"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/173 E., 2023/3024 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1434 E., 2021/1201 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının müvekkili ile imzaladığı 01.10.2016 başlangıç tarihli ve altı yıl süreli kira sözleşmesini 03.10.2018 tarihli ihtarla feshedeceğini bildirdiğini, sözleşmenin olağan sona erme tarihi 30.09.2022 olduğu halde kiralananın 28.02.2019 tarihinde tahliye edildiğini, son ödenen kira bedeli net 79.519,92 TL olup tahliye tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde kira kaybının 842.004,60 TL olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 2019 yılı 3, 4, 5 ve 6. aya ilişkin kira bedeli toplamı 318.079,68 TL'nin her bir aya ilişkin kiranın ilgili aydan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 03.08.2018 tarihinde açıklanan Cumhurbaşkanlığı 100 Günlük İcraat Programının ... başlıklı kısmının (13.) maddesinde “... Ankara Şehir Hastanesinin açılması” ifadesi yer almakta olup dava konusu kiralananda bulunan Ankara Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesinin Bilkent Şehir Hastaneleri yerleşkesine taşınacak hastaneler arasında yer aldığını, bu nedenle davacıya 3 ay öncesinden bildirim yapılıp kiralananın boşaltıldığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 331. maddesinde belirtilen olağanüstü fesih koşullarının oluştuğunu, hizmetin devam etmesinin mümkün olmadığını, talebin haksız olduğunu, aksinin kabulü halinde dahi müvekkilinin ancak makul süre kira bedelinden sorumluluğu bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporunda 6 aylık makul kiraya verme süresinin belirlendiği, talebin 4 aylık kira bedeli ile sınırlandırıldığı gerekçesiyle; fazlaya ilişkin hak saklı tutulmak suretiyle davanın kabulüne, en son ödenen kira bedeli 79.519,92 TL olduğu gözetilerek toplam 318.079,68 TL'nin davalıdan tahsiline, kira bedellerinin ödenmesi gereken tarihler dikkate alınarak her ay için ayrı ayrı yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; 23.11.2021 tarihinde davalı harçtan muaf olduğundan bahisle hükümdeki harca ilişkin bentlerin tashihine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya dayanak kira sözleşmesinde makul süre kira alacağının kararlaştırılmadığı, bilirkişi tarafından kiralananın tahliye tarihinden itibaren 6 ay içinde aynı koşullarda yeniden kiraya verilebileceğinin belirlendiği, kiralananda yer alan Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Bilkent Şehir Hastanesine taşınmış olması nedeni ile kiralananın tahliyesinde kiraya verenin bir kusuru bulunmadığı, denetime elverişli bilirkişi raporu esas alınarak ve taleple bağlı kalınarak 4 aylık makul süre alacağına hükmedilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle; istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; önceden öngörülemeyen sebeplerin ortaya çıkması nedeniyle devamı çekilmez hale gelen sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmede erken tahliye halinde cezai şart kararlaştırılmadığını, bilirkişi tarafından belirlenen makul sürenin uzun olduğunu, faize dava tarihi itibariyle hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, kiralananın erken tahliyesine bağlı makul süre kira bedeli istemine ilişkindir.
6353 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile değişik 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinde; “Kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında, 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354 üncü maddeleri 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanmaz. Bu halde, kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümleri tatbik olunur. Kira sözleşmelerinde hüküm olmayan hallerde mülga Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
3. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi tanınmamasına rağmen, davalı kiracının, davacı kiraya verenin rızası olmaksızın ve haklı bir nedene de dayanmaksızın sözleşmeyi feshederek kiralananı tahliye etmiş olmasının sözleşmeye aykırı davranış teşkil etmesine, bu nedenle davalı kiracının kiralananın aynı şartlarda kiraya verilebileceği makul süre kira bedelinden sorumlu bulunmasına, makul sürenin fazla hesaplandığı ve faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğine yönelik temyiz itirazının istinaf aşamasında ileri sürülmemesi nedeniyle incelenemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.