Logo

4. Hukuk Dairesi2024/10391 E. 2024/8575 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boyama işi sırasında yüksek gerilim hattına kapılarak yaralanan davacının maddi ve manevi tazminat isteminin miktarı ve davalının sorumluluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamında bulunan tanık beyanları, hastane raporları ve diğer delillerle davacının olay günü davalı tarafından elektrik kesildiği bilgisi verilmesine rağmen yüksek gerilim hattına kapılıp yaralandığı, davalının kusurlu olduğu ve davacının bozmadan sonra yaptığı ıslah talebinin HMK 177/2 uyarınca geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/543 E., 2023/868 K.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; boya ustası olan müvekkilinin 11.06.2008 tarihinde askeri tesislerin bulunduğu Hac Konaklama Tesislerindeki trafo kabinini tüm önlemleri almış olmasına rağmen boyadığı esnada yüksek gerilim hattına kapılarak ağır şekilde yaralandığını, yapılan müdahaleye rağmen sağ kolunu kaybettiğini, ömür boyu iş göremez ... geldiğini, olay mahallinde hiç önlem almayan ve boyama işinin yapıldığı yere çok yakın geçirilen yüksek gerilim hattı nedeniyle Dedaş'ın tam kusurlu ve sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminat ve 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile talebini 284.693,12 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu olayın gerçekleştiği yer olarak belirtilen Hac Konaklama Tesislerinde davalı kurumun trafo kabininin bulunmadığını, trafo kabininin tesisi kuran ve işleten kuruma ait olduğunu, bu nedenle davalı kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, olayın gerçekleştiği yapının maliki tarafından gerekli tedbirlerin alınmadığını, enerji nakil hatlarıyla ilgili yapılacak herhangi bir tamirat ve benzeri en basit bir işlemde dahi enerjinin kesilmesi için kurumdan talepte bulunulması gerektiğini, olayda bu şeklide bir talepte bulunulmadan trafo boyama işine girişilmesinin nedensellik bağını ortadan kaldırdığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 02.06.2010 tarihli, 2008/297 Esas ve 2010/203 Karar sayılı ilamı ile; davaya konu olayın gerçekleştiği belirtilen Hac Konaklama Tesislerinde belirtilen tarihte ve belirtilen şekilde olayın gerçekleştiğine ilişkin herhangi bir tutanağın bulunmadığı, haksız fiile dayalı olarak açılan iş bu maddi ve manevi tazminat davasında haksız eylemin gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşti ise nerede ve ne şekilde gerçekleştiği, kolluk kuvvetinin bulunduğu yerde gerçekleştiği iddia edilen olayın bu şekilde kayıt dışı kalmasının da hayatın olağan akışına uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Dairenin 19.11.2012 tarihli, 2012/10855 Esas ve 2012/17309 Karar sayılı ilamı ile; ''...Dosya içeriğinden, Cizre Devlet Hastanesinin davacı ...'ın yaralanmasına ilişkin 24.09.2008 tarihli raporunda, Silopi'den elektrik çarpması şikayeti ile helikopterle acil polikliniklerine sevk edilen hastaya gerekli müdahalelerin yapıldığı ve daha sonra helikopterle Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Polikliniğine sevk edildiği ve yine Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi ABD'nin yazısında elektrik yanığına maruz kalan hastanın tedavisinin yapıldığından bahsedildiği, Şırnak Devlet Hastanesi'nin 31.12.2008 tarihli Sağlık Kurulu Raporunda ise vücut fonksiyon kaybı oranının % 58 olduğunun belirlendiği ve dinlenen tanık İslam Ergün ve Nihat Kayek'in beyanlarında, davacı ile birlikte Hac Konaklama Tesislerinde boyama işi için bulundukları, Yasin Galyan isimli erin de koruma amaçlı yanlarında bulunduğu, boyama işinin Dedaş'tan alındığı, Dedaş ekiplerince trafoda elektriğin kesildiğinin söylenmesi üzerine boyama işine başlanıldığı, davacının yüksek gerilim hattına kapılarak alev içerisinde kaldığı, askerlerin müdahalesi ile helikopterle Cizre Devlet Hastanesi'ne sevkedildiği yönünde beyanda bulundukları anlaşılmaktadır. Tanık anlatımları, Cizre Devlet Hastanesinin davacı ...'ın yaralanmasına ilişkin 24.09.2008 tarihli raporu, Şırnak Devlet Hastanesi'nin 31.12.2008 tarihli Sağlık Kurulu Raporu ve diğer tedavi evrakları ile davacının Hac Konaklama Tesislerinde elektrik trafosunu boyarken elektrik akımına kapılması sonucunda yaralandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı DEDAŞ kurumu dava konusu olayın meydana geldiği Hac Konaklama Tesislerindeki trafo binasının kendisine ait olmadığı ve bakım ve onarımının askeriyeye ait olduğu beyanında bulunmuş ise de bu durum taraflar arasında iç ilişkide geçerlidir. Kaldı ki tesislerdeki trafoya enerji verme yükümlülüğünün davalı kurumda olduğu ve olay günü de tanık anlatımlarından anlaşıldığı üzere davalı kurum tarafından elektrik kesildiği bilgisi verildiği anlaşıldığına göre mahkemece tarafların kusur durumları araştırılarak ve zarar kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Açıklanan yön gözetilmeden davanın reddi doğru olmayıp, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.'' gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 29.05.2019 tarihli, 2013/67 Esas ve 2019/532 Karar sayılı ilamı ile; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının Hac Konaklama Tesislerinde boyama işi için bulunduğu sırada yüksek gerilim hattına kapılarak yaralandığı, dava konusu olayda davalı ile birlikte taşeron şirket ve tesisin trafo aboneliği adına tesis edilen ...'nın da kusur ve sorumluluğu bulunduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61 inci ve 62 nci (818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci) maddeleri uyarınca davalı ile zararın doğmasına sebebiyet verenler arasında teselsül hükümlerine göre birlikte sorumluluğun söz konusu olduğu, davacının davalıdan bilirkişi raporu ile belirlenen 262.370,67 TL sürekli iş göremezlik ve 2.104,07 TL geçici iş göremezlik zararını talep etme hakkı olduğu, ancak davacı vekilince bozmadan sonra 01.04.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi sunulduğu, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 esas ve 2016/1 karar sayılı ilamı uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle davanın, davalı DEDAŞ İl Müdürlüğü yönünden kabulü ile 5.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; dahili davalılar Hakser İnş. Mühendislik Mad. Nak. Hay. İth. İhrc. Ltd. Şti. ve ... yönünden usulüne uygun açılmış dava olmadığından dahili davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı DEDAŞ İl Müdürlüğü vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Dairenin 27.10.2022 tarihli, 2022/5188 Esas ve 2022/13261 Karar sayılı ilamı ile ''...22.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK'nın 177/2. maddesinde; "Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz" düzenlemesine yer verilerek bozmadan sonra ıslah konusuna yasal açıklık getirilmiş, bozma kararı sonrası ıslah yapılıp yapılamayacağı hakkındaki farklı görüş ve uygulamalara son verilerek bozma ve kaldırma kararlarından sonra dosyanın ilk derece mahkemesine döndüğünde tahkikata ilişkin bir işlem yapılıyor ise tahkikat bitinceye kadar ıslah yapılabileceği net bir şekilde belirlenmiştir. Dosya içeriğinden; mahkemece davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine ilişkin verilen ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 19.11.2012 tarih, 2012/10855 esas ve 2012/17309 karar sayılı ilamı ile; tanık anlatımları, Cizre Devlet Hastanesinin davacı ...'ın yaralanmasına ilişkin 24.09.2008 tarihli raporu, Şırnak Devlet Hastanesi'nin 31.12.2008 tarihli Sağlık Kurulu Raporu ve diğer tedavi evrakları ile davacının Hac Konaklama Tesislerinde elektrik trafosunu boyarken elektrik akımına kapılması sonucunda yaralandığı, her ne kadar davalı kurum dava konusu olayın meydana geldiği Hac Konaklama Tesislerindeki trafo binasının kendisine ait olmadığı ve bakım ve onarımının askeriyeye ait olduğu beyanında bulunmuş ise de bu durumun taraflar arasında iç ilişkide geçerli olduğu, tesislerdeki trafoya enerji verme yükümlülüğünün davalı kurumda olduğu ve olay günü de tanık anlatımlarından anlaşıldığı üzere davalı kurum tarafından elektrik kesildiği bilgisinin verildiği, bu nedenle mahkemece tarafların kusur durumları araştırılarak ve zarar kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken açıklanan yönler gözetilmeden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak tarafların kusur durumu ve davacının belirlenen maluliyet oranına göre isteyebileceği tazminat tutarının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda; 22.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK'nın 177/2. maddesi ile bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek, Kanun değişikliği uyarınca davacı yanın 01.04.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.'' gerekçesiyle karar davacı yararına bozulmuş; davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ise reddine karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile 264.474,74 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 11.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı DEDAŞ'tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ve 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı DEDAŞ'tan alınarak davacıya verilmesine; dahili davalılar Hakser İnş. Mühendislik Mad. Nak. Hay. İth. İhrc. Ltd. Şti. ve ... yönünden usulüne uygun açılmış dava olmadığından dahili davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; manevi tazminat isteminin ıslah dilekçesi ile 252.000,00 TL'ye yükseltildiğini, davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarının olayın niteliği ve yaralanması gözetildiğinde az olduğunu, manevi tazminat istemi kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen davalı yararına fazla vekalet ücreti takdir edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı DEDAŞ İl Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu olayın davalı müvekkiline ait hatlardan veya tesislerden kaynaklandığına dair hiçbir delil ve emarenin bulunmadığını, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, davalı müvekkili şirkete atfedilecek hiçbir kusur bulunmayıp olayın tamamen davacı kazazedenin kendi özen ve dikkatsizliği sonucu kendi kusuru nedeniyle meydana geldiğini ve davacı lehine takdir edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, boyama işi için bulunduğu sırada yüksek gerilim hattına kapılarak yaralanan davacının maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve anlaşılmakla; davacı vekili ve davalı DEDAŞ İl Müdürlüğü vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ve davalı DEDAŞ İl Müdürlüğü vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz davalı DEDAŞ İl Müdürlüğü yükletilmesine,

Aşağıda dökümü yazılı temyiz peşin harcının onama harcınına masubuna,

Dosyanın Mahkemeye gönderilmesine, 03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.