Logo

3. Hukuk Dairesi2024/923 E. 2024/2207 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ayıplı taşınmaz satışı nedeniyle meydana gelen yangından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteminin miktarı ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazı satın alan olarak aktif husumet ehliyetinin olduğu, davalı ve davacının yangının meydana gelmesinde kusurlu oldukları, tazminat miktarının belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin ise reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/271 E., 2022/180 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının davalı tarafından inşa edilen bağımsız bölümü satın aldığını, aradan 1 yıl kadar geçtikten sonra portmantonun bulunduğu yerin arkasındaki elektrik panosundan yangın çıktığını, evin diğer odalarına da sirayet eden yangının binaya ve evdeki eşyalara zarar verdiğini, itfaiye tarafından tutulan yangın tutanağında ve mahkeme tespiti ile hazırlanan raporlarda yangının elektrik tesisatının hatalı imal edilmesinden kaynaklandığının belirlendiğini, zararlarının binaya ilişkin kısmının sigorta şirketi tarafından ödendiğini ancak ev eşyalarının gördüğü zarar nedeniyle ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiş, 27.03.2014 tarihli dilekçe ile dava değerini 133.656,45 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; yokluklarında yapılan delil tespiti dosyasında hazırlanan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, şirketin kusuru bulunmadığını, imalatın mevzuata uygun şekilde, fen ve sanat kaidelerine riayet edilerek yapıldığını, bağımsız bölümün kontrolden geçirilerek eksiksiz şekilde teslim edildiğini, başkaca blok veya dairelerde benzer bir sorun yaşanmadığını, olaydan sonra yaptıkları tespitlerde davacı ve eşinin yangının çıkış yeri olarak kuvvetli akım panosunu değil, zayıf akım kutusunu gösterdiklerini, bu kutunun içerisinde DC 12 voltluk sinyal gerilimi olduğunu, bu miktardaki bir gerilimin yangın çıkartacak bir kısa devre meydana getirmesine imkan bulunmadığını, ancak site yönetimi tarafından zayıf akım sistemine sonradan müdahalede bulunularak, plana aykırı şekilde uydu tesisi yapıldığını, elektrik şaftlarından daire içi zayıf akım kutusuna kablo çekildiğini, incelemede zayıf akım kutusunun kapağının takılı olmadığının görüldüğünü, ayrıca davacının elektrik panosunun önüne ayakkabı dolabı yaptırarak kuvvetli ve zayıf akım kutularının önünü kapattığını, sigorta kutu kapaklarının da çıkartıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

1. Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.12.2011 tarihli ve 2011/264 E., 2011/413 K. sayılı kararıyla; Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karara karşı davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 23.03.2012 tarihli ve 2012/6029 E., 2012/7858 K. sayılı ilamıyla karar onanmıştır.

2. İzmir 3. Tüketici Mahkemesinin 26.05.2016 tarihli ve 2012/970 E., 2016/823 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat talebine ilişkin 38.014,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 61.986,00 TL’nin fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminata ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 04.06.2020 tarihli ve 2017/5301 E. , 2020/4254 K. sayılı ilamıyla; "....Keza, davacının da; bir ordu mensubu olduğu, bulunduğu mesleki statü gereği anılan özel Yasa uyarınca sosyal yardımdan yararlandığı, "tüketici" sıfatının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda; taraflar arasındaki çekişmenin 4077 sayılı kanun kapsamına dahil olmadığı, ihtilafın genel hükümler uyarınca genel mahkemelerde çözülmesi gerektiği sonucuna varılarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek ve davacının 27.03.2014 tarihinde davasını ıslah ettiği miktar dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle bozulmuştur.

3. İzmir 3. Tüketici Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli ve 2020/381 E., 2021/13 K. sayılı kararıyla; görevsizlik kararı verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, yargılama sırasında alınan üç bilirkişi raporunda da maddi zararın 76.028,00 TL belirlendiği, ilk rapor ile diğer iki heyetten alınan rapor arasında kusur oranı farklılığı bulunduğu, tüm raporlarda davacı ve davalı yangının meydana gelmesinde kusurlu bulunmakla birlikte, ikinci ve üçüncü heyetlerin verdikleri raporların kusur oranı yönünden de birbirini teyit ettiği, buna göre, davalı tarafın elektrik panolarındaki bağlantıları tekniğine uygun olarak yapmaması nedeniyle, elektrik panosu önüne ahşap portmanto yaptırarak kapatan davacının da, elektrik panosunda bağlantı hatası nedeniyle meydana gelen ısının dolap içindeki elbiseler ve eşyanın da ısınarak alev almasına ve portmantonun kapağı açıldığında içeri gelen havanın alevlerin hızlıca yayılmasına yol açmasından ötürü yangının meydana gelmesinde ve büyümesinde kusurlu olduğu tespitiyle eşit oranda kusur değerlendirmesi yapıldığı, 76.028,00 TL'lik maddi zararın kusur durumuna göre yarısının talep edilebileceği, manevi tazminat yönünden ise yasal şartların oluşmadığı, mala verilen zararlardan ötürü manevi tazminat istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 38.014,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminata yönelik talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 26.10.2023 tarihli ve 2023/944 E., 2023/2918

K. sayılı ilamıyla; tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgeler, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeler, davalının elektrik tesisatını tekniğe uygun yapmaması sebebiyle kusurlu bulunması, davacının ise yangının artmasında kusurlu bulunması, tazminat miktarının belirlenmesinde isabetsizlik bulunmaması, manevi tazminatın koşullarının oluşmaması ve davacının aktif husumet ehliyetinin olması kapsamında tarafların temyiz itirazları reddedilerek kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı vekili; davacının taraf ehliyeti bulunmadığını, davanın aktif husumet sebebiyle reddi gerektiğini, şirketin olayda kusuru bulunmadığını, tek taraflı hasar tespit dosyasına dayanılamayacağını, ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ayıplı taşınmaz satışı nedeniyle meydana gelen yangından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 219 uncu maddesi

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle davacının satın alan olarak aktif husumet ehliyetinin olduğunun ve tarafların kusur durumu ile tazminat tutarının belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene ödetilmesine,11.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.