Logo

3. Hukuk Dairesi2024/78 E. 2024/3968 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından yapılan avans artığı kesintisinin iptali ve iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının temyiz itirazının miktar yönünden kesinlik sınırının altında kalması ve davalının temyiz itirazlarının da dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olması ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, davacı temyiz isteminin miktardan reddine, davalı temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/365 E., 2023/285 K.

Taraflar arasındaki alacak davasına ilişkin yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; eczacı olan müvekkilinin davalı kurumdan olan alacaklarından tebligat yapılmaksızın kesinti yapıldığını, söz konusu kesintinin hukuka aykırı olduğunu, davalı kurum tarafından 13.05.2013 tarihli belge ile avans artığı adı altında toplam 24.215,22 TL kesinti yapıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmede avans artığı adı altında bir hükmün bulunmadığını, davalı kurum tarafından gönderilen 16.09.2013 tarihli yazı ile davalı kuruma fatura edilen bir kısım reçetelerde eksiklik nedeniyle kendisine cezai işlem uygulandığının bildirildiğini, söz konusu reçetelerin müfettişlerce incelenmesi nedeniyle kurum tarafından bu reçetelere rastlanılmadığını, bundan dolayı haksız yere cezai şart işlemi uygulandığını ileri sürerek, kesintiye esas 13.05.2013 tarihli işlemin iptalini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 24.215,22 TL’nin iadesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, kurum tarafından yapılan işlemin mevzuata, müfettiş raporuna ve protokol hükümlerine uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli ve 2018/280 E., 2020/103 K. sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne, 15.843,70 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.04.2022 tarihli ve 2021/8990 E. 2022/3613 K. sayılı ilamıyla; 2009 yılına ait reçete olmadığı için uygulanan 8.767,92 TL ilaç bedeli ve bu miktara uygulanan 7.075,78 TL faiz olmak üzere toplam 15.843,70 TL tutarındaki kesintinin eczane tarafından teslim edildiği belgelendiği için yerinde olmadığı tespitinin yerinde olduğu, ancak reddedilen avans artığı kesintisi ile ilgili 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 97 nci maddesinin 7 nci bendine bilirkişi raporunda yer verilmediği, Mahkemece irdelenmediği, bu durumda Mahkemece davacının reddedilen talepleri yönünden protokol hükümleri ve 5510 sayılı Kanunun 97 nci maddesi değerlendirilmek üzere ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; delil olarak sunulan bütün bilgi ve belgeler ile bozma sonrası alınan bilirkişi raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucu, 27.03.2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı kurum tarafından tesis edilen 8124375 sayılı 13.05.2013 tarihli işlemin iptali ile 15.843,70 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dosyanın bozma sonrası aynı bilirkişi heyetine gönderilerek itirazları değerlendirilmeden alınan ek raporun hükme esas teşkil etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, protokol gereği müvekkiline tebligat yapılması gerektiğini, 2012 yılı protokolünün reçete iadesi ile ilgili 3 üncü maddesi gereği kuruma fatura edilen reçetelerde bir uyumsuzluk varsa eczacıya iade edilmesi gerektiğinin açıkça belirtilmesine rağmen bunun uygulanmadığını, 5510 sayılı Kanunun 97 nci maddesi gereği fatura ve ekindeki belgelerin 3 ay içinde incelenerek avans hesabının kapatılması gerektiğini, anılan kanun hükmü gereği davalı kuruma avans artıkları ile ilgili inceleme için 90 günlük emredici ve bağlayıcı süre verildiğini, davalı kurumun 90 gün neticesinde yapmış olduğu ödemelerin yine anılan kanun hükümleri uyarınca karşılıklı mutabakata varılarak ödendiğini savunarak davanın kabulünü istemiştir.

Davalı vekili; bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, eksik rapora göre hatalı karar verildiğini, 2009 yılı Ocak ayı dönemine ait 31.01.2009 tarihli ve 4257 numaralı faturaya ait reçete kolisinin içerisindeki reçeteler sayılmadan teslim alındığını, bu nedenle bu faturanın reçetelerin tamamının sayılarak teslim alındığına yönelik delil teşkil etmediğini, 5510 sayılı Kanun kapsamında avans ödemesi ve avans artığı kesintisi yapıldığını, reçete kesinti bildirimlerinin eczaneye ödeme genelgesinde belirtildiği şekilde medula sistemi üzerinden gönderilen mesajlarla yapıldığınını savunarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından yapılan avans artığı kesintisinin iptali ile iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 97 nci maddesi.

2. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

1. Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine göre reddedilen ve davacının temyizine konu edilen toplam miktar 8.371,52 TL olup, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL'nin altında kalmaktadır.

2. Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, özellikle dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

02.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.