"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1016 E., 2023/2298 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/420 E., 2022/101 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına yeniden esas hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin tarımsal sulama abonesi olduğunu, davalı şirket tarafından ne şekilde kaçak elektrik enerjisi tüketildiğine dair herhangi bir bilgi verilmediğini, kaçak nedeniyle fatura ya da kaçak tutanağı tebliğ edilmediğini, davalı şirketin Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'ne aykırı davrandığını, müvekkilinin aboneliklerine ilişkin toplam 15 adet icra takibi yapıldığını, müvekkilin hiçbir şekilde kaçak elektrik kullanmadığını ileri sürerek; aboneliklere ilişkin başlatılan Şanlıurfa 3. İcra Dairesi 2018/16811 numaralı icra dosyasında talep edilen 68.418,24 TL, Şanlıurfa 3.İcra Dairesinin 2019/14364 numaralı icra dosyasında talep edilen 30.625,25 TL, Şanlıurfa 3. İcra Dairesinin 2019/19308 numaralı icra dosyasında talep edilen 63.150,57 TL, Şanlıurfa 4. İcra Dairesinin 2020/5258 numaralı icra dosyasında talep edilen 137.373,12 TL, Şanlıurfa 3. İcra Dairesinin 2020/5265 numaralı icra dosyasında talep edilen 118.870,94 TL, Şanlıurfa 1.İcra Dairesinin 2020/6694 numaralı icra dosyasında talep edilen 44.121,21 TL, Şanlıurfa 2. İcra Dairesinin 2021/9233 numaralı icra dosyasında talep edilen 160.983,16 TL, Şanlıurfa 3.İcra Dairesinin 2021/10290 numaralı icra dosyasında talep edilen 37.868,15 TL, Şanlıurfa 4. İcra Dairesinin 2021/10301 numaralı icra dosyasında talep edilen 61.341,88 TL, Şanlıurfa 1. İcra Dairesinin 20201/10785 numaralı icra dosyasında talep edilen 19.795,51 TL, Şanlıurfa 3. İcra Dairesinin 2021/11163 numaralı icra dosyasında talep edilen 9.425,69 TL, Şanlıurfa 2.İcra Dairesinin 2021/9775 numaralı icra dosyasında talep edilen 107.530,40 TL, Şanlıurfa 2. İcra Dairesinin 2021/15892 numaralı icra dosyasında talep edilen 43.960,63 TL, Şanlıurfa 3. İcra Dairesinin 2021/16431 numaralı icra dosyasında talep edilen 125.844,45 TL, Şanlıurfa 2. İcra Dairesinin 2021/16571 numaralı icra dosyasında talep edilen 32.769,29 TL borcun hukuka aykırı olarak talep edildiğinden, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL'den borçlu olmadığının tespitine ve bahse konu icra takiplerinin iptaline karar verilmesi talep edilmiş, ıslah ile dava değerini yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının süresinde faturaya ve cezaya itiraz etmediği gibi dava açmadığını, kaçak tutanağının aksini iddia eden davacının bunu resmi belgeler ile ispatlaması gerektiğini, davacının arazisi kendiliğinden sulanabilen arazi olmadığını, davaya konu taşınmazın bulunduğu bölgede kaçak elektrik kullanımının yüksek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; icra takibine konu edilen alacakların kaçak kullanım tahakkukuna dayandığı, dava konusu menfi tespit isteminin kaçak tespit tutanağı üzerine düzenlenen tahakkuka ilişkin olduğu, davalı tarafın kaçak tahakkukunu usule uygun düzenlediğini ispat külfeti altında olduğu, kamu düzenine ilişkin olmayan davada taraflarca getirilmesi ilkesi gereği ispat külfeti üzerinde olan davalı tarafın delilleri sunması, alacağın varlığını ve miktarını ispatlaması gerektiği, davalı tarafa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 139 ve 140 ncı maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca ihtarlar yapıldığı ve özel hukuk tüzel kişisi olan davalı tarafın aynı kanunun 195 inci maddesi uyarınca elinde bulunan delilleri sunması gerektiği, bunun için ayrıca davalı şirkete müzekkere yazılmasının anılan madde uyarınca mümkün olmadığı, ispat külfeti üzerinde olan davalı tarafın kanunun tanıdığı süreler içerisinde usulüne uygun olarak dava konusu tahakkuk nedeniyle alacağının varlığını ispatlar kayıt ve belge sunmadığı, teksif ilkesi gereği delillerin tanınan süre içerisinde sunulması gerektiği, incelenen dosya ve takip dosyası kapsamında davanın konusunu oluşturan tahakkuk dayanağı fatura ve/veya kaçak tespit tutanağının bulunmadığı, bu sebeple alacağın varlığının incelenemediği ve denetlenemediği, taraflarca getirilme ilkesi gereği, kamu düzeninin gerektirdiği hususlar hariç, kimsenin delil bildirmeye ve sunmaya zorlanamayacağı, dosyanın geldiği aşama nazara alındığında delil bildirme ve toplama süreçlerinin tamamlandığı, dosya kapsamına göre ispat külfeti üzerinde olan davalı tarafın dava konusu takip dayanağı alacağın varlığı ve miktarını usulüne uygun olarak ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacının Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğü'nün 2018/16811 Esas, 2021/16431 Esas, 2019/14364 Esas, 2021/11163 Esas 2019/19308 Esas, 2020/5265 Esas, 2021/10290 Esas, Şanlıurfa 4.İcra Müdürlüğü'nün 2020/5258 Esas, 2021/10301 Esas, Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2020/6694 Esas, 2020/10785 Esas, Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğü'nün 2021/9233, 2021/9775 Esas, 2021/15892 Esas, 2021/16571 Esas sayılı icra takip dosyaları sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Mahkemece müvekkil şirketten istenilen belgelerin akıbetini sorulmadığını, cevap beklenmeden karar verildiğini, hukuki dinlenilme ve adil yargılanma haklarına aykırı davranıldığını, davacının kaçak enerji kullandığını, müvekkil şirket tarafından tespit edilen kaçak ve kaçak ek tahakkuku, tespit, süre, tüketim miktarının yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara göre belirlendiğini, dava dosyasına konu olan ve tahakkuk edilen kaçağın aynı zamanda davacının da dayandığı delil olduğunu, tutanak mümzilerinin dinlenmediğini, hakimin davayı aydınlatma ödevinin göz ardı edildiğini, müvekkil şirket bünyesinde Şanlıurfa İlinin tüm ilçelerinde birden fazla işletme bulunduğunu, kaçak ve cezalı faturalarla ilgili bilgi ve belgelerin verilen yasal süre içerisinde toparlamanın mümkün olmadığını savunarak, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kaçak elektrik tespit tutanaklarının özel hukuk tüzel kişisi olan davalı şirket görevlileri tarafından düzenlendiği, kaçak tespit tutanağının 6100 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin ikinci bendinde hüküm altına alınan belgelerden olmadığı, davacının kaçak elektrik kullandığı yönündeki tespit tutanağına dayanılarak yapılan tahakkuk ve icra takibinden borçlu olmadığının tespitine yönelik açılan davada ispat yükünün davalı şirkette ait olduğu, Mahkemece ön inceleme tensip tutanağında, ön incelemenin duruşmalı olarak yapılmasına karar verildiği, anılan Kanunun 139 uncu maddesi uyarınca davalı tarafa dava dilekçesi ekli ve ihtar içerir duruşma gününü de bildirir şekilde davetiye tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde dava konusu tahakkuklara konu kaçak elektrik tespit tutanaklarının eklenmediği, Mahkemenin usulüne uygun olarak yaptığı ihtara rağmen anılan delilleri süresinde dosyaya sunulmadığı, Mahkemece 06.12.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında, anılan Kanunun 140 ıncı maddesinin 5 inci fıkrası gereğince, yapılan ihtara rağmen dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri süresinde sunmayan tarafın bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, süresinden sonra sunulan 13.12.2021 tarihli yazı ekindeki belgelere Mahkemece itibar edilmediği, anılan Kanunun 145 inci maddesinde belirtilen ve tarafın etki alanı dışında kalan çok özel durumlar dışında, sonradan delil sunulması halinde bu delillerin dikkate alınmaması gerektiğinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/11-2626 E., 2021/814 K. sayılı ilamında da belirtildiği, dava konusu icra dosyalarının takip taleplerinde borcun dayanağının "kaçak bedeli" olarak belirtildiği, davalının takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlı olduğu, savunmanın kaçak elektrik tüketimine ilişkin olduğu, usulüne uygun ihtara rağmen verilen süre içerisinde davacı hakkında kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tutanakların dosyaya sunulmadığı, davacı tarafından kaçak elektrik kullanıldığının davalı tarafından ispatlanamadığı, Mahkemece kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmediği ancak Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğünün 2021/10785 Esas sayılı icra takip dosyasının sehven 2020/10785 Esas sayılı dosyası olarak yazıldığı gerekçesiyle ve harçlar düzeltilmek suretiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile, davacının Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğünün 2018/16811 Esas, 2021/16431 Esas, 2019/14364 Esas, 2021/11163 Esas 2019/19308 Esas, 2020/5265 Esas, 2021/10290 Esas, Şanlıurfa 4.İcra Müdürlüğünün 2020/5258 Esas, 2021/10301 Esas, Şanlıurfa 1.İcra Müdürlüğünün 2020/6694 Esas, 2021/10785 Esas, Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğünün 2021/9233, 2021/9775 Esas, 2021/15892 Esas, 2021/16571 Esas sayılı icra takip dosyaları sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla yapılan tahakkuklar ve bu tahakkukların tahsili için başlatılan icra takipleri nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin ikinci bendi, 139 uncu maddesi ile 140 ıncı maddesinin 5 inci fıkrası ve 145 inci maddesi
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Somut olayda; davacının kaçak elektrik kullandığı yönündeki tespit tutanağına dayanılarak yapılan tahakkuk ve icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebiyle açılan davada, ispat yükünün davalı şirkete ait olduğu, davalı vekiline ihtar içerir duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesine kaçak elektrik tespit tutanaklarını eklemediği, Mahkemenin usulüne uygun olarak yaptığı ihtara rağmen anılan delillerin süresinde dosyaya sunulmadığı, davalı vekilinin cevap süresinin uzatılmasına ilişkin talebinin de bulunmadığı, hakimin yargılamayı belli sürede bitirmeleri hususunda adil yargılama kapsamında hukuki sorumluluğunun bulunduğu birlikte değerlendirildiğinde, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2024 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dava, kaçak elektrik kullanılması sonucu girişilen icra takipleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemidir. Mahkemece davanın ispatlanamaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı Kanun'un 139/1-ç maddesinde; “Davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları, bu hususların verilen süre içinde yerine getirilmemesi hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği” çıkarılacak davetiyede ihtar edileceği düzenlenmiştir.
Yerel Mahkemece, ispat yükünün davalıda olduğu belirlenerek davalı vekiline verilen kesin süre içerisinde kaçak elektrik kullanımına ilişkin belgeler sunulmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Yerel Mahkeme, davalının HMK 195. maddesi uyarıca elinde bulunan belgeleri sunması gerektiğini belirtmiştir.
Öncelikle tarafın HMK 139/1-ç maddesinde tarafın elinde bulunan belgeyi sunması veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapması gerekmektedir. Yine HMK 195/1. maddeye göre; “Tarafların ellerinde bulunmayan ve incelenmesine karar verilen delillerin getirtilmesi için, Mahkemece ilgili resmî makam ve mercilerle üçüncü kişilere bu husus bildirilir. Mahkemeye getirtilmesi mümkün olmayan deliller, bulunduğu yerde incelenebilir veya dinlenebilir.”
Davalı vekili, davalı tarafından şirketin birden çok işletmesinin bulunduğu, belgelere uluşmanın zaman aldığı, Mahkemenin müzekkere ile sorması gerektiği savunulmuştur. Yörede kaçak elektrik kullanımının çok fazla olması dikkate alındığında davalı vekilinin belgeleri sunması yerine Usul Kanunu'na göre müzekkere istenmesi de mümkündür.
Kanun'a göre, taraflar ellerinde bulunan delilleri sunmak, ellerinde bulunmayan delillerin ise nerede bulunduğuna ilişkin bilgi vermek durumundadırlar. Tarafların ellerinde bulunmayan delillerin incelenmesine karar verilmesi durumunda, mahkemece ilgili resmî makam ve mercilerle, üçüncü kişilere delillerin getirilmesi için, gerekli bildirim yapılacaktır. Kaldı ki Mahkemece de davalı şirkete müzekkere yazılmıştır. Artık bunun sonucunun beklenmesi gerekmektedir. Nitekim verilen süre sonunda müzekkereye cevap verilerek belgeler Mahkemeye sunulmuştur.
HMK 145. maddeye göre; “Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir.”
Dosya kapsamı ile, davacı hakkında pek çok kaçak elektrik tutanağı düzenlendiği, hakkında 15 ayrı icra takibi başlatıldığı, mahkemenin davalı şirketten müzekkere ile belgeleri istediği, HMK 195. madde uygulamasının seçildiği ancak bundan dönülerek müzekkere cevabı beklenmeden veya yeniden müzekkere yazılmadan süresinde belgeler sunulmaması nedeniyle davanın ispatlanmadığının kabulü yerinde olmadığı, yukarıda açıklanan usul kurallarının ihlal edildiği, mahkemece delillerin değerlendirilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.