Logo

3. Hukuk Dairesi2024/2802 E. 2025/1969 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karz akdi niteliğindeki bir belgeye dayanılarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar doğrultusunda, borç ikrar belgesinin davalı tarafından imzalandığı ve davalının belge üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının haksız olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1879 E., 2024/229 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/1242 E., 2018/236 K.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davalılardan ...'ın müvekkilinden borç para aldığını, bu hususu 30.01.2013 tarihli belge ile kabul ve ikrar ettiğini, ayrıca bu belgede borcun ödenmemesi halinde yetkilisi olduğu davalı şirketin borçtan şahsı ile birlikte müşterek ve müteselsil borçlu olacağını kabul ve taahhüt ettiğini, borç belgesinde borç alınan paranın süresinde ödenmemesi halinde ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanacağınında kabul ve ikrar edildiğini ileri sürerek; başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; takip dosyasındaki belgenin altındaki imzanın davalı ...'a ait olmadığını, ayrıca takibe konu belge üzerinde davalı şirketi borç altına sokacak herhangi bir kaşe ve kaşe üzerinde imzanında olmadığını, bu nedenle davanın davalı şirket yönünden reddinin gerektiğini, davacı taraf ile müvekkili arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, dosyaya ibraz edilmiş olan belgenin sonradan doldurulduğunu savunarak, davanın reddini ve %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 01.11.2028 tarihli kararıyla; takip konusu adi belgedeki imzanın İstanbul Adli Tıp Kurumu aracı kılınarak optik aletlerle yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davalı ...'e ait olduğunun tespit edildiği, takip dayanağı senet metnine göre davalı ...'in hem asil olarak kendisini hem de temsilci olarak şirketi borç altına soktuğu, şirketin nevine göre tek imzayla borçlanabileceği, boş senet imzalayıp verdiğini belirterek beyaza imza atan davalının, senedin üzerinin istenilen şekilde doldurularak işleme konulabileceğini öngörmesinin gerektiği, davalının davacı ile aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak senedin doldurulduğunu ancak kesin delillerle ispatlayabileceğinin açık olduğu, davalı tarafın yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle; hükme esas alınan rapor doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalıların İskenderun 4. İcra Dairesinin 2014/8435 E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.200.000,00 TL asıl alacak ve 13.816,44 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20'si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

IV.İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2020 tarihli kararıyla; takibe konu belgenin niteliği itibari ile borç ikrarını içerir adi yazılı bir senet olduğu, bu belge ile davacının davalı ...'a 1.200.000,00 TL tutarında borç para verdiğini ispatladığı, Adli Tıp Kurumundan alınan rapora göre davalının imzaya itirazının haksız olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafın belgedeki imzanın yaşının tespitine yönelik inceleme yaptırılması gerektiği yönündeki itirazının imza yaşının tespit edilemiyor olması nedeni ile sonuca bir etkisinin olmadığı, davalı tarafça belgenin boş olarak imzalandığı ve sonradan amacına aykırı olacak şekilde doldurulduğu hususunun yazılı belgelerle davalı tarafça ispat edilemediği, belge üzerinde davalı şirket kaşesi bulunmadığı, davalı ... tarafından tek imza atıldığı, davacı tarafça davalı şirkete para verildiğinin iddia edilmediği, belgede buna ilişkin bir kayıt bulunmadığı, davalı ...'ın anılan belge ile temsilcisi olduğu davalı şirketi sorumluluk altına sokabilmesi için kendi adına attığı imza dışında, belgeyi ayrıca şirketi temsilen de imzalaması gerektiği, bu hali ile anılan belgenin davalı şirket yönünden borç doğurucu niteliği haiz bir belge olarak kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin, davalı ... yönünden İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Hür-güç Makine yönünden İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına davacının, davalı şirket hakkında açtığı davanın reddine, davacının davalı ... hakkında açtığı davanın kısmen kabulü ile davalı ...'ın takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.200.000,00 TL asıl alacak ve 13.816,44 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20'si olan 240.000,00 TL icra inkar tazminatının davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karar süresi içinde davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

Dairece verilen 27.01.2022 tarihli ilamla; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, icra takibine konu 30.01.2013 tarihli belgenin; davalı ... tarafından imzalandığı, davalı ...’ın 14.03.2011 tarihinde 10

yıllığına şirketi her türlü münferit imzasıyla temsil ve ilzama yetkili kılındığının anlaşıldığı ve 30.01.2013 tarihli belge içeriğinde davalı şirketin isim, unvan ve adresinin açıkça yazılı olduğu, şirket kaşesinin bulunmasının zorunlu olduğuna ilişkin bir hukuki düzenlemenin bulunmadığı gözetildiğinde, davalı şirketin söz konusu borçtan sorumlu olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyan Bölge Mahkemesinin 24.05.2022 tarihli kararıyla; her iki davalının söz konusu borçtan sorumlu olduğu, davalı yanın bunun aksini yani davacıya borcunun olmadığını veya sona erdiğini aynı kuvvette delil ile ispatlamak zorunda olduğu, davalı tarafça borcun olmadığı, ödeme veya başka bir şekilde sona erdiği ispat edilmediğinden İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davalılar vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalılar vekilinin İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.11.2018 tarihli ve 2015/1242 E., 2018/236 K. sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B.İkinci Bozma Kararı

Dairece verilen 18.09.2023 tarihli ilamla; Bölge Adliye Mahkemesince; Dairece verilen bozma kararına uyulmakla gelinen safhada, artık davanın esası hakkında bozma kararına uygun olarak yeniden hüküm tesis edilmesi gerekirken, daha önce kaldırılan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle usulden bozulmuştur.

C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davalıların İskenderun 4. İcra Müdürlüğü'nün 2014/8435 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 1.200.000,00 TL asıl alacak ve 13.816,44 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın reddedilen miktar yönünden takip başlatmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; takibe dayanak belge altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, belgenin sonradan doldurulduğunu, ayrıca aynı belge üzerinde şirket kaşesi ya da şirket ismi yazılmadığını ve bu durumda sözde borç ilişkisinden müvekkil şirketin de sorumlu tutulamayacağını, belge üzerinde gereken mürekkep yaş tespiti yapılmaması nedeniyle hatalı hüküm kurulduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, karz akdi niteliğindeki 30.01.2013 tarihli belgeye dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmiş olmasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.