Logo

3. Hukuk Dairesi2024/349 E. 2024/4130 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımı iddiasıyla yapılan tahakkuklar ve başlatılan icra takipleri nedeniyle davacının, davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, ispat külfeti kendisinde olmasına rağmen kaçak elektrik kullanımını ispatlayacak belge ve bilgi sunmaması ve davanın niteliği gereği davacının borçlu olmadığının kabulü gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/910 E., 2023/2015 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/685 E., 2022/12 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin tarımsal sulama abonesi olduğunu, davalı şirketçe müvekkili hakkında kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla 6 ayrı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin kaçak elektrik kullanımı olmadığını ve yapılan tahakkukların haksız olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin davalı şirkete her bir icra takibi yönünden 100'er TL olmak üzere toplamda 600,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş; 09.11.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini arttırarak toplam 6 icra dosyasından 373.476,75 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkili şirket yetkilileri tarafından davacıya ait tarımsal sulama tesisinde yapılan kontrolde kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı tutulduğunu, ayrıca davacının kaçak elektrik kullandığı fotoğraflanarak tutanak ekine eklendiğini, kaçak kullanımın kuşkuya yer vermeyecek derecede kesin ve sabit olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı şirketin özel hukuk tüzel kişisi olup elinde bulunması gereken ve alacağını ispatlar kayıt ve belgeleri yazı yazılmasına gerek bulunmadan sunması gerektiği, bu sebeple 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 195 nci maddesinin uygulanma imkanının olmadığı, davalı şirkete ve vekiline verilen kesin süreye rağmen davaya ve takibe konu kaçak kullanıma ait tutanak ve belgelerin sunulmadığı, ispat külfeti üzerinde olan davalı şirkete usulüne uygun delil bildirme ve sunma süreleri tanınmış olmasına rağmen dava konusu tahakkukların, yine yönetmelik hükümleri uyarınca usulüne uygun bir borç tahakkukuna dayandığının ispat edilemediği, davaya konu icra dosyasında kaçak tutanaklarının yer almadığı, davalı şirketin yaptığı takiplerde haksız ise de kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacı hakkında tanzim edilen tarımsal aboneliğe ilişkin davalı şirketin alacaklı olduğu asıl alacak ve gecikme bedeli toplamından oluşan 36.025,29 TL, 51.785,87 TL, 55.031,56 TL, 35.884,41 TL, 73.652,52 TL, 121.097,10 TL miktarlı icra dosyalarından davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; müvekkilinin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelikteki hükümlere göre enerji dağıtımı yaptığını, dava konusu olayın; müvekkili şirketçe dava konusu kaçak tespiti sonrası yapılan tahakkuk, davacı tarafından tahakkuka itiraz ve sonrasında tahakkukun düzeltilmesi şeklinde cereyan ettiğini, ancak davacının tahakkukun düzeltilmesi ve kendisine tebliğini beklemeksizin dava açma yoluna gittiğini, bu bakımdan dava tarihinden önce dava konusu işlemin düzeltilmiş olması sebebiyle davanın reddi veya talep hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken, ıslah edilip indirim yapılan miktar kadar davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava açılmadan önce dava şartı olarak arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açılması halinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine verilmesi gerektiğini, davacı hakkında düzenlenen kaçak tahakkuklarının Yönetmeliğe uygun olduğunu, müvekkili şirketin iş yoğunluğundan dolayı müzekkerelere kısa süre içerisinde cevap veremediğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın niteliğine göre alacağın varlığına dair ispat külfeti kendisinde bulunan davalı tarafa, İlk Derece Mahkemesi'nce 6100 sayılı Kanunun 139 ncu maddesinin 1/ç bendine uygun şekilde yapılan ve kesin süre içeren ihtara rağmen, davalı tarafın verilen süre içerisinde belge ve delillerini sunmaması üzerine aynı Kanunun 140/5 maddesi uyarınca bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına ve alacağın ispatlanamamış olması nedeniyle de, davanın kabulüne ilişkin verilen inceleme konusu kararın yerinde olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla yapılan tahakkuklar ve bu tahakkukun tahsili talebiyle başlatılan icra takipleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un "İspat yükü" başlıklı 190 ıncı maddesi.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

3.Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davalının dosyaya delil bildirme süresi içinde dava konusu tahakkukların dayanağını ispata yarar bir bilgi ya da belgeyi sunmadığı, icra dosyaları incelendiğinde; ödeme emri ya da takip talebi ekinde takip konusu borcun dayanağını gösterir herhangi bir bilgi ya da belgenin bulunmadığı, davanın niteliği gereği ispat külfeti üzerinde olan davalının doğru bulgu ve belgelerle davacının kaçak elektrik kullandığını ispatlayamadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.