Logo

3. Hukuk Dairesi2024/3247 E. 2024/3453 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının yurtdışında yerleşik bir kuruluş olması sebebiyle, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan alacak davasında Türk mahkemelerinin uluslararası yetkisinin bulunup bulunmadığı ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, daha önceki bozma kararında davalının Türkiye'de temsilciliğinin bulunması sebebiyle Hatay mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiş olup, ilk derece mahkemesinin bu bozma kararına uyarak yetkisizlik kararı vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/66 E., 2024/127 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili şirketin bakliyat ve hububat üretimi ve işlemesi işi ile iştigal eden bir şirket olduğunu, davalı ... Organisation'un ise İrlanda merkezli ve uluslararası çapta faaliyet gösteren bir insani yardım kuruluşu olduğunu, merkezi İrlanda'da bulunan davalının Türkiye'de yer alan ve ... Türkiye ismiyle bilinen bir temsilciliğinin bulunduğunu, şirket ile davalı arasında 18.12.2013 tarihinde 110.000 adet gıda kitinin alım satımı konusunda çerçeve sözleşme ve bu sözleşmeye bağlı olarak 18.12.2013, 19.03.2014 ve 21.05.2014 düzenleme tarihli alt tedarik sözleşmelerinin imzalandığını, bu sözleşmeler kapsamında davalı tarafça toplam 78.600 adet kit satın alındığını, davalının 16.05.2014 tarihinde gönderdiği e-posta ile hiçbir haklı gerekçe göstermeksizin, ana çerçeve sözleşme ile taahhüt ettiği miktardan kalan 31.400 kitin alımını yapmayacağını beyan ettiğini ileri sürerek davalı tarafça sözleşmenin haksız feshedilmesi dolayısıyla şirketin uğradığı zararların tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 USD tutarında bedeli ödenmiş olan zorunlu masraflardan kaynaklı zararın 3095 Sayılı Kanun'un 4/a maddesine göre fiili ödeme gününe kadar işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, müvekkilin uğramış olduğu 5.000 USD kar kaybı zararının 3095 sayılı Kanun'un 4/a. maddesine göre fiili ödeme gününe kadar işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin İrlanda merkezli bir insani yardım kuruluşu olduğunu, Türk resmi kayıtlarına göre ... Organisation'un Türkiye Temsilciliğinin resmi statüsü ile Türkiye'de faaliyetlerini Antakya/Hatay adresinde yürüttüğünü, ancak Türk mevzuatı kapsamında ...'ın faaliyetlerini yürütmekte olduğu temsilciliğin bir tüzel kişiliği olmadığını, öncelikle Türk Mahkemelerinin Milletlerarası Yargı Yetkisinin bulunmadığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, bir an için Türk Mahkemelerinin milletlerarası yargı yetkisi bulunduğunun varsayılması halinde ise Mersin mahkemelerinin yetkili olmadığını, yetki itirazını düzenleyen HMK’nın 19 uncu maddesi 2 nci fıkrası uyarınca iç hukukta yetki itirazında yetkili mahkemenin bildirilmesinin yasal bir zorunluluk olması ve davacının zorlama yetki yorumu ile kendi ikametgahında dava açmış olması sebebi ile yetki itirazlarıyla birlikte yetkili olabilecek mahkemeyi de belirtmek zorunda kaldıklarını, bu bir yargı yetkisi kabulü olmamakla birlikte mahkemece açıklamalarından farklı bir görüşün benimsenmesi halinde, müvekkil ile dolaylı olarak ilişkilendirilebilecek tek adres ve yetkili mahkemenin Hatay mahkemeleri olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını beyan ederek, öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddine, Türk Mahkemelerinin Milletlerarası Yargı Yetkisinin bulunduğunun kabulü halinde ilk itirazları doğrultusunda davanın usulden reddine, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, dava şartları ve ilk itirazlarının reddi halinde zamanaşımı defileri de dikkate alınarak davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.11.2021 tarihli ve 2021/96 E., 2021/307 K. sayılı kararıyla; davalı ... Organisation'ın İrlanda merkezli uluslararası insani yardım kuruluşu olduğu, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında sadece temsilciliğinin bulunduğu, şube veya şubelerinin bulunmadığı, ayrıca davalı kuruluşun dernek veya şirket statüsünde de olmadığı, buna göre 6100 Sayılı HMK'nun 114/1-a maddesi kapsamında düzenlenen "Türk Mahkemelerinin yargı hakkının bulunması" yönündeki dava şartının mevcut olmadığı gerekçesi ile, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.07.2022 tarihli ve 2022/1466 E., 2022/1916 K. sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

A. Bozma Kararı

Dairemizin 04.12.2023 tarihli ve 2022/6233 E., 2023/3519 K. sayılı ilamıyla; 6100 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olacağı hususunun düzenlendiği, Dernekler Kanunu'nun ilgili hükümlerinde ise şube ve temsilciliğin tanımı yapıldıktan sonra şubenin de temsilciliğin de tüzel kişiliğe sahip olmadığının belirtildiği ancak aynı Kanun'un 5 inci maddesinde her iki alt birime de yer verilerek aralarında bir ayrım yapılmadığı, bu durumda davalının Türkiye'de temsilciliğinin bulunduğu Hatay mahkemelerinin davaya bakmakla yetkili olduğu, davalının da süresi içinde cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu ve yetkili mahkemeyi gösterdiği, bu durumda Türk Mahkemelerinin yargı yetkisinin bulunduğu kabul edilerek ve fakat davaya bakmakla Hatay Mahkemelerinin yetkili olduğu gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda, davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili; Dernekler Kanunu'nda temsilcilik ve şubenin iki ayrı yapı olarak tanımlanmış olmasına karşın temsilciliğin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yer verildiği şekilde şube olarak kabul edilmesinin kanun koyucunun iradesine açıkça aykırı olduğunu, Dernekler Kanunu ile Şube ve Temsilcilik tanımlarının ayrı ayrı yapıldığı ve temsilciliklerin şubelere özgü genel kurul, yönetim kurulu, denetim kurulu veya denetçiye sahip olmadığı, şubelere özgü organ zorunluluğunun işlem ehliyetine ilişkin hükümler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu noktada organları bulunmayan bir temsilciliğin şube gibi işlem ehliyetinin olamayacağı, buna göre Hatay'daki temsilcilik adresinin şube gibi kabul edilerek hüküm tesisinin hatalı olduğu, bunun yanında cevap dilekçesinde yer verilen yetki itirazının kapsam ve mahiyetinin iradelerini aşar şekilde yanlış yorumlandığını, cevap dilekçesinde yer alan "milletlerarası yetki itirazına ilişkin mahkemece aksi bir görüş benimsenmesi halinde davalı ile ilişkilendirilebilecek tek adresin Hatay olduğunu" şeklindeki ifadenin, Hatay mahkemelerinin yetkili olduğuna yönelik bir itiraz olarak yorumlanamayacağını, davanın ancak müvekkilinin ikametgah adresi olan İrlanda veya sözleşmenin ifa yeri olan Suriye Mahkemeleri'nde açması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sözleşmenin haksız feshi sebebiyle yapılan zorunlu masrafların ve kar kaybının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.