Logo

3. Hukuk Dairesi2024/71 E. 2024/682 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hayat sigortasının yenilenmemesinden kaynaklanan menfi tespit ve alacak davasında, sigorta şirketinin ve bankanın sorumluluklarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Krediyle bağlantılı olmayan hayat sigortası poliçesinin yenilenmemesi konusunda sigorta şirketinin bir yükümlülüğü bulunmadığı, yenileme sorumluluğunun sigortalıya, bilgilendirme yükümlülüğünün ise bankaya ait olduğu, davalı sigorta şirketinin kusurunun olmadığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1024 E., 2022/2488 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2017/853 E., 2020/145 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; kısıtlanmış olan ...'ın tapunun Ankara İli, Keçiören İlçesi, Atapark Mahallesi, 31.082 ada, 3 parselde kayıtlı, zemin kat, 7 numaralı meskenin alımı için davalı ... Vakıflar Bankası Meşrutiyet Şubesinden 12.11.2013 tarihinde 123.750,00 TL miktarlı konut kredisi kullandığını, taşınmaz üzerine davalı banka lehine 1. derecede 247.500,00 TL miktarlı ipotek tesis edildiğini, diğer davalı ... Emeklilik Anonim Şirketi tarafından hayat sigortası yapıldığını, priminin peşin olarak tahsil edildiğini, ayrıca sigortanın daini mürtehininin diğer davalı banka olduğunu, ...'ın rahatsızlığı sebebiyle Bakırköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1291 E. sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını ve abisi olarak müvekkilinin kendisine vasi olarak atandığını, ...'ın demans, organik mental bozukluk tanısı ile %88 oranında engelli olduğunun sağlık kurulu raporu ile sabit olduğunu, kredinin ödenmemesi sebebiyle Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2016/6494 E. sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı sigorta şirketine durumun bildirildiğini, ancak hayat sigortası priminin sadece ilk yıl için ödendiğinin, devam eden yıllara ilişkin prim ödemesi olmadığının, bu sebeple tazminat ödemesi yapılamayacağının bildirildiğini, banka tarafından sigorta prim yenilemesi için herhangi bir bildirim yapılmadığını, bankanın dürüstlük kurallarına uygun davranmadığını belirterek sigorta teminatı kapsamında maluliyeti dikkate alınarak, öncelikle Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2016/ 6494 E. sayılı dosyası üzerinden aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolundaki icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına ve bankaya borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında davalı bankaya ödeme yapılması halinde ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 28.11.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle; 108.900,00 TL'nin başvuru tarihi olan 16.01.2017'den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Vakıflar Bankası T.A.O. vekili; bankanın poliçenin yenilenmesi yönünde herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, sözleşmede de böyle bir düzenlemenin söz konusu olmadığını, sigorta ettirene bildirimde bulunma yükümlülüğünün söz konusu olmadığını, davacının kredi borcunu ödemediğini, hesabının usulüne uygun şekilde kat edildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı ... Emeklilik A.Ş. vekili; davanın görevsiz Mahkemede açıldığını, görevli Mahkemelerin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, sigorta poliçe süresinin 12.11.2014 tarihinde sona erdiğini, poliçede sigortanın başlama ve bitiş tarihlerinin açıkça belirtilmiş olduğunu, sigorta poliçesinin iddia edilenin aksine kredi ile ilgisini bulunmadığını, dain-i mürtehinin de bulunmadığını, davacının poliçenin yenilenmesine ilişkin iddialarının kabul edilemeyeceğini, şirketin böyle bir sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte öncelikle kati ve tam maluliyet gerçekleşmiş olması gerektiğini, bu hususa ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının vasisi olduğu, sigortalının sigortasının bitiş tarihi olan 12.11.2014 tarihinden maluliyetinin başladığı tespit edilen 15.06.2016 tarihine kadar geçen sürede akli melekelerinin yerinde olmasına rağmen sigortasının yenilenmesi için herhangi bir başvuruda bulunmadığı, davalı bankanın da bu süreçte sigortalıya poliçenin yenilenmesi yönünde bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, tarafların poliçenin yenilenmemesi neticesinde ortaya çıkan zarardan, olayın özellikleri ve zararın miktarı da göz önünde bulundurularak müterafik kusurları neticesinde birlikte sorumluluklarının varlığının kabulü ile sorumluluk oranlarının ortak olması gerektiği, daini mürtehin sıfatına sahip, kredi veren kuruluş olan ve sigorta şirketinin acentesi olan davalıların ortaya çıkan zararı yarı oranında 54.450,00 TL tutarı davacıya müştereken ve müteselsilen tazmini yükümlülükleri bulunduğu, belirsiz alacak davasında belirli hale gelen tüm alacak tutarına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 54.450,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... Emeklilik A.Ş. vekili; ... tarafından sigorta başvurusu yapıldığını, 12.11.2013 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli, 12.11.2014 bitiş tarihli 123.750,00 TL kaza sonucu maluliyet, 123.750,00 TL hastalık sonucu maluliyet ve 123.750,00TL vefat teminatlı 26353419 poliçe numaralı sigorta poliçesi düzenlendiğini ve bu poliçenin süresinin 12.11.2014 tarihinde sona erdiğini, başkaca sigortanın bulunmadığını, sigorta poliçesinin iddia edilenin aksine kullandırılan kredi ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını, dain-i mürtehin kaydının söz konusu olmadığını, bu nedenle Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Yönetmelik hükümlerinin uygulanamayacağını, yenilemeye ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, sigorta sözleşmelerinin ihtiyari nitelikte olduğunu, şirket nezdinde başka sigorta başvurusu ve poliçesinin de bulunmadığını, şirket aleyhine açılan davanın reddi gerekirken kabulüne yönelik karar verilmiş olmasının doğru olmadığını, alınan bilirkişi raporlarında da şirkete herhangi bir kusur izafe edilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, kati ve tam maluliyetin gerçekleşip gerçekleşmediğinin Mahkemece araştırılmadığını, sigortalının sigortayı yaptırırken giriş öncesinde alınan beyanında herhangi bir hastalığının bulunmadığını beyan ettiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... Vakıflar Bankası T.A.O. vekili; davacının vasisi bulunduğu ...'a Vakıf Emeklilik A.Ş. tarafından dain-i mürtehini olmayan kredi süresine orantılı veya ödeme planında taksitlere yansıtılmış bir sigorta primi olmayan 1 yıllık haricen düzenlenmiş ve ...'ın talebi üzerine 12.11.2013 tarihinde başlayıp, 12.11.2014 tarihinde sona eren, 1 yıllık hayat sigortası düzenlendiğini, başvuru formunda sigortanın başlama ve bitiş tarihlerinin de açıkça belirtildiğini, bu durumun Vakıf Emeklilik A.Ş. tarafından dava dosyasına sunulan beyanlarında da açıkça görüldüğünü, kredi ile bağlantısının bulunmadığını, Mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun karar vermeye elverişli olmadığını, dolayısıyla Bireysel Krediler ile Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği'ne dayalı bir değerlendirme yapmanın hukuka uygun olmayacağını, sigorta ettirenin rahatsızlığı ile ilgili herhangi bir beyanda bulunmadığını ve sigorta poliçesinin yenilenmesini talep etmediğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; poliçenin düzenlendiği tarih itibari ile poliçe döneminde kısıtlı ...'ın herhangi bir rahatsızlığının mevcut olmadığı, rahatsızlığının sonradan ortaya çıktığı, bu durumda poliçe döneminden sonraki dönemlere ilişkin borcun ödenmemesi nedeni ile Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2016/6494 E. sayılı dosyası ile kısıtlı aleyhine davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile toplam 135.597,10TL'lik icra takibi başlatıldığı, icra takip tarihi 17.03.2016 olduğu, kısıtlama kararının kesinleştiği tarihin 14.11.2016 olduğu, poliçenin düzenlendiği tarihten sonraki yıllara ilişkin herhangi bir sigorta sözleşmesi ve poliçe düzenlemesi mevcut olmadığı, bu itibarla Bireysel Kredilerle Bağlantılı Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6 ncı maddesine göre kredi kullandıran bankanın poliçenin yenilenmesi yönünde bilgilendirme yükümlülüğünün mevcut olduğu, bu yükümlüğünün yerine getirildiğine dair herhangi bir delil dosyada mevcut olmadığı, Yargıtay içtihatları doğrultusunda davacı ile davalı bankanın %50'şer oranda müterafık kusurlu olduğu, sigortanın yenilenmesi yönünde kredi kullanan davacıya ihbarda bulunma yükümlülüğünün bulunmadığı, davalı sigorta şirketine yüklenebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... Vakıflar Bankası T.A.O.nun istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... Emeklilik ve Hayat A.Ş.nin istinaf talebinin kabulüne, Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesinin 05.02.2020 tarih, 2017/853 E., 2020/145 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davalı ... Vakıflar Bankası T.A.O. aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 54.450,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Vakıflar Bankası T.A.O.'dan alınarak davacıya verilmesine, davalı ... Emeklilik A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve katılma yoluyla davalı ... Vakıflar Bankası T.A.O. temyiz isteminde bulunmuş; Dairemizin 16.10.2023 tarihli ve 2023/780 E., 2023/2723 K. sayılı geri çevirme ilamı sonrasında davalı ... Vakıflar Bankası T.A.O. vekilinin muhtıra tebliğine rağmen süresinde temyiz harcını yatırmadığı anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesinin 27.11.2023 tarihli kararıyla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ve 27.11.2023 tarihli ek karar davalı ... Vakıflar Bankası T.A.O. vekili tarafından temyiz edilmemiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı bankanın, davalı sigorta şirketinin aynı zamanda acentesi konumunda olduğunu, dolayısıyla davalı bankanın acente sıfatıyla eylemlerinden davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğunu, bu sebeple bilirkişi raporu ile belirlenen tutardan her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, aksi kanaatte olunması durumunda ise; Bölge Adliye Mahkemesinin davalı ... Emeklilik A.Ş.ye karşı açılan davayı reddederken bu davalı vekili lehine takdir edilen vekalet ücretini hatalı hesapladığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hayat sigortasının yenilenmemesinden kaynaklı menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1401 inci maddesinin birinci fıkrası.

2. 6102 sayılı TTK’nın 1487 inci maddesinin birinci fıkrası.

3. Aynı Kanun'un 1493 üncü maddesi.

4. 10.17.1.2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 1.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği” yenileme ve bildirim başlıklı 12 nci maddesi.

5. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un "Sigorta, yan finansal ürün ve hizmet sunumu" başlıklı 29 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

6. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 52 nci maddesi.

7. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 02.02.2015 tarihli ve 2014/15546 E., 2015/2122 K. sayılı ilamı.

8. Karar tarihinde yürürlükte olan 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 13 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. 17.1.2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 01.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği” nin “Amaç” başlıklı bölümünde, “Bu Yönetmeliğin amacı, kredi kuruluşları tarafından verilen kredilerle bağlantılı olan zorunlu ve ihtiyari sigorta ürünlerinin sunumunda birlik ve güvenilirliği sağlamak, sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerini korumak ve verilecek hizmete ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” denilmekte, “Kapsam” başlıklı bölümünde ise, “Bu Yönetmelik, Türkiye’de faaliyet gösteren her türlü kredi kuruluşunun sağladığı kredilerle bağlantılı yaptırılan ihtiyari ve zorunlu sigortaları ve bu sigortalar dahilinde verilecek teminatları kapsar.” denildikten sonra aynı Yönetmeliğin “İhtiyari Sigortalar” başlığında düzenlenen, 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında da, “İhtiyari sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.” denilmektedir. 4-1.a maddesinde de, “Bu Yönetmeliğin uygulamasında, Dain-i mürtehin: Kredinin geri ödenmeme riskini ortadan kaldırmak amacıyla yaptırılan sigortalarda, riskin gerçekleşmesi üzerine ödenecek olan tazminat tutarından birinci derecede alacaklı olan gerçek veya tüzel kişiyi" ifade ettiği düzenlenmiştir.

2. Dava dosyasının incelenmesinde; bila tarihli Taahhütname başlıklı belge ile "Bankanız tarafından tarafıma verilen Sözleşme Öncesi Bilgi Formunda her ne kadar konut ve hayat sigortalarının yaptırılmasının zorunlu olmadığı belirtilmekle birlikte, Bankanızdan talep ettiğim .... TL tutarlı Konut Finansman Kredisi için konut paket sigortasının ve kredi hayat sigortasının, masrafları tarafıma ait olmak suretiyle her yıl yaptırılmasını, yaptırmadığım takdirde sözleşmeye aykırı hareket etmiş sayılacağımı, sözleşmeye aykırılık halinde Bankanızın tüm kredi borcuma muacceliyet vereceği ve sözleşmeden kaynaklanan tüm haklarını kullanabileceği hususunu gayrikabili rücu olarak kabul ettiğimi beyan eder, bu kabulün göz önünde tutularak kredi koşullarının belirlenmesini, sözleşmede konut ve hayat sigortası ile ilgili olarak düzenlemeler yapılmasını talep ederim." şeklindeki ifade ile hayat sigortasının yaptırılmasını kabul ettiği, yapılan hayat sigortasının bağlantılı konut kredisinin vadesi ile uyumlu olmadığı, yenileme yapılmamasından kaynaklı sigorta şirketinin bilgilendirme yükümlülüğünün olmadığı, davalı sigorta şirketine kusur izafe edilemeyeceği, bu hususun Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 02.02.2015 tarihli ve 2014/15546 E., 2015/2122 K. sayılı ilamında da benimsendiği, davalı sigorta şirketi lehine hükmedilen vekalet ücretinin karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.