Logo

3. Hukuk Dairesi2024/880 E. 2025/118 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından imzalanan niyet mektubu uyarınca simsarlık veya vekalet ücreti ödenmesi talebinin reddi.

Gerekçe ve Sonuç: Niyet mektubunun sona erme tarihi sonrasında taraflar arasında geçerli bir sözleşme bulunmaması ve vekalet ilişkisine dair iddianın da ispatlanamaması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1021 E., 2023/1937 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/557 E., 2022/59 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında davalı şirkete ait taşınmazın satılması için sözleşme yapıldığını, taşınmazın sözleşmede yazılı süreden sonra satılmasına rağmen satışın müvekkilinin çabası sonucunda gerçekleştiğini, simsarlık ücreti olarak 360.000,00 TL üzerinden anlaşma sağlandığını, müvekkilinin satışın gerçekleşmesini sağladığı halde davalı şirketin ücreti ödemediğini belirterek, şimdilik 100.000,00 TL tellallık aksinin kabulü halinde vekalet ücretinin sözleşme konusu taşınmazın satış tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı şirket vekili, taşınmaz satış yetki belgesinin süresinin 22.02.2019 tarihinde sona erdiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafa, davalı adına kayıtlı olan taşınmaz satış yetkisi verilen belgede yetkinin 22.02.2019 tarihine kadar geçerli olduğu, ayrıca ilgili belgede davacı simsarın imzasının bulunmadığını, Türk Borçlar Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca yazılı şekilde yapılması öngörülen sözleşmelerde borç altına girenlerin imzalarının bulunmasının zorunlu olduğu, bu nedenle davacının iş bu belgeye dayanarak hak talebinde bulunmasının mümkün olmadığı dolayısıyla simsarlık sözleşmesine konu taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye satıldığı tarihte taraflar arasında imzalanan yazılı bir simsarlık sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 09.02.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla simsarlık sözleşmesinin tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olup ilgili hukuk kuralları gereği sözleşmenin geçerli olabilmesi için davacı simsarın da sözleşme altında imzasının bulunması gerektiği, taraflar arasında geçerli bir taşınmaz simsarlık sözleşmesi bulunmadığından davacının simsarlık ücretine hak kazanamayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; taraflar arasında simsarlık sözleşmesi olduğunu, sözleşme ilişkisinin kabul edilmemesi halinde vekalet ilişkisi sebebiyle hak edilen ücrete hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık; davacı tarafından imzalanan 12.02.2019 tarihli niyet mektubu uyarınca simsarlık ücretinin ödenmesi istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle niyet mektubunun sona erme tarihi sonrasında taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin bulunmamasına, vekalet ilişkisi yönünden ise dava konu taşınmazın satışına ilişkin aracılık faaliyetinin davacı tarafça yapıldığının usulüne uygun delillerle ispat edilememesine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.