Logo

3. Hukuk Dairesi2024/762 E. 2025/1953 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz teslimindeki gecikme nedeniyle yapılan arabuluculuk anlaşması sonrasında, teslimin yine gecikmesi sebebiyle davacının anlaşma tarihi ile teslim tarihi arasındaki zararını talep etmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk anlaşma tutanağında davacının, teslim gecikmesi nedeniyle uğradığı ve uğrayacağı tüm zararlar için 500.000 TL ödemeyi kabul ederek, davalıları ibra ettiği ve daha sonraki bir tarihte teslim gerçekleşse dahi, gecikme nedeniyle başka bir talepte bulunmayacağını taahhüt ettiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1610 E., 2023/2680 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2022/1242 E., 2023/360 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.04.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ... ile davalılar ..., ... vekili Avukat ... ... ile davalı ... vekili Avukat ...'nin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 15.11.2017 günü, davalılardan Nidapark İstinye isimli projeden 2. Blok 9 numaralı bağımsız bölümü satın aldığını, noterde 26.01.2018 tarihinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, sözleşme uyarınca taşınmazın tesliminin 26.01.2018 tarihinden itibaren 36 ay içerisinde olmakla en geç 26.01.2021 tarihinde gerçekleşmesi gerektiğini, ancak teslimin 31.10.2022 tarihinde gerçekleştiğini, 26.01.2021 tarihi ile 31.10.2022 tarihi arasında kalan sürede müvekkilinin uğradığı müspet tüm zararların davalılarca giderilmesi gerektiğini, taraflar arasında yapılan 07.01.2022 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağına göre "SATICI/Taraf 3, Sözleşme'ye konu bağımsız bölümün tesliminde yaşanan gecikme ve bu nedenle ALICI/Taraf 1'in bağımsız bölümünün teslim edileceği tarihe kadar uğradığı ve uğrayacağı tüm kira kaybının tazmini için ALICI'nın TR39 0001 5001 5800 ... IBAN numaralı hesabına, toplam net 500.000,00 TL'yi aşağıda yazılı ödeme planına uygun olarak ödemeyi, kabul ve taahhüt etmiştir." şeklinde düzenlendiğini, ancak taşınmazın makul bir süre içerisinde teslim edilmediğini, taşınmazı ancak 31.10.2022 tarihinde teslim alabildiğini, doğmamış haktan feragat edilemeyeceğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, arabuluculuk anlaşmasının yapıldığı 07.01.2022 tarihi ile taşınmazın müvekkiline teslimine kadar geçen zaman olan 31.10.2022 tarihine dek hesaplanmak üzere şimdilik 10.000,00 TL müspet zararın yasal faizi ile tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri; davanın husumetten reddini, arabuluculuk tutanağına göre anlaşma yapıldığını, 500.000 TL ödeme yapıldığını, bundan başka davacının hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arabuluculuk anlaşma belgesinin aksi ispat edilinceye kadar geçerli belgelerden olduğu, davacıya anlaşma gereğince kararlaştırılan ödemenin zamanında ve eksiksiz olarak yapıldığı, arabuluculuk sürecinde, tarafların ... irade ve taleplerine göre hareket ederek, arabulucu huzurunda anlaşmaya vardıkları, anlaşma belgesinde açıkça düzenlendiği üzere, davacının, geç teslim nedeniyle teslim tarihine kadarki tüm zararı için davalılardan tazminat almayı ve aldığı bu tazminat doğrultusunda geç teslim nedeniyle davalılardan başkaca herhangi bir talebi olmayacağını kabul ettiği, anlaşmanın içeriğinde davalıların teslim tarihi taahhüdü olmadığı, anlaşmanın geç teslim nedeniyle teslim tarihine kadar davacının uğradığı menfi ve müspet, tüm maddi zararlarının tazmin edilmesine ilişkin olduğu, dolayısıyla yasaya ve prosedürlere uygun şekilde yürütülen arabuluculuk süreci sonunda uyuşmazlık konusunda anlaşmaya varılan arabuluculuk tutanağının geçerli olduğu, 6325 sayılı Kanun'un 18/5 maddesinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması halinde üzerinde anlaşılan hususlar hakkında dava açılamayacağı düzenlendiğinden, davacı tarafça açılan işbu davanın reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların iddia ve savunmaları ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve İlk Derece Mahkemesi'nin objektif, mantıksal ve bilimsel veriler ile dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine, davanın vasıf- mahiyetine, ispat hukuku hükümleri çerçevesinde delillerin takdirinde ve hukuki mevzuatın olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, dairenin geç teslimi nedeniyle uğranılan zarara ilişkin 07.01.2022 tarihli arabuluculuk anlaşması ile 31.10.2022 teslim tarihi arasındaki zarara hükmedilmesi gerektiğini, teslimin anlaşmadan çok sonra yapıldığını, doğmamış haktan feragat edilemeyeceğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın zamanında teslim edilmemesi nedeni ile 07.01.2022 - 31.10.2022 tarihleri arasında uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.

Eldeki davada, 07.01.2022 tarihli arabuluculuk tutanağında; ... Ortak Girişimi ortaklarının, sözleşmeye konu bağımsız bölümün tesliminde yaşanan gecikme ve bu nedenle davacının bağımsız bölümünün teslim edileceği tarihe kadar uğradığı ve uğrayacağı tüm kira kaybının tazmini için, davacının hesabına toplam 500.000,00 TL'yi kararlaştırılan ödeme planına uygun olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, alıcı davacının da bu ödemenin yapılması kaydıyla, bağımsız bölümün tesliminde yaşanan gecikme nedeniyle her ne nam altında olursa olsun ... Ortak Girişimi ortaklarından ve diğer davalı Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketinden hiçbir hak ve alacağı kalmadığı, ... Ortak Girişimi ortaklarından ve ...'nden hangi ad altında olursa olsun, herhangi bir tazminat veya alacak talebinde bulunmayacağını beyan, kabul ve taahhüt ettiği, iş bu hususun "SATICI/Taraf 3, Sözleşme'ye konu bağımsız bölümün tesliminde yaşanan gecikme ve bu nedenle ALICI/Taraf 1'in bağımsız bölümünün teslim edileceği tarihe kadar uğradığı ve uğrayacağı tüm kira kaybının tazmini için, ...'un TR39 0001 5001 5800 7287 9518 44 IBAN numaralı hesabına, toplam net 500.000,00 TL'yi aşağıda yazılı ödeme planına uygun olarak ödemeyi, kabul ve taahhüt etmiştir. ALICI/Taraf 1, bağımsız bölümünün teslimi ile yukarıda belirtilen ödeme planına uygun olarak banka hesabına toplam 500.000,00 TL ödenmesi kaydıyla, Kadıköy 19. Noterliği'nin 26.01.2018 tarih ve 02033 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesine konu olan İstanbul İli, Sarıyer İlçesinde kain Nidapark İstinye Projesinin 1353 Ada 4 Parsel sayılı taşınmazı üzerinde bulunan Panorama Sitesi 2.Blok 9 numaralı bağımsız bölümün tesliminde yaşanan gecikme nedeniyle; her ne nam altında olursa olsun SATICI/Taraf 3'den ve .../Taraf 2'den hiçbir hak ve alacağı kalmadığını, SATICI/Taraf 3'den ve .../Taraf 2'den hangi ad altında olursa olsun, herhangi bir tazminat veya alacak talebinde bulunmayacağını, fazlaya ilişkin tüm maddi ve manevi, talep ve haklarından vazgeçtiğini, olası tüm tazminat ve alacak taleplerinden gayrikabili rücu olarak feragat ile, ... İstinye Ortak Girişimi'ni oluşturan ..., ... Yapı İnşaat Anonim Şirketi ve ...'nin ve ...'nin zimmetini gayrikabili rücu olarak ve kesin surette ibra ettiğini, beyan, kabul ve taahhüt eder." şeklinde düzenlendiği görülmüştür.

Davacıya, anlaşma gereğince kararlaştırılan ödemenin zamanında ve eksiksiz olarak yapıldığı, anlaşmanın içeriğinde davalıların teslim tarihi taahhüdünün olmadığı, anlaşmanın geç teslim nedeniyle teslim tarihine kadar davacının uğradığı menfi ve müspet, tüm maddi zararlarının tazmin edilmesine ilişkin olduğu, arabuluculuk tutanağının geçerli olduğu, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5 maddesine göre "Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz." hükmü gereği dava açılamayacağının düzenlendiği anlaşılmıştır.

Bu açıklamalar ışığında temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle davacının alacak taleplerinden feragat ederek davalıları ibra ettiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.