Logo

3. Hukuk Dairesi2024/696 E. 2024/2533 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet ücretinden kaynaklanan alacak davasında, davalı şirketin akdi vekalet ücretinden sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: YİBK’nın 05.10.2018 tarihli ve 2017/6 E. 2018/9 K. sayılı kararı gözetilerek, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesinde düzenlenen müteselsil sorumluluğun akdi vekalet ücretini kapsamadığı, bu nedenle davalı şirketin akdi vekalet ücretinden sorumlu olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1277 E., 2023/1894 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/133 E., 2023/53 K.

Taraflar arasındaki alacak (vekalet sözleşmesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının usul yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve davalı ... vekili tarafından temyize konu edilen toplam miktar 138.646,15 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin İstanbul 21.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/281 Esas, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/256 Esas sayısına kayıtlı davalarda ... Tic. Ltd. Şti. (...) 'nin avukatı olduğunu, ... Petrolün müvekkilinin bilgisi dışında haricen karşı taraf diğer davalı ile sulh olduğunu, protokolün İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/256 Esas sayılı dosyasına karşı taraf olan ... tarafından 02.07.2015 tarihli celsede sunulduğunu, sulh protokolünden sonra davalılardan ... Petrolün Kadıköy .... Noterliğinden 21.10.2015 günü 61029 yevmiye ile keşide ettiği ihtarname ile haksız olarak müvekkilini azlettiğini; ... ile yapılan 12.03.2012 tarihli avukat ücret sözleşmesinin 3. Maddesinde ücretin İstanbul Barosu'nun tavsiye niteliğindeki ücret tarifesi esas alınarak belirleneceğinin kararlaştırıldığını; anılan tavsiye niteliğindeki ücret tarifesi uyarınca, dava değerinin %15 'inin avukatlık ücreti olarak ödenmesi gerektiğini, akdi ve yasal vekalet ücretleri toplamı olan 1.373.400,00 TL'den davalıların Avukatlık Kanunu'nun 165 inci maddesi kapsamında müteselsil sorumlu olduğunu beyan ederek şimdilik 10.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 06.11.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmındaki taleplerini, fazlaya ilişkin her tür talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, döviz kur farkından doğan talep ve dava hakları da saklı kalmak kaydıyla, bilirkişi raporu doğrultusunda 708.781,20 TL' ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili; akdi vekalet ücretinin diğer davalılar ile davacı avukat arasında kararlaştırılan vekalet ücreti olduğunu, bu nedenle müvekkilinin akdi vekalet ücretinden sorumlu olmadığını, sulh protokolünün 3.5 maddesi dikkate alındığında, davacının kanuni vekalet ücretini müvekkili şirketten talep edemeyeceğini; öncelikle davacının yasal ve/veya akdi vekalet ücretinin hak edip etmediğinin değerlendirilmesi için davacıyla diğer davalılar arasında imzalanan vekalet sözleşmesini haklı nedenle feshedilip edilmediğinin değerlendirilmesi gerektiğini, öte yandan sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından diğer davalılara açılan bütün davaları kapsayıp kapsamadığının incelenmesi ve davacıya vekalet ücreti ödenip ödenmediğinin de belirlenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Diğer davalılar usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.02.2016 tarihli, 2016/31 Esas 2016/52 Karar sayılı ilamıyla mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş İstanbul Anadolu 5. Tüketici Mahkemesince de görevsizlik kararı verilmesi üzerine görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderildiği, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.12.2016 tarihli, 2016/12212 Esas, 2016/12077 Karar sayılı ilamı ile; yargı yeri olarak İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin belirlendiği anlaşılmıştır.

2.İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.04.2019 tarihli, 2017/20 Esas, 2019/178 Karar sayılı ilamı ile; davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili ve davalı ... vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 14.03.2022 tarihli, 2022/307 Esas, 2022/568 Karar sayılı ilamı ile; mahkemece öncelikle sulh ile sağlanan tüm menfaatin tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi için gerekli araştırmanın yapılması gerektiği, azlin haklı olup olmadığı, azil haklı ise hesaplanması gereken kanuni ve akdi vekalet ücretinin (vekillik yaptığı dosyaların) hesaplanması, tüm dosyadaki tarafların delilleri ve bilirkişi raporuna itirazlarda değerlendirilmek suretiyle, hüküm kurmaya elverişli dosya kapsamına göre, konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınıp, sonucuna göre hüküm kurulmak gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

3.

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Avukatla müvekkili arasında ücret sözleşmesi bulunmaması (veya sözleşmenin geçersiz olması) halinde, müvekkilin ve müvekkille sulh anlaşması yapan hasmın, sulh olunan miktar üzerinden, gerek Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesinde düzenlenen (müvekkilin avukata ödemesi gereken) akdi vekalet ücretinden, gerekse Avukatlık Kanununun 164/son maddesinde düzenlenen (hasma tahmili gereken) vekalet ücretinden müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilmekte iken davalı şirketin akdi vekalet ücretlerinden sorumlu olmayacağına dair yargılama sırasında YİBK kararı çıkmış olup akdi vekaletler açısından davalı şirket ... aleyhine hüküm kurulmadığı, somut olayda davacının azlinin haklı olduğunun davalı tarafından ispatlanamadığı, bu olayda her ne kadar azil 21.10.2015 tarihinde olmuşsa da sulh akdinin 11.12.2015 tarihinde (sehven yazıldığı anlaşılan gerçekte 11.12.2014 tarihinde) olduğu, davacının davalı borçlunun vekili olduğu, sulh protokolünde davalı borçlunun 400.000,00 TL ödemesine karar verildiği, sulhun iki davayı da kapsadığı anlaşılmakla sulh miktarının harç değerine göre hesaplaması yapılarak davalı borçluya kazandırılan menfaat miktarı bulunarak oranlamaya esas rakamların tespitinin yapıldığı, davalı tarafça imzası karşı çıkılmayan ücret sözleşmesinde dava değerinin %15'i oranında ücret kabul edildiği, akdi ücret yönünden %15 oranının kabul edilmesi gerektiği, davalı ... dışındaki davalıların akdi ve kanuni vekalet ücretinden, davalı ... şirketinin ise yasal vekalet ücretinden sorumlu olduğu gerekçesiyle; ''davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile ; 414.908,08 TL'nin (alacak yönünden) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar , ... ve ...'tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (Davalı ... 82.264,37 TL'sinden sorumlu), 223.794,38 TL'nin (alacak yönünden) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar , ..., ... ve ...'tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (Davalı ... 56.381,78 TL'sinden sorumlu)'' karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; akdi vekalet ücretinden davalı ...'nin de sorumlu olduğunu, eldeki davadan sonra yürürlüğe girmiş içtihadı birleştirme kararının somut olayda uygulama yerinin olmadığını, bu sebeple davalı ... açısından akdi vekalet ücreti yönünden bilirkişilerin olumsuz görüş bildirmesinin hukuka aykırı olduğunu, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi incelendiğinde akdi ve kanuni vekalet ücret ayrımının yapılmadığını, dolayısı ile açıkça kanuna aykırı olan içtihadı birleştirme kararının geçersiz olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili; müvekkili şirket aleyhine yasal vekâlet ücreti taleplerinin kabulüne karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, sulh protokolü ile davacının vekalet görevinden azledilmesi arasında yaklaşık 1 yıllık süre bulunduğunu, reddedilen akdi vekalet ücreti kalemi üzerinden müvekkil lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka ve hakkaniyete son derece aykırı olduğunu, dava tarihinde de var olan davacı aleyhine içtihatlara rağmen davacı tarafın davasını ikame ettiğini ve sonrasında ıslah ettiğini, bu hususa ve YİBK’nın çıkmasının bir mevzuat değişikliği olmamasına rağmen reddedilen akdi vekâlet ücreti talebi üzerinden müvekkil lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince müteveffa ... hakkında hüküm kurulmuşsa da Dairenin 2022/307 Esas 2022/568 Karar 14.03.2022 tarihli ilamı ile kaldırma kararı doğrultusunda ilk derece mahkemesince müteveffa ...'un veraset ilamı alınıp taraf teşkili sağlanmasına rağmen müteveffanın tek mirasçısı ve huzurdaki davanın da davalısı olan ... hakkında hüküm kurulması gerekirken ölü kişi adına hüküm kurulduğundan usulen yapılan bu hatanın Dairece düzeltilmesi yoluna gidildiği gerekçesiyle davacı ve davalı ...'nin istinaf talebinin usul yönünden kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 414.908,08 TL'nin (alacak yönünden) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (Davalı ... sadece 82.264,37 TL'sinden sorumlu), 223.794,38 TL'nin (alacak yönünden) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (Davalı ... sadece 56.381,78 TL'sinden sorumlu) karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 165 inci maddesi.

2.Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 05.10.2018 tarihli ve 2017/6 E. 2018/9 K. sayılı kararı.

3.Değerlendirme

Temyizen incelenen mahkeme kararının gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, yukarıda belirtilen Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 05.10.2018 tarihli ve 2017/6 E., 2018/9 K. sayılı ilamıyla da 1136 sayılı Kanun'un 165 inci maddesinde düzenlenen "ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk" hallerinden olan "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde" karşı tarafın avukatı lehine hükmedilecek vekalet ücretinden her iki tarafın müteselsil olarak sorumlu olacağı, avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken "akdi vekalet ücretinin" dahil olmadığının kabul edildiği, bu duruma göre Mahkemenin akdi vekalet ücretinden yalnızca davacı avukatın müvekkilliğini üstlendiği davalıların sorumlu tutularak, diğer davalı ...'nin sorumlu olmamasına ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz isteğinin reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A.Davalı ...Ş. vekilinin temyizi yönünden davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B.Davacı Vekilinin Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.