"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/488 E., 2021/933 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirketin maliki olduğu tavuk çiftliği binasının eklentileri ile birlikte 2 ayrı sözleşme ile davalı şirkete kiraya verildiğini, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için aleyhine başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubu sonucu kalan 183.969,00 TL asıl alacak ve 23.410,68 TL faiz yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, lehlerine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; yetki itirazı bulunduğunu, 64 nolu parsele ilişkin kira sözleşmesinin 2011 yılında feshedildiğini, fesih tarihine kadar olan kira bedellerinin ödendiğini, KDV'den kiraya verenin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 19.04.2016 tarihli ve 2016/87 E., 2016/267 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulüne, 24.919,00 TL'lik asıl alacağa ilişkin takibin iptaline, 159.050,00 TL'lik asıl alacağa ilişkin takibin işlemiş faizi ile birlikte devamına, davalı borçlunun icra inkar tazminatı ödemesine, davalı tarafından talep edilen kötüniyet tazminatının şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 24.10.2017 tarihli ve 2017/1345 E., 2017/14501 K. sayılı ilamla; "...Mahkemece, kabul edilen kısma ilişkin olarak asıl alacak ve faiz yönünden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesisi doğru değildir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 26.06.2018 tarihli ve 2018/7246 E., 2019/4173 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulü ile toplam 159.050,00 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına ve alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 07.05.2019 tarihli ve 2018/7246 E., 2019/4173
K. sayılı ilamla; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, "... taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinde Katma Değer Vergisinin kiraya veren tarafından ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bu durumda taraflar arasında kararlaştırılan kira bedelinin Katma Değer Vergisi dahil brüt kira bedeli olduğunun kabulü gerekmekte olup davalı borçlunun Katma Değer Vergisi tutarından sorumlu olduğu kabul edilemez." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya kazandırılan denetime elverişli rapora göre, davanın kısmen kabulüne, takibin toplam 134.788,14 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takibe konu asıl alacağın (134.788,14 TL) %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, kötüniyet tazminatının şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; sözleşmelerde yetki şartı olduğu halde davanın yetkisiz mahkemede görüldüğünü, buna göre Adana Mahkemelerinin münhasır yetkili olduğunu, kesilen tüm faturalara itiraz edildiği halde bu faturalara konu ayların hesaba dahil edilmesi suretiyle düzenlenen raporun denetime elverişli ve hüküm kurmaya uygun olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, 2013 yılı 7 ve 8. aylara ait kira bedellerinin icra takibinde belirtilmediğinden talebin aşıldığını, 64 nolu parsele ilişkin sözleşmenin feshedildiğini, feshin haklı olduğunun değerlendirilmediğini, kullanılmayan yer için kira bedeli ödenmek zorunda kalındığını, davacının kiralananları kullanıma uygun teslim etmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasına talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ödenmeyen kira alacağına ilişkin başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 13/5 ve 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinde KDV'nin kiraya veren tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığından bu bedele ayrıca KDV eklenmeyeceğinin anlaşılmasına göre bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi geregince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.