"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/361 E., 2023/32 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasına ilişkin yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ve davalılardan ... Tic. ve San. A.Ş. (... Ticaret), ... Turkey Ltd. Şti. (...), ... Petrol Ürünleri Dağıtım Paz. Nakl. Gıda. İnş. Oto. Turz. Hayv. San. Tic. Ltd. Şti. (... Petrol) vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ...'in bayisi olan davalı ... Petrol tarafından işletilen akaryakıt ve lpg istasyonunda 08.09.2003 tarihinde çıkan patlamada mazot almak için işletmede bulunan dolmuş şoförü olan müvekkilinin yanarak ağır şekilde yaralandığını belirterek; fazlaya dair hakları saklı olmak üzere daimi işgücü kaybı için 1.000,00 TL, kaza tarihinden beri çalışamamasından kaynaklanan 4.000,00 TL maddi tazminat ve 50.000.00 TL manevi tazminatın toplam 55.000,00 TL'nin olay tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 23.12.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 368.993,60 TL'ye artırmıştır.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece verilen 12.01.2016 tarihli ve 2005/329 E., 2016/57 K. sayılı kararla; kusur incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, buna ilişkin avansın kalem kalem belirtilerek yatırılması için davacıya kesin süre verildiği, ancak davacının verilen kesin süreye rağmen delil avansı yatırmadığı, dosyanın mevcut hali ile tazminat miktarının ve davalıların sorumluluklarına isabet eden miktarın hesaplanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 04.10.2021 tarihli ve 2021/4728 E., 2021/9723 K. sayılı ilamıyla; ara kararda kesin süre içinde delil avansının yatırılmaması halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ihtarına demekle yetinildiği, açıkça mevcut delillere göre karar verileceğinin ve gerektiğinde ret kararı verilebileceğinin ihtar edilmediği, dolayısıyla Mahkemenin bilirkişi ücretinin süresi içerisinde yatırılmaması durumunda uygulanacak olan yaptırıma ilişkin ihtarının doğru olmadığı gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kusur bilirkişi raporlarının birbirlerini doğrular mahiyette olması sebebiyle hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu, olayın meydana gelmesinde davalı ... Petrol'ün %70, davalı ... Ticaretin %30, davacının ise kusursuz olduğu, diğer davalı ...'in kusursuz sorumluluk ilkesi doğrultusunda maddi ve manevi zarardan sorumlu olduğu, sigorta şirketi yönünden ise sigortalılarının kusurlarına denk gelen ve poliçe limitleri ile sınırlı olarak yalnızca maddi tazminattan sorumluluklarının bulunduğu, her iki ATK raporunun birbirini doğrular nitelikte olduğu, davacının olay nedeniyle %25 oranında maluliyetinin ve 6 aya kadar geçici iş göremezlik süresinin bulunduğu gerekçesiyle; 1.535,68 TL geçici iş göremezlik, 361.575,76 TL sürekli iş göremezlik ve 5.882,22 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 368.993,60 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalılar ... Petrol ve ... Ticaret yönünden kendi kusur oranları ile sınırlı olmak üzere, diğer davalı ... yönünden poliçe limitleri dahilinde sınırlı olmak üzere tazminattan sorumlu oldukları, manevi tazminat yönünden ise 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ... yönünden manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... Ticaret, ... ve ... Petrol vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekkilinin kazancının asgari ücret olmadığını, bilirkişi raporuna da bu yönde itiraz ettiklerini, davalı ... Sigortadan manevi tazminat talepleri olmamasına rağmen red kararı verilip vekalet ücretine hükmedildiğini, reeskont faizi talep etmelerine, davalı tacir olmasına rağmen yasal faiz verildiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı ... Petrol vekili; gaz kaçağı sebebiyle gerçekleşen patlamada kusurlarının bulunmadığını, mevzuatta yer alan tüm önlemlerin alındığını, bu sebeple illiyet bağının koptuğunu ve bozma sonrası ıslah yapılamayacağını savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Davalı ... vekili; husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, gaz kısmında patlama olduğu için kusurlarının bulunmadığını, hukuki veya fiili bağları olmadığı için illiyet bağının kesildiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.
4. Davalı ... Ticaret vekili; davada kusursuz olduklarını, bilirkişi raporuna itirazlarınıın değerlendirilmediğini, bilirkişi heyetinin yeterli olmadığını, gerekli denetimlere dair bilgilendirme yaptıklarını ve itfaiyenin yangın söndürürken teknik hata yaptığını savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, akaryakıt istasyonunda meydana gelen patlamada yaralanma nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41, 46 ve 47 nci maddeleri.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.05.2022 tarihli ve 2020/(17) 4-170 E., 2022/698 K. sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporlarının denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmasına göre; davalıların tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Avans faizi istenebilmesi için borçlunun tacir olması ve borcun da ticari işletmesi ile ilgili bulunması yeterli olup, alacaklının da tacir olması gerekmez. Alacaklının haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacakları için tacir olan borçludan avans faizi oranında temerrüt faizi isteme hakkı bulunur. Somut olayda, davalıların tacir olduğu gözetilerek avans faizine hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece yasal faize hükmedilmiş olup faize ilişkin hüküm usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Mahkeme kararının hüküm fıkrasının A (1) bendinin çıkartılarak yerine "1-1.535,68 TL Geçici İş Göremezlik, 361.575,76 TL Sürekli İş Göremezlik ve 5.882,22 TL Tedavi Gideri olmak üzere toplam 368.993,60 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 08.09.2003 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalılar ... Petrol ve ... Tic. A.Ş. Yönünden kendi kusur oranları ile sınırlı olmak üzere, diğer davalı ... yönünden poliçe limitleri dahilinde sınırlı olmak üzere tazminattan sorumlu oldukları)" ibaresinin yazılması suretiyle; Mahkeme kararının hüküm fıkrasının B (1) bendinin çıkartılarak yerine "50.000,00 TL Manevi Tazminatın olay tarihi olan 08.09.2003 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine," ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.