Logo

3. Hukuk Dairesi2024/731 E. 2025/154 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı adına satın alınan taşınmazın devredilmemesi nedeniyle davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminde bulunması.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporunun yeterli görülmesi ve bozma kapsamı dışında kalan kısımların kesinleşmiş olması gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2030 E., 2023/3840 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/346 E., 2021/87 K.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 32.554,45 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalması nedeniyle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin, davaya konu taşınmazı davalı adına ihaleden 367.020,00 TL bedelle satın aldığını, taraflar arasında imzalanan 20.05.2014 tarihli protokol uyarınca; müvekkilinin ödediği taşınmaz satış bedeline karşılık davalının da işbu taşınmazı kendisine tapuda devretmeyi, bunun karşılığında müvekkilinin de taşınmaz üzerine yapacağı inşaattan bir daireyi davalıya devretmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, aralarındaki anlaşmaya rağmen davalının taşınmazın devrini gerçekleştirmediğini, müvekkili ödediği bedelin iadesini talep etmesine rağmen davalının iadeden kaçındığını, müvekkilinin arsa üzerine yapmayı planladığı inşaatı yapamamasından ötürü zarara uğradığını belirterek; dava konusu protokol uyarınca davalıya ödediği bedel ile inşaatı yapamaması nedeniyle bilirkişi marifetiyle tespit edilecek zararından, şimdilik 276.020,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının protokolden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının ödediği ihale bedeline karşılık, müvekkilinin davaya konu taşınmaz yerine 93 ve 95 parsel sayılı taşınmazlarını davacıya devrettiğini, müvekkilinin davacı ile herhangi bir alacak verecek ilişkisinin kalmadığını, buna rağmen davacının davaya konu protokolde belirtilen 367.020,00 TL bedelli senedi takibe koyduğunu, takibe itirazı üzerine İcra Mahkemesince takibin iptaline karar verildiğini ve işbu kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.02.2021 tarihli kararıyla, taraflar arasında imzalanan 20.05.2014 tarihli protokole konu taşınmazın davacı tarafından davalı adına 367.020,00 TL bedelle ihaleden satın alındığı, 367.020,00 TL tutarındaki ihale bedelinin davacı tarafından ihale dosyasına yatırıldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, söz konusu protokol uyarınca; davacının ödediği ihale bedeline karşılık, davalı tarafından ihaleye konu taşınmazın davacıya devredileceği taahhüt edilmesine rağmen devrin yapılmadığı, bu durumda davalının ihale bedelini davacıya iade etmesi gerektiği, davacının kabulünde olduğu üzere ihale bedeline karşılık davalı tarafından davacıya 93 ve 95 parsel sayılı taşınmazların tapuda devredildiği, her ne kadar tapuda taşınmazların satış bedeli toplam 7.000,00 TL olarak gösterilmiş ise de, davacı tarafından taşınmazların 100.000,00 TL'lik alacağı karşılığında protokol kapsamında devredildiği, bu nedenle ödenmeyen bakiye alacağının 276.020,00 TL olduğunun beyan edildiği, ihale bedelinin 100.000,00 TL'sinin davacıya iade edildiğinin kabulü gerekeceği, aksinin davalı tarafından ispat edilemediği, yemin teklif etme hakkı hatırlatılmasına rağmen davalının yemin teklif etmeyeceği yönünde beyanda bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 267.020,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 09.02.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 21.09.2022 tarihli kararıyla; dava açılırken harca esas değerin 276.020,00 TL olarak gösterildiği, Mahkemece hüküm altına alınan miktarın ise 267.020,00 TL olduğu, bu durumda davanın kısmen kabulüne karar verilerek davalı lehine reddedilen miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, usul ve kanuna aykırı olarak davanın kabulüne karar verildiği gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın kısmen kabulü ile 267.020,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.09.2022 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 28.03.2023 tarihli ilamla; bozma nedenine göre davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesine bu aşamada gerek görülmediği belirtilerek, bağlantılı bileşik ikrarda bulunan davalı taraf bu parayı aldığını ikrar ettiğine göre, taşınmazlarını devretmek suretiyle geri ödediğini ispatla yükümlü olduğu, Bölge Adliye Mahkemesince; ispat yükü üzerinde olan davalının keşif deliline dayandığı, tapuda gösterilen satış bedelinin gerçeği yansıtmadığının tarafların da kabulünde olduğu dikkate alınarak, davalı tarafından borca mahsuben davacıya devri gerçekleştirilen 93 ve 95 parsel sayılı taşınmazların satış tarihi olan 02.07.2014 tarihindeki rayiç değerinin tespiti noktasında mahallinde keşif yapılması, konunun uzmanı bilirkişiden alınan raporun dosyadaki diğer deliler ile birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar davalı yararına bozulmuştur.

2. Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, keşfe konu edilen 116 ada 19 parsel (Eski 93 parsel) ve 116 ada 21 parsel (Eski 95 parsel) sayılı taşınmazların satış tarihi itibariyle (02.07.2014) değerlerinin sırasıyla, 68.359,64 TL ve 55.194,81 TL olarak hesaplandığı, davacının ödediği ihale bedeli olan 367.020,00 TL'den davacıya devredilen 2 taşınmaz bedeli toplamı olan 123.554,45 TL mahsup edildiğinde davacının 243.465,55 TL bakiye alacağının kaldığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 243.465,55 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

VI.TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; bilirkişi raporlarındaki değerlerin, taşınmazların gerçek değerini tespit etmekten çok uzak olduğunu, itirazlarının değerlendirilmediğini, 93 ve 95 parseller için yeniden emlakçı bilirkişinin de katılımıyla bilirkişi raporu alınmasının gerektiğini ifade ederek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemesince; bozma ilamında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli bulunduğu, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamayacak olduğu anlaşılmakla, davalının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Davalı vekili tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi