"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2024 E., 2023/2077 K.
SAYISI : 2021/201 E., 2023/70 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının 31.05.2011 tarihinde ve 18.06.2011 tarihinde iki kez sol omuz ağrısı şikayetiyle Özel ... Hastanesi ortopedi bölümüne başvurduğunu, birinci müracaatında sinovit tanısı ile ilaç tedavisi, ikinci müracaatında ise omuz içi steroid enjeksiyonu tedavisi uygulandığını, bu süreçte MR çekilerek tanı için gerekli tetkiklerin yapılması gerekirken 19.06.2011 tarihinde MR çekilerek supraspinatus tendonunda zedelenme/yırtık olduğunun raporlandığını, yırtığın iltihap varken hatalı enjeksiyon nedeniyle gerçekleştiğini, fizik tedavi uygulamalarına ve ilerleyen günlerdeki diğer tedavilere karşın iyileşme sağlanamadığını, 24.10.2011 tarihinde Özel ... Hastanesi Ortopedi bölümünde çekilen MR’da subacromial ve subdeltoid bursalarda effüzyon bulunduğunun tespit edildiğini, yıllar boyu geçmeyen ağrıları nedeniyle 05.06.2020 tarihinde başvurduğu Kayseri Özel ... Hastanesinde çekilen MR neticesinde önceki tedavi sürecinde yapılan iğnenin omuzda yırtığa neden olduğunu öğrendiğini, davalı hastanede uygulanan hatalı enjeksiyon nedeniyle hafif bir şekilde atlatacağı rahatsızlığı inanılmaz boyutlara ulaştığını, yıllardır ağrı ve acı çektiğini, omuz ve kolunda uyuşukluk oluşması sebebiyle güç kaybına uğradığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 100,00 TL maddi tazminat ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; zamanaşımının işlemeye başladığı tarihin zararın varlığının öğrenildiği tarih olması nedeniyle davanın zamanaşımına uğradığını, ayrıca tazminata ilişkin şartların olayda mevcut olmadığını, davacının rahatsızlığına uygun teşhis ve tedavinin, tıp biliminin gerekleri doğrultusunda uygulandığını, talep edilen manevi tazminat miktarının da fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının tedavi evraklarının toplanarak Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Dairesinden rapor alındığı, ilgili raporda davalının kusurunun olmadığının tespit edildiği, rapora yapılan itiraz neticesinde dosyanın akademik unvana sahip bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporunda davalının kusurunun olmadığı tespitinin yapıldığı, bilirkişi raporunun açık ve denetlenebilir olduğu kanaatine varılmakla davalının kusursuz olduğu gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 31.01.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 22.11.2023 tarihli kararıyla; dosya kapsamında temin edilen raporlar kapasımında davalının kusurunun olmadığının tespiti nedeniyle davanın reddine ilişkin kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Adli Tıp Kurumunun ve bilirkişi heyetinin yaşanan olayın tarihsel sıralaması ve gelişmelerin değerlendirilmesi ile belge, bilgi ve MR sonuçlarının değerlendirilmesinde sıralama hatası yaptığını, davacının yaşadığı sürecin hatalı değerlendirildiğini, davacının omuzunda öncesinde herhangi bir yırtık söz konusu olmadığı halde iğnenin yapıldığı anda ve o gece çok şiddetli ağrılar yaşadığını, başta iltihap varken yapılan hatalı iğne ve kasa uygulanan yanlış enjeksiyonun yırtığa neden olduğunu, MR sonuçları ve tüm kayıtların bu durumu gösterdiğini, davacının çok hafif bir şekilde atlatacağı rahatsızlığın inanılmaz boyutlara ulaştığını, yıllarca ağrı ve acı çektiğini, yapılan yanlış tedavi ve hatalı uygulanan enjeksiyonun davacının mağduriyetine neden olduğunu, dosya gerçekliği ve yaşanan süreç ile uyuşmayan bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, hekim hatasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dosyaya kazandırılan Adli Tıp Kurumu raporunda ve akademisyen bilirkişilerden oluşan heyetten alınan raporda; davacıya uygulanan tedavi ve işlemlerin tıbbın yerleşmiş kurallarına uygun olduğunun, davacıda tespit edilen kas yırtığı ile sol omuz eklem içi enjeksiyonu arasında tıbben illiyet bağının kurulamadığının, doktorlara tıbbi uygulamaları nedeniyle atfi kabil kusur bulunmadığının tespit edilmiş olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.01.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.