Logo

4. Hukuk Dairesi2024/10766 E. 2024/12515 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, davalı sigorta şirketinden sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri ve faturalandırılamayan tedavi giderleri talep etmesi üzerine sigorta şirketinin itirazları.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan maluliyet raporunun, kaza tarihinden itibaren 1 yıl geçmeden alınması ve kusur belirlemesinde çelişkiler bulunması ile hükmedilen vekalet ücretinin mevzuata aykırı olması gözetilerek İtiraz Hakem Heyeti kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/223 D.İş, 2022/223 K.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 13.02.2020 tarihinde davacının sürücüsü olduğu motosiklet ile davalı ... tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan motosikletin karıştığı çift taraflı trafik kazasında yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketince yapılan ödemenin zararı karşılamadığını, sigorta şirketine bakiye zararın giderilmesi için başvuru yapıldığını ancak olumlu yanıt alınmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 250,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 150,00 TL geçici bakıcı gideri, 100,00 TL fatura edilemeyen tedavi giderleri olmak üzere toplam 1.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 158.294,80 TL' ye, geçici iş göremezlik tazminatı talebini 37.251,64 TL' ye, geçici bakıcı gideri talebini 6.562,82 TL' ye, fatura edilemeyen tedavi gideri talebini 2.250,00 TL' ye ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya %13 maluliyet, %75 kusur oranı üzerinden yapılan aktüer hesap ile belirlenen 207.656,77 TL'nin ödendiğini, sigortalı araç sürücüsüne %100 kusur atfının

kabul edilemez olduğunu, %75 kusur oranının dikkate alınmasını talep ettiklerini, ödeme ile poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, davalı şirketin ibra da edildiğini, fazlaya ilişkin taleplerin reddi gerektiğini, sunulan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan maluliyet raporunun sunulması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, geçici bakıcı giderinin de müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunmadığını, hesaplamanın aktüer bilirkişi tarafından TRH-2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz ile yapılması gerektiğini, rapor bedeli adı altında talep edilen miktarların sigorta şirketinin sorumluluğunda olmadığını, sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğunu, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi isteminin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davanın kabulüne, 158.294,80 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 37.251,64 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 6.562,82 TL geçici bakıcı gideri, 2.250,00 TL faturalandırılamayan tedavi gideri olmak üzere toplam 204.359,26 TL' nin 09.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine; İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Uyuşmazlık Hakem Heyetinin kusur oranını %75 olarak kabul ederek yaptığı hesaplamanın davalının cevap dilekçesi ve bilirkişi raporuna beyan dilekçesindeki talebi ile uyumlu olduğu, maluliyet raporunun hükme esas almaya, denetime uygun olduğu, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri ve tedavi giderlerinin poliçe kapsamında olduğu, TRH-2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi ile hesabın Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu, vekalet ücretinde hata bulunmadığı gerekçesiyle davalının itirazlarının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; hükme esas alınan kusur raporunu kabul etmediklerini, %75 kusur oranına ilişkin kabullerinin bulunmadığını, dilekçede sehven %75 kusur oranının dikkate alınması gerektiğinin belirtildiğini, dilekçenin tamamı okunduğunda bu anlamın çıkmadığının görüleceğini, sigorta şirketinin ödeme ile poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, ibra edildiğini, yapılan ödeme ile hesaplanan rakam arasında bir fark bulunmadığından talebin reddi gerektiğini, maluliyet oranını kabul etmediklerini, zorunlu stabilizasyon süresi dolmadan rapor düzenlendiğini, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı ve faturalandırılamayan tedavi giderlerinin poliçe kapsamında olmadığını, TRH-2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz ile hesap yapılması gerektiğini, vekalet ücretinin AAÜT'ye göre belirlenen rakamın 1/5'i oranında olması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı sürücünün sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri ve faturalandırılamayan tedavi giderleri talebine ilişkindir.

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve hesabın TRH-2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi ile yapılmasında hata bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetince kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılması gerekir.

Davaya konu kazanın meydana geldiği 13.02.2020 tarihinde Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup bu Yönetmelik’in ekinde yer alan Erişkinler İçin Engelli Sağlık Kurulu Raporları Engel Oranları Alan Kılavuzunun Omurgaya Ait Sorunlarda Engellilik bölümünün 1-1.1 Yaralanma Modeli Veya Tanı İlişkili Değerlendirme kısmında, “Travma durumlarında ilk tercih edilecek yöntemdir. Eğer bir yaralanma yok ise, bu yöntem yetersiz kalıyor ise veya yaralanma aynı omurga bölgesinde birden fazla segmenti etkiliyor ise eklem hareket genişliği modeli kullanılır. Yaralanma modeli nörolojik kayıp varlığına, kırık, dislokasyon ve hareket segmenti bütünlüğüne dayanır. Birden fazla omurga bölgesi etkilenmiş ise her biri ayrı ayrı değerlendirilir, kişinin engel oranını hesaplamak için Balthazard Hesaplama Tablosundan yararlanılır (Ek.3). Yaralanma bulgularına kortikospinal yol bulguları da eşlik ediyor ise spinal kord lezyonları ile ilgili tablolar kullanılır (Bölüm 4). Bu değerlendirme için engel kalıcı ve stabil olmalı, son 12 ayda değişiklik olmamalıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda; yaralanma omurgaya ilişkin olup kazanın meydana geldiği tarih ile hükme esas alınan sağlık kurulu raporunun düzenlendiği tarih arasında bir yıllık (12 aylık) süre geçmemiştir. Bu nedenle hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmeden alınan rapora itibar edilerek karar verilmesi doğru değildir.

İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden davacının yeniden muayenesi yapılarak kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi amacıyla kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve ekindeki Erişkinler İçin Engelli Sağlık Kurulu Raporları Engel Oranları Alan Kılavuzunun Omurgaya Ait Sorunlarda Engellilik bölümünün 1-1.1 Yaralanma Modeli Veya Tanı İlişkili Değerlendirme kısmına göre gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.

3. Dosya kapsamından; kaza tespit tutanağında kazaya karışan sigortalı aracın sürücüsünün şerit izleme değiştirme kurallarını ihlal ettiğinin, davacının ise aracının hızını köprülere yaklaşırken düşürmediğinin tespit edildiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan kusur bilirkişi raporunda ise sigortalı araç sürücüsünün şerit değiştirme kurallarını ihlal etmesi nedeniyle %25 kusurlu, davacı sürücünün ise önündeki aracı yeterli mesafeden takip etmemek, araç sollama kurallarına uymamak, hızını yol ve trafik durumuna göre ayarlamamak kurallarını ihlal etmesi nedeniyle %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetince anılan kusur raporu benimsenerek, kusur oranları arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.

O halde, İtiraz Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı, ceza soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası da dosya içerisine alınarak, dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı, dosya kapsamında alınan kusur raporu ve tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, İtiraz Hakem Heyeti kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.

4. 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR

1-Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2-Yukarıda (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.