Logo

3. Hukuk Dairesi2024/652 E. 2024/4345 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu tahsis belgesi ile satılan ancak tahsisi gerçekleştirilemeyen taşınmaz sebebiyle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna dayalı olarak taşınmazın rayiç değerini tespit ederek karar verdiği gözetilerek, davacı vekilinin bozmanın kapsamı dışında kalan ve kesinleşen kısımlara yönelik temyiz itirazları reddedilmiş ve yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/216 E., 2023/377 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin Merkez ... Köyü 1711 parsel sayılı taşınmazı tapu tahsis belgesi ile 02.12.1985 tarihinde davalıdan satın alarak bedelini ödediğini, ancak tapu tahsis belgesi ile Belediye Başkanlığına başvurduğunda tapu verilemeyeceğinin söylendiğini, taşınmaz üzerine kendisi tarafından bina yapılarak ayrıca harcama yapıldığını ileri sürerek; ödenmiş olan tapu bedelinin günümüze uyarlanmış değerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 30.03.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu edilen taşınmazın tespit edilecek olan rayiç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacıya Erzurum Belediyesi tarafından 1711 nolu parsel için tapu tahsis belgesi verilmiş ise de, 1994 yılında Erzurum Büyükşehir Belediyesinin kurulması üzerine taşınmazın paylaşım sonucu Yakutiye İlçe Belediyesine devredilmiş olduğunu, dolayısıyla davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, ayrıca davacının 1711 nolu parsele gecekondu yapmadığını, dava dışı üçüncü kişiler adına kayıtlı taşınmaz üzerinde gecekondu inşa ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 07.04.2015 tarihli ve 2013/437 E., 2015/198 K. sayılı kararla; davacının fiilen kullandığı yerin dava edilen taşınmaz olmadığı, dava edilmeyen bir parselde rayiç değer hesaplaması yapılamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 24.04.2018 tarihli ve 2015/42502 E, 2018/4949 K. sayılı ilamla; davalının pasif husumet ehliyetinin olup olmadığı yönünde bir araştırma yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 01.06.2021 tarihli ve 2018/265 E., 2021/264 K. sayılı kararla; davacının tapu tahsis belgesi için ödemiş olduğu bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesaplanan 3.488,59 TL alacağın ödenmesi gerektiği, keşif sonucu fen bilirkişisi tarafından sunulan raporda dava konusu tapu tahsis belgesine konu 1711 parsel sayılı taşınmazda yapıya rastlanmadığının bildirildiği, keşifte inceleme konusu edilen yapının davaya ve tapu tahsis belgesine konu olmayan 7331 ada 1 parsel sayılı taşınmazda yer aldığından tapu tahsis belgesine istinaden yapıldığını iddia edilen yapının varlığı ve davalı ... tarafından yıkılmış olduğunun da davacı tarafından kanıtlanamadığı anlaşıldığı gerekçesiyle; davacının yapı bedelinin ödenmesi talebinin reddine, tapu tahsis belgesinin alınması sırasında davacı tarafından ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı tutar olan 3.488,59 TL'nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 08.12.2021 tarihli ve 2021/6644 E., 2021/12675 K. sayılı ilamıyla; "Bir kamu kurumu olan davalı; davacılara arsa tahsis edileceği yönünde güven aşılamak suretiyle, tahsis edilecek arsa karşılığında davaya konu edilen bedeli almıştır. İşlemin bir tarafı kamu kurumu, diğer tarafı da vatandaştır. Vatandaşın kamu kurumlarına olan güven ve inancı korunmalıdır. Arsa tahsisi yapılacağı ilanına güvenerek davalıya para yatıran davacı edimini yerine getirmiş, ne var ki davalı edimini yerine getirmemiştir. Dava konusu edilen bedelin ise davalının hesabına girdiği açık olmakla eldeki davada davacının gerçek zararının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle davacı, taşınmazın rayiç değerini isteyebilir. Somut olayda; davacı 30.03.2021 havale tarihli dilekçesi ile davanın tamamen ıslahı yönünde irade beyanında bulunmuş olup, 28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2 maddesi ile Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması hâlinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek; Mahkemece, davacı tarafın 30.03.2021 tarihli davanın tamamen ıslahına yönelik talepleri değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, denkleştirici adalet ilkesi gereği hüküm kurulması yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporundan davaya konu 7326 ada 5 parselde yapılan DOP kesintisi sonucu tahsise konu 288,01 m²'nin 166,65 m²'ye düşeceği, bahsi geçen 166,65 m²'nin dava tarihindeki değerinin 21.838,05 TL olduğunun anlaşıldığı, usul ve yasaya uygun bozma ilamı, davacının ıslah dilekçesi ve ıslah dilekçesine esas dava değerini 21.838,05 TL olarak gösterildiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, 21.838,05 TL'nin 10.000,00 TL'sinin dava tarihinden 11.838,05 TL'sinin ıslah tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava konusu edilen taşınmazda DOP kesintisi yapılarak taşımazın alanının 166,65 m²'ye düşürülmesi ve bu alan üzerinden taşınmazın değerinin hesaplanmasını kabul etmediklerini, tapu tahsis belgesine konu arsa metrekaresi üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, dava konusu edilen taşınmaz için takdir edilen metrekare birim fiyatının emsal değer ve rayiç bedellere göre düşük olduğunu, rapora itirazlarının değerlendirilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu tahsis belgesi uyarınca ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

06.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine o ilamda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verildiği, denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile taşınmazın rayiç değerinin tespit edildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.