Logo

4. Hukuk Dairesi2024/8621 E. 2024/10571 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kuruma ait yüksek gerilim hattından kaynaklandığı iddia edilen yangın nedeniyle davacının arı kovanlarında oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının maddi zararına sebep olan yangının davalıya ait elektrik hattından kaynaklandığı hususunda nedensellik bağının bulunmadığı ve davalının kusurunun ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/512 E., 2024/398 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili ...'in arıcılık işi ile iştigal ettiğini, 25.06.2009 tarihinde Siverek ilçesi ... Köyü sınırları içinde bulunan 350 adet arı kovanının davalıya ait yüksek gerilim hakkından kaynaklanan yangın nedeni ile telef olduğunu, 08.07.2009 tarihinde yapılan tespitte görgü tanıklarının tellere temas olmadığını, bir patlama duyduklarını belirttiğini bunun da yüksek gerilim hattında bakım ve onarım olmadığının göstergesi olduğunu belirtip fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 15.000,00 TL'nin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davacılar vekili talebini 78.750,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi ile; olayda davalı kurumun kusuru olmadığını, dışarıdan öngörülemeyen bir cismin tellere çarpması neticesi olayın meydana gelmiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.06.2011 tarihli ve 2009/630 Esas, 2011/600 Karar sayılı kararıyla; davacının 25.06.2009 tarihinde elektrik hattında meydana gelen yangın nedeni ile arı kovanlarının telef olduğundan bahisle tazminat isteminde bulunduğu, elektrik mühendisi ve veteriner bilirkişiden alınan rapor uyarınca davacı ve davalının %50 'şer oranda kusurlu bulundukları, yangın nedeni ile oluşan zararın 12.670,00 TL bulunduğu, %50 kusur oranı dikkate alınınca davacının 6335,00 TL zararının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne 6.335,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 07.02.2013 tarihli 2012/2879 Esas, 2013/1955 Karar sayılı ilamı ile;

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince;

a) Dava, yangın nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

Davacı, çıkan yangın neticesinde 350 adet arı kovanından 50 adedinin tamamen telef olduğunu, kalan kovanların da zarar gördüğünü belirterek, uğradığı zararın tazminini istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde hazırlanan, 12/01/2011 tarihli kusur raporunu ve 01/02/2011 tarihli hesap raporunu hükme esas alarak, tazminat miktarını belirlemiştir.

Dosya kapsamından, mahkemece mahallinde keşif yapıldığı, keşifte refakate alınan elektrik bilirkişisi tarafından verilen 21/05/2010 havale tarihli kusur raporunda; davacının kusursuz olduğunun bildirildiği, hükme esas alınan 12/01/2011 tarihli kusur raporunda ise tarafların %50’şer kusurlu olduklarının mütalaa edildiği anlaşılmaktadır. Şu halde; her iki bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece, konusunda uzman teknik bir bilirkişi kurulundan rapor aldırılarak çelişki giderilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

b) Dosya arasına getirtilip incelenen Siverek Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/19 D. İş sayılı tespit dosyasına sunulan veteriner bilirkişi raporu ile keşif sonrası hazırlanan ziraat mühendisi bilirkişi raporu, bilimsel görüş olarak birbirini teyit etmekle birlikte, hesaplama tekniği açısından esas alınan veriler nedeni ile farklılık göstermektedir. Hükme esas alınan 01/02/2011 tarihli ziraat mühendisi ve veteriner bilirkişi heyet raporunda ise; önceki raporlarda yer verilen bilimsel görüşe ve esas alınan verilere iştirak edilmediği belirtilerek tamamen farklı bir sonuca ulaşılmıştır. Şu halde, hem bilimsel yaklaşım ve değerlendirme, hem hesaplamada esas alınan kriterler, hem de ulaşılan zarar miktarları açısından her üç rapor arasında ciddi çelişki oluşmuştur. Mahkemece, ziraat mühendisliği ve veterinerlik fakültesi üniversite öğretim üyelerinden oluşacak bir bilirkişi heyetinden, önceki raporların değerlendirme ve eleştirisini içerir şekilde, denetime elverişli, çelişkiyi giderecek bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir." denilerek bozma kararı verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 16.01.2020 tarih ve 2013/346 Esas, 2020/38 Karar sayılı kararı ile; 13.02.2014 havale tarihli bilirkişi raporu ile davalının kusurlu olduğuna dair kanaat oluşmadığı, tanık beyanlarının soyut olduğu , fiziki kanıtlarla desteklenmediğinin belirtildiği, davacının itirazı üzerine alınan ek raporun da aynı mahiyette olduğu, dosyaya alınan 15.04.2015 tarihli raporda ise davalı kurumun bakım sorumluluğunun yerine getirmediği, meydana gelecek zarardan sorumlu olduğunun belirtildiği, 14.07.2017 tarihli raporda 48.800,00 TL zarar oluştuğunun belirtildiği, İTÜ öğretim görevlilerinin verdiği heyet raporu ve ek rapor uyarınca davalının olayın gerçekleşmesinde katkısı ya da kusuru olduğunu belirtmeye yetecek veri ve bilgi olmadığının belirtildiği, söz konusu raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalının kusuru olduğuna dair yeterli bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, dosyaya 3 kişilik elektrik mühendisinden alınan raporda davalının kusurunu teknik olarak ispata yeter delil olmadığı, aynı zamanda yangının elektrik hattından çıkmadığına dair yeterli delil olmadığı belirtilmiş, raporun bu hali ile çelişkiyi giderecek şekilde olmadığı aksine kendi içinde dahi çelişkili olduğu bu nedenle hükme esas alınmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

C. 2. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 19.09.2022 tarih, 2022/5314 Esas, 2022/10609 Karar sayılı kararı ile; "Dosyanın incelenmesinden, bozma sonrası tarafların kusur durumuna ilişkin ilk olarak İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi Öğretim Üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 07.01.2014 tarihli raporda; olay mahallinde yapılan incelemede ve ilk bilirkişi raporunda elektrik tellerinde hasar ya da kopma olmadığı, direkte de herhangi bir şekilde hasar olmadığının görüldüğü, hatta herhangi bir arıza meydana geldiğini gösteren fiziki delilin olmaması, kolluk tarafından hazırlanan olay yeri inceleme raporu bulunmaması, olay yerinde yapılan bilirkişi tespitine ilişkin fotoğrafların olmaması, hattın standart işletme şekline uygun biçimde çalışmaya devam ediyor olması, direkte kuş yuvası olduğuna ilişkin somut kanıt ve resmi belge ya da tutanak olmaması, yangın sonrasında yangın mahallinde kısa devreye sebep olabilecek herhangi bir kuş ölüsü vs bulunmaması sebebiyle davalı Dedaş'ın kusursuz olduğunun belirtildiği, 02.07.2014 tarihli ek raporda aynı değerlendirmelerin yapıldığı, itiraz üzerine ODTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi Öğretim Üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 13.04.2015 tarihli raporda ise; dava konusu yangına neden olduğu ifade edilen direk üzerinde bulunan leylek yuvasının, hattın işletilmesinde can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturduğu, kıvılcım ve yangın çıkmasına sebep olabileceği, hattın işletilmesinden sorumlu olan davalının periyodik bakım ve denetimlerle ve alınacak diğer tedbirlerle bu tehlikeyi bertaraf etme görev ve sorunluluğunun bulunduğu; ancak davalı ... işletmesinin bu görev ve sorumluluğunun gereğince yerine getirmediği anlaşılmakla meydana gelebilecek zarar ve ziyanlardan kusurlu ve sorumlu olacağının belirtildiği, şu haliyle düzenlenen iki rapordaki kusur durumu arasında çelişki olduğu görülmektedir. Mahkemece kusura ilişkin bilirkişi raporları arasındaki mübayenet giderilmeden hüküm tesisi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, öncelikle dosyaya kazandırılan tüm raporlar birlikte değerlendirilmek suretiyle aradaki çelişki giderildikten sonra hüküm tesis edilmesidir. Bu nedenle, eksik incelemeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir." şeklinde bozma kararı verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; en son bozma ilamı öncesinde aldırılan diğer bilirkişi raporlarını da irdeler ve çelişkileri giderecek şekilde hazırlanan 16.01.2024 tarihli hükme esas almaya elverişli bilirkişi heyeti raporunda meydana gelen yangının davalıya ait elektrik hattından çıktığı yönünde nedensellik bağının kurulamadığı belirtildiği anlaşılmakla davacının maddi zararına sebep olan yangının davalıya ait elektrik hattından kaynaklandığı hususunda nedensellik bağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; hükme esas alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davalının yangının çıkmasında kusurlu olduğu gerekçeleri ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı kuruma ait yüksek gerilim hattından kaynaklandığı ileri sürülen 25.06.2009 tarihli yangından dolayı davacının arı kovanlarında oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 49 uncu maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu 41 inci maddesi)

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına, göre temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.