kolay anlaşılabilir şekilde exel tablolarıyla tüm belgelerin eşleştirildiğini, tahkim hakemi tarafından taraflara bilirkişi önerme hakkının da tanındığını ve sonuç olarak yetkisini kullanarak bilirkişiyi kendisinin seçtiğini, atanan bilirkişinin son derece yetkin olduğunu ve isabetli hesaplamalar yaptığını, ayrıca tahkim anlaşmasında tek hakem tayini konusunda yazılı mutabakat olduğundan ve aksi tarafınca kabul edilmediğinden sürecin tek hakemle tamamlanmasının da isabetli olduğunu, hakemin oluşturduğu ara karar ile dosyaya açıklık getirmek için süre verildiğini ve verilen ihtara uygun beyan vererek davaya kısmi alacak davası olarak devam ettiğini belirttiğini, 59 sayfadan oluşan gerekçenin yeterli bulunmamasının ciddiyetten uzak olduğunu, kararın fazlasıyla kapsamlı ve detaylı olduğunu, davacıların, ek raporun kısa sürede gelmesine itiraz etmesinin düşündürücü olduğunu, davacılar vekilinin 14.04.2023 tarihli dilekçe ile tahkim süresinin 15 gün uzatılmasını talep ettiklerini, bu talebe kendisinin de muvafakat ettiğini ve tahkim süresinin 15 gün uzatıldığını, yargılama sürecinde duruşma yapıldığını ve bir saati aşkın duruşmada tarafların iddialarını fazlasıyla dile getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tahkim yargılamasındaki dava ve ıslah dilekçeleri ile davanın ileri sürülüşüne göre, vekalet ücreti alacağının tümünün değil, şimdilik belli bir kısmının dava konusu edildiği, başka bir deyişle davanın kısmi dava olarak açıldığı anlaşıldığından davacılar tarafından ileri sürülen; hakemin, belirsiz alacak davası olarak açılan bir davada, ihsas-ı reyde bulunarak ve davalıyı yönlendirerek davasını seçmesi için talepte bulunduğu ve ardından yargılamaya devam ettiği, bu hususun kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği iddiasının yerinde bulunmadığı, maddi ve usul hukuku kurallarına göre değerlendirme yapılarak karar verildiği, taraflara tahkim yargılaması süresince eşit olarak iddia ve savunmalarını ve itirazlarını ileri sürme imkanı tanındığı, taraflarca da bu hakkın kullanılmış olduğu anlaşılmakla, hukuki dinlenilme hakkına aykırı davranılıp karar verildiğinin kabulünün mümkün bulunmadığı, hakemin hukuku doğru uygulayıp uygulamadığı, başka bir ifade ile kararın pozitif hukuk kurallarına göre isabetli olup olmadığı, bir iptal sebebi olmadığından, iş bu davada da inceleme kapsamı dışında olduğu, tarafların 01.01.2013 tarihli avukatlık hizmet sözleşmesi ve aralarındaki tahkim şartını içeren 25.05.2022 tarihli tadil protokolünden kaynaklanan uyuşmazlığın, serbest iradeleri ile Devlet yargısı yerine tahkim yoluyla çözülmesini istemek

suretiyle, maddi hukukun doğru uygulanıp uygulanmayacağı konusundaki riski de kabul etmiş sayılacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; tahkim yargılamasında müvekkillerinin hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, hakem tarafından davalıya davasına kısmi dava olarak devam edip etmeyeceğini sorduğunu, davalının davaya kısmi dava olarak devam ettiğini, hakem tarafından söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken ayrıca hakemin kendi yazarı olduğu kitapta bu yönde görüşü olduğu halde görüşünü değiştirerek davaya devam ettiğini, hakem kararlarının gerekçeli olmak zorunda olduğunu, taleple bağlılık ilkesine aykırı karar verildiğinden belirsiz alacak davası kapsamında bir hukuki korunma istenmişken davaya kısmi dava olarak devam edilmesinin taleple bağlılık ilkesine dolayısı ile kamu düzenine aykırı karar verilmesi durumu oluştuğunu, yargılama sürecine ilişkin hakem tarafından ortaya konması gereken güncel usuli zaman çizelgesinin bulunmadığını, tahkim yargılamasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığını, davalı avukat tarafından takip edilen işlerin ve dosyaların dava kapsamı içine alınmadığını, bilirkişi tarafından yapılan incelemenin dosya asılları üzerinden yapılmadığını, incelemenin sadece davacının sunduğu belgeler üzerinden yapıldığını, müvekkili tarafından yapılan hakem önerisinin dikkate alınmadığını, uyuşmazlığın tek hakem yerine hakem heyeti tarafından çözümlenmesi talebinin tahkim divanı tarafından karara bağlanmadığını, geçerli tahkim bir sözleşmesinin bulunmadığını, hukuk alanında yetkinliği bulunmayan bir tacirin kendi avukatı tarafından imzalanması istenen tadil protokolünün sonuçları hakkında bilgi sahibi olmasının beklenemeyeceğini, sözleşmenin sonuçlarının kendisine açıklanmadığı bu halde tahkim iradesinin açık ve kesin bir şekilde var olduğundan bahsedilemeyeceğini, iptal davasında ileri sürülen itirazların önemli bir bölümünün Bölge Adliye Mahkemesince dikkate alınmadan karar verildiğini, özellikle gerekçeli karar hakkı ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali ile tahkim yargılaması sırasında değerlendirilemeyen taraf talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesince bir değerlendirme yapılmadan karar verildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı Tahkim Merkezinde görülen 2022/42 Esas ve 15.05.2023 tarihli kararının iptaline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 412 nci maddesi.

2. HMK'nın 439 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda, taraflar arasında 01.01.2013 tarihli Avukatlık Hizmet Sözleşmesi imzalanmış olup, düzenlenen 25.05.2022 tarihli tadil protokolüyle Avukatlık Hizmet Sözleşmesinin 1 inci maddesindeki bilgilerin değiştirildiği (taraf isimleri), ayrıca iş bu protokol ve sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların TBB Tahkim Merkezi Tahkim Kuralları uyarınca nihai olarak tahkim yoluyla çözümleneceği, tahkim yerinin Ankara olduğu, uyuşmazlığın esasına Türk Hukukunun uygulanacağı, hakem sayısının 1 olduğu, bu protokolün sözleşmenin ayrılmaz parçası olduğu kararlaştırılmıştır. Bu durumda taraflar arasında tahkim şartının geçerli bir şekilde düzenlendiği kabul edilmelidir. Somut olayda tahkim yargılamasındaki dava ve ıslah dilekçeleri ile davanın ileri sürülüşüne göre, vekalet ücreti alacağının tümünün değil, şimdilik belli bir kısmının dava konusu edildiği, başka bir deyişle davanın kısmi dava olarak açıldığı, taraflara tahkim yargılaması süresince eşit olarak iddia ve savunmalarını ve itirazlarını ileri sürme imkanı tanındığı, taraflarca da bu hakkın kullanılmış olduğu, HMK'nın 439/1 inci maddesinde belirtilen iptal sebeplerinin eldeki davada oluşmadığı anlaşılmakla; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesince (İlk Derece) verilen 13.12.2023 tarihli ve 2023/6 Esas, 2023/9 Karar sayılı kararın ONANMASINA,

Fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.