"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/366 E., 2024/35 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; ikamet ettikleri ve kapısında güvenlik bulunan sitede 12.03.2017 günü evde olmadıkları saatlerde hırsızlık olayı meydana geldiğini, hırsızların araçla site içerisine girdiğini, kişisel eşyalarının çalındığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili ... lehine 120.600,00 TL maddi, 65.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... lehine 150.050,00 TL maddi, 35.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı E-Yönetici vekili; müvekkilinin dava konusu hırsızlık olayının yaşandığı sitede yönetim hizmeti verdiğini, müvekkili şirketin görev ve sorumluluğunun site yönetimi kurulunun belirlediği konularda Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri ve yönetim hizmetleri sözleşmesi çerçevesinde yönetim hizmeti sunmak olduğunu, gerek sözleşme şartları arasında ve gerekse ilgili mevzuat uyarınca sitede güvenliğin sağlanması gibi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketin sözleşme, yasa ve ilgili mevzuat uyarınca kendisinden beklenen görev ve sorumlulukları titizlikle yerine getirdiğini, olayın güvenlik firmasının kusur ve ihmalinden kaynaklandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... şirketi vekili; müvekkili şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve bir kusurunun bulunmadığını, siteye giren araçlarda sticker mevcut ise güvenlik görevlisinin kontrol yapma yetki ve yükümlülüğünün bulunmadığını, güvenlik görevlisinin kolluk görevlilerine verdiği ifadesinde hırsızlık olayına karışan 06 BV ... plakalı araçta sticker takılı olduğundan kapının kendiliğinden açıldığı yönünde beyanlarının bulunduğunu, öncelikle hırsızların, davacıların taşınmazına ne şekilde girdiğinin, taşınmaz kapısının kilitli olup olmadığının taşınmaza giriş yerinin zorlanıp zorlanmadığının, dava dilekçesi ile çalındığı iddia edilen eşyaların da gerçekten çalınıp çalınmadığının ve davacının aracını gerçekten otoparka bırakıp bırakmadığının aydınlatılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.11.2019 tarihli ve 2017/337 E., 2019/559 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, davacı ... yönünden 81.830,00 TL maddi tazminatın, davacı ... yönünden 114.330,00 TL maddi tazminatın davacı ... yönünden 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ...'in manevi tazminat talebinin reddine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.03.2021 tarihli ve 220/189 E., 2021/782 K. sayılı kararıyla; istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 27.05.2022 tarihli ve 2021/6001 E., 2022/5156 K. sayılı ilamı ile; müşteki ifade tutanağı ile bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, kollukta alınan ifadenin davacıları bağlayacağı, sonraki iddialara ilişkin kanıt sunulmadığı, davacıların da kapıyı kitlemediğinden kusurları olduğu kabul edilerek indirim yapılması gerektiği, davacılardan Murat lehine taleple bağlılık ilkesi gereği 112.480,00 TL tazminata hükmedilmesi gerekirken, talep aşılarak 114.330,00 TL tazminata hükmedilmiş olmasının
hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, tarafların fazlaya ilişkin talepleri reddedilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, gerçekleşen hırsızlık olayında kollukta tutulan 12.03.2017 tarihli tutanak ile çalındığı anlaşılan eşyaların davacıların ekonomik ve sosyal durumuna uygun olduğunun ve alınan ek raporda tespit edilen değerlerin dosya kapsamına uygun ve hüküm vermeye elverişli olduğunun anlaşılmasına göre, somut olayda davacıların %10 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile, usuli müktesep haklarda gözetilmek suretiyle, davacıların maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacı ... yönünden 46.317,60 TL maddi tazminatın, 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren tahsiline, davacı ... yönünden ise 111.062,70 TL maddi tazminatın 12.03.2017 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarı ilam başlığında belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili; kararın aleyhe olan kısımlarının bozulmasını, müvekkillerinin kusuru olmadığını, davalıların tam kusuru bulunduğunu, usuli müktesep hak oluşmadığını, kollukta alınan ifadede olayın sıcağıyla eksik beyan verebileceklerinden bu ifadenin esas alınmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda ziynet eşyalarının değerinin düşük hesaplandığını, hangi değerin esas alındığının anlaşılmadığını, çalınan eşyaların tümünün bilirkişi raporunda hesaplanmadığını, manevi tazminata daha çok hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca davacı ... için de manevi tazminat verilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... şirketi vekili; Mahkemenin tarafların kusurlarına dair belirlediği oranın afaki olduğunu, davacıların ağır kusuru olduğunu, şirketin kendi personelini denetlediğini, davacılar tarafından hiçbir şekilde ispatlanmamasına rağmen tazminat taleplerinin kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yalnızca tanık ifadelerine ve hiçbir delil vasfı taşımayan fotoğraflara dayanılarak tanzim edilen bilirkişi raporunun kabulünün mümkün olmadığını, ziynet eşyalarının orijinal olup olmadığını ya da ayar ve gram bilgilerinin ne olduğunun kanıtlamadığını, tekstil ve giyim eşyaları yönünden dosya kapsamında listede yer verilen eşyalara ait satış fişi, slip, kredi kartı dökümü, fatura vb. belge ibraz edilmediğini, eşyaların özelliklerine ilişkin davacıların beyanı dışında dosyada hiçbir bilginin bulunmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davalı E-Yönetici şirketi vekili; kararın aleyhe olan kısımlarının bozulmasını, kusur oranının net belirlenemediğini, davacıların kusurlu olduklarını, şirketin üzerine düşen görevleri yerine getirdiğini, afaki belirlemelere göre çalınan eşyaların değerinin hesap edildiğini, müvekkil yönetim firmasının gerekli önlemleri aldığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı site yönetimi ile güvenlik şirketinin davacıların evinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeni ile ayıplı hizmet verdikleri iddiasına dayalı olarak uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 13,14,15 inci maddeleri,
2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, yine o ilamda gösterilen hukuki esaslar gereğince karar verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalan ve usuli kazanılmış hak oluşturan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının ise incelenemeyeceği anlaşılmakla taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan Mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.11.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.