Logo

3. Hukuk Dairesi2024/437 E. 2025/1950 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bankanın, davacının kredi borcuna ilişkin icra takibinde haksız haciz işlemi yaptığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının icra takibinde borca itiraz ettikten sonra itirazından vazgeçip icra taahhüdünde bulunduğu, taahhüdü ihlal etmesi üzerine haciz işleminin yapıldığı, icra mahkemesince haciz işleminin süresinden sonra talep edilmesi nedeniyle kaldırıldığı, bu durumun bankanın tazmin sorumluluğunu doğurmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2327 E., 2023/2636 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/450 E., 2022/411 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.04.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı asil ile davalı vekili Avukat ... ... 'ün sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı yan; davalı Bankadan kredi kullandığını, kredi taksitlerinin ödendiğini, ancak bir kısım taksitlerin ödenmemesi üzerine, hesabının kat edildiğini, hesap kat ihtarlarının tebliğ edilmediğini, kredi borcunun takip hesabına aktarıldığını, icra takibi başlatıldığını, icra takibi sırasında ödeme taahhüdünde bulunduğunu, taahhütte belirlenen vadelerde taksitleri ödemesine rağmen maaşına ve taşınmazlarına yönelik haciz işlemi yapıldığını, ödemeye devam ettiği borçla ilgili şartları gerçekleşmemesine rağmen yapılan haciz işleminden maddi olarak zarar gördüğünü ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacının borcunu ödememesi üzerine hakkında takip yapıldığını, takibin haksız olmadığını, fazla tahsilat yapılmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda davacının maaşına ve taşınmazına haciz konulması ile ilgili olarak icra taahhüdü vermiş olduğu, bunu ihlal ettiği, bu aşamadan sonra da daha önceki takip işlemlerinin hatalı veya eksik olmasının bir öneminin kalmadığı, Giresun İcra Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 2020/38 E., 2020/215 K. sayılı ilamı haciz isteme talebinin süresinden sonra yapıldığından bahisle kaldırılan haczin, önceki tahsilatların iadesine sebep olmayacağı cihetiyle, bankaya izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığı, icra takibi sırasında davacıdan hesap hatası sonucu fazla tahsilat yapıldığı, salt sözleşmeye aykırılık durumunun kişilik hakkında saldırı olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle, maddi tazminata yönelik davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminata yönelik davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemenin her bir talebi ayrı ayrı incelemesi ve her biri için ayrı hüküm kurması gerektiği, davalının maddi tazminat davası nedeni ile mahkemece verilen karara yönelik istinaf dilekçesinin miktar itibarıyla reddine; davacının maddi tazminat davasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde ise davacı tarafın somut bir maddi zarar iddiasının bulunmadığı, bu nedenle davacının maddi tazminat talebinin reddi gerektiği, ancak istinaf talebinde bulunan tarafın sıfatı da dikkate alınmak sureti ile Mahkemece maddi tazminat talebi yönünden verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu olayın gelişimi ve sonuçları gözetildiğinde, davacı lehine 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinden, davacının maddi tazminat davasına yönelik istinaf talebinin esastan reddine, davalının manevi tazminat davasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi ilamının kaldırılmasına, maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabul ve kısmen reddine, 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 25.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı yan; kararın kesin nitelikte olmadığını, maddi zarar hesabı yapılmadan tahkikatın sonlandırıldığını, zararının asgari 400.000 TL taşınmaz bedeli ile 1.258,40 TL mahkeme masrafı olmak üzere toplam 401.258,40 TL olduğunu, ıslah etme imkanının sunulmadığını, bankanın kusurlu olduğunu, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, bankanın kusuru sebebiyle maaş ve taşınmazlar üzerine haciz koyulduğu iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Dava konusu haksız haciz işlemine dayanak gösterilen Giresun İcra Müdürlüğünün 2018/30730 E. sayılı dosyanın incelenmesinde; 12.10.2017 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibi ile 3.662,87 TL asıl alacak, 13,98 TL faizsiz istenen alacak, 79,41 TL işlemiş %30 temerrüt faizi, 3,97 TL BSMV, 137,18 TL kat öncesi işlemiş faiz ve ferileri olmak üzere toplam 3.897,41 TL alacak olduğu, borca itiraz ettiği, takibin durdurulduğu, ancak davacı borçlunun 17.04.2018 tarihli dilekçesi ile "her ne kadar borca itiraz etmişsem de ilgili bankayla uzlaşma yoluna giderek iş bu itirazımdan vazgeçiyorum." diyerek itirazını geri aldığı, aynı tarihte İcra Müdürlüğünde düzenlenen icra taahhütnamesi ile, 15.05.2018 tarihinden başlamak üzere toplam 15 taksitte 5.332,00 TL ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, borçlu davacı ile birlikte alacaklı vekili ve icra müdürünün de imzalarının bulunduğu görülmüştür.

Giresun İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/38 E., 2020/215 K. sayılı ilamıyla; "Davacının sunduğu ödeme belgelerinden en son ödemenin 19/01/2019 olduğu, buna göre icra taahhüdünün 18/02/2019 tarihinde ihlal edilmiş olduğu, bir yıllık haciz isteme süresinin geçtiği, 30/05/2019 tarihli haciz talebinin süreyi kesmediği gerekçesiyle maaş ve taşınmazı üzerine konulan haczin kaldırılmasına, davacı her ne kadar maddi ve manevi kayıplarının tazminini istemiş ise de bu konuların dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilemeyeceği, genel mahkemelerde dava açılması gerektiği gerekçesi ile bu taleplerin reddine" karar verilmiş olup, 28.10.2020 tarihinde kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.

Buna göre temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.