"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3028 E., 2024/837 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/22 E., 2022/445 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin, Ankara İli, Çankaya İlçesi, ... Mevkiinde kain adreste bulunan yapı nedeniyle 2981 sayılı İmar Affı Kanunu uyarınca hak sahibi olduğunu, yapının bulunduğu bölgenin ... Vadisi 4. ve 5. etapları kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edildiğini, akabinde davalı tarafından bu bölgede bulunan tapulu taşınmazların malikleri ile aynı Kanun uyarınca hak sahibi olan gecekondu sahipleriyle konut sözleşmesi yapılması amacıyla karar alındığını ve taraflar arasında 100 m² konut verilmesi karşılığı 24.05.2007 tarihli konut sözleşmesinin imzalandığını, davacının enkaz bedeli düşüldükten sonra kalan borcunu taksitler halinde ödenmeye başladığını, ancak Ankara 13. İdare Mahkemesinin 13.05.2009 tarihli ve 2008/363 E., 2009/594 K. sayılı ilamıyla projenin iptal edildiğini, sözleşmenin aradan geçen 13 yıllık süreçte ifa edilmediğini, ifa edileceğine ilişkin herhangi bir emarenin de bulunmadığını, ayrıca inşaatlara başlansa dahi müvekkili açısından artık bir faydasının kalmadığını ileri sürerek; ifa yerine geçen müsbet zararın belirlenmesi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 30.000,00 TL'nin davalıdan yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiş, 24.05.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 1.009.085,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; ... Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında kalan ve ... Vadisi 4. ve 5. etaplarda yer alan taşınmazların kamulaştırılması ve projenin uygulanmasına ilişkin esasların Belediye Meclisinin 17.02.2006 tarihli ve 483 sayılı kararı ile belirlendiğini, davacı ile 24.05.2007 tarihli sözleşme imzalandığını, bu kapsamda yapılan konut sözleşmesinin idari bir sözleşme olduğunu, bahse konu kentsel dönüşüm projesinin Ankara 13. İdare Mahkemesinin 13.09.2009 tarihli ve 2008/363 E., 2009/594 K., sayılı kararı ile iptal edildiğini, bu karar doğrultusunda anılan alanda müvekkilinin yetkisinin kalmadığını, Belediye Başkanlığının vatandaşların mağduriyetinin önüne geçilmesi için çözüm yolları ürettiğini, 07.07.2010 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden proje uygulamalarına dönülmesi ve kesintiye uğrayan ödemelerin karşılıklı olarak ifasına tekrar başlanılacağı hususunda hak sahibine 06.12.2010 tarihli tebligat gönderildiğini, davacının ifa yerine geçen müspet zararı talep edemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte; Mahkemece davacı talebinin haklı olduğu kanaatine varılması halinde, sözleşme gereği Belediye tarafından davacı tarafa şimdiye kadar yapılan kira yardımlarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte düşülmesi, anılan tutarın takas/mahsubuna karar verilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacının tüm edimlerini yerine getirdiği, tapuda devir yapıldığı ancak davalının edimlerini yerine getirmediği ve ifanın imkansız hale geldiği, davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 125. maddesindeki seçimlik haklarından biri olan edimin ifası yerine geçen daire bedelini talep ettiği, davalının edimini yerine getirmemesinde davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu durumda davacının taahhüt edilen 100 m²'lik bir adet konut bedeli olan 1.009.065,00 TL'yi talepte haklı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile, 30.000,00 TL'nin dava tarihinden, 979.085,00 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunumuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kısmi dava olarak açılan ve ıslah dilekçesi sunularak talep sonucu artırılan davada, dava açılırken değer olarak gösterilen bedel yönünden dava, ıslah ile artırılan bölüm yönünden ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin doğru olduğu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunun gerekçeli, somut olayın özelliklerine uygun, denetime elverişli olduğu gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; davalarını belirsiz alacak davası olarak açtıklarından tüm alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini, dava konusu alacağın, dava tarihi itibariyle gerçek ve güncel emsal satış bedelleri dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini, bilirkişi raporunda dairenin değerinin düşük taktir edildiğini ifade ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; davacının ifa yerine geçen müspet zararını talep etme hakkının olmadığını, yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, davacıya şimdiye kadar yapılan kira yardımlarının bedelden indirilmesi gerektiğini ifade ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kentsel dönüşüm projesi kapsamında taraflar arasında imzalana sözleşmeye konu bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeniyle oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye ve davalı Belediyenin sözleşme tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede daireyi teslim edememesi nedeniyle davacının 6098 sayılı Kanun'un 125. maddesi kapsamında seçimlik haklardan yararlanabilecek bulunmasına, olayda davalının imar planının iptali nedeniyle edimini ifa edememesinden ... zararın, davacıya teslim edilmesi gereken konutun rayiç bedeli kadar olmasına, dava tarihi itibariyle taşınmazın rayiç bedelinin bilirkişi tarafından hesap edilmesine, davanın kısmi dava olarak açılmış olması nedeniyle de ıslah edilen alacak için ıslah edilen tarihten itibaren faiz işletilmesinin yerinde olduğunun anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.