Logo

3. Hukuk Dairesi2024/647 E. 2025/842 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satın alınan dairede ayıplı işlerden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin niteliği, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olması ve temyiz edenin sıfatı nazara alınarak davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/278 E., 2023/483 K.

DAVA TARİHİ : 15.01.2009 / 10.02.2009

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin davalıdan 11.04.2007 tarihli sözleşme ile daire satın aldığını, davalının henüz kat mülkiyeti tesis etmediğini, davalının 11.04.2007 tarihli teslimat sözleşmesinde yer alan hususları yerine getirmediğini, davalının kalorifer bacasını binanın içinde ve normal yapması gerekirken uydurma şekilde ve saç ile binanın dışından verdiğini, bu bacanın her zaman çürümeye mahkum olduğunu, teknik olarak da baca ısınıncaya kadar normal çekmeyeceğinden kalorifer dairesinden bina içine duman geldiğini, bina yalıtımı gerektiği gibi olmadığından bina içine su sızdırmakta olduğunu, davalının 11.04.2007 tarihli teslimat sözleşmesinde yer alan hususların tamamını yerine getirmediğini, bu konudaki taahhütlerini ihlal ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL'nin davalıdan ticari faizi ile tahsilini talep etmiştir.

Davacı vekili birleşen davada; davalının ... Evleri adı altında reklam yaparak broşür yayınladığını, gerek inşaatın yapım şekli ve gerekse projesi reklamında belirtilen özellikleri taşımadığını, müvekkilinin belirtilen reklama güvenerek davalıdan daire satın aldığını, dava konusu binada davalının henüz kat mülkiyetini yapmadığını, müvekkilinin elektrik ve su gibi yaşamsal faaliyetlerini pahalı kulandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 8.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 1,5 yılı aşkın zamandır dava konusu taşınmazda ikamet ettiğini, müvekkilinin daire teslimat sözleşmesi gereğince edimini ifa ettiğini, davacıya daire teslim edildikten sonra davacının hiçbir şekilde ayıp ihbarında bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.02.2016 tarihli kararıyla; bilirkişi raporu doğrultusunda birleşen davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulü ile 2.527,29 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin 16.02.2016 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 13.05.2019 tarihli ilamla; Mahkemece, talep sonucunun açıklattırılması için davacıya kesin süre verilmesi, sonuca göre değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve Mahkemece, mahallinde keşif yapılarak, oluşturulacak bilirkişi heyetinden tarafların delilleri de göz önünde tutularak taşınmazın, dava konusu hususların “gizli ayıp”, “açık ayıp” veya "eksik iş" olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği yönünde taraf ve yargı denetimine esas olacak şekilde gerekçeli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, kabule göre de son keşif tarihinde asansörün yapıldığı tespit edildiği halde halde,esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar vermesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulü ile, 6.946,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; Yargıtay bozma ilamına göre inceleme yapılmadığını, eksik araştırma ile karar verildiğini, asıl davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verildiğini, birleşen davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, ayıp ve eksik iş nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmasına ve temyiz edenin sıfatına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Fazla alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,17.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.