"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1119 E., 2024/1497 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/52 E., 2023/560 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince maddi tazminat talebinin kabulü, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Doğa Sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı Doğa Sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davacı ...'ın eşi ve diğer davacıların babası olan ... ile davalı ... 'nun sürücüsü olduğu ve davalı ... şirketine trafik sigortalı araç arasında 29.09.2021 tarihinde meydana gelen kazada davacılar desteğinin vefat ettiğini, müteveffanın Belediyede Fen İşleri Müdürlüğünde çalıştığını ve aylık 5.662,66 TL ücret aldığını ayrıca hafta sonları çevre düzenleme ve parke taşı döşeme işi ile uğraşarak günlük 200,00 TL ücret aldığını, davacı ...'ın %95 engelli olduğunu ve babası olan müteveffanın desteğine muhtaç olduğunu, diğer davacı çocukların ise öğrenimlerinin devam ettiğini belirterek belirsiz alacak davası olarak ikame edilen davada davacı eş için 50.000,00 TL, davacılar İkbal ve Ahmet Ali için ayrı ayrı 5.000,00 TL, davacı ... için 1.000,00 TL destek tazminatını kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... teminat miktarı ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, davacı eş için 100.000,00 TL, davacı çocukların her biri için ayrı ayrı 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve malik Emirhan Kaburgaoğlun'dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 10.11.2023 havale tarihli dilekçe ile davacı ... için 1.474,609,50 TL, davacı ... için 721.609,68 TL, davacı ... için 428.725,71 TL, davacı ... için 407.596,16 TL olarak destek tazminatı talebini artırmıştır.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Adli Tıp Kurumundan alınan kusur raporunda davalı sürücünün kazada tam kusurlu olduğunun belirtildiği, alınan hesap raporu ile tazminat miktarlarının belirlendiği, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gönderilen yazı ile davacılara rücuya tabi ödeme yapılmadığının belirtildiği, davacıların taleplerini ıslah ettikleri, davacılar desteğinin vefatı nedeni ile yaşadıkları acı ve üzüntü nedeni ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilmesine karar verildiği gerekçesi ile davacı ... için 1.474.609,50 TL, davacı ... için 721.427,68 TL, davacı ... için 428.725,71 TL, davacı ... için 407.596,16 TL maddi tazminatın davalı ... bakımından kaza tarihi olan 29.09.2021 tarihinden, davalı Doğa Sigorta A.Ş. bakımından 22.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olması kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacı ... için 60.000,00 TL, davacı ... için 30.000,00 TL, davacı ... için 30.000,00 TL, davacı ... için 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'ndan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Doğa Sigorta şirketi vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Doğa Sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı defini tekrar ettiklerini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda müteveffanın destek olduğu diğer kişiler araştırılmadan yalnızca başvuruya taraf olan kişiler üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, müteveffanın diğer hak sahiplerine hasar aşamasında davalı ... şirketine başvurduklarını ve ödemeler yapıldığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, zararın tespiti için başvuran tarafından elde edilen kazanımların belirlenmesi ve aleyhe hüküm kurulacak olması halinde bu kazanımların belirlenecek tazminattan indirilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda progresif rant yöntemi kullanılarak hesaplama yapılmış olması ve bu raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, destekten yoksun kalma ve sürekli sakatlık hallerinde tazminat hesaplamasında TRH 2010 Yaşam Tablosu kullanılmasının, %1,8 teknik faiz uygulanması ve hesaplamanın progresif rant yöntemi yerine aktüeryal yöntemlerle yapılması gerektiğini, aynı olay sebebiyle aynı tür tazminat talepli davada, davacıların aynı vekil ile temsil edilmesine karşın ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmadığını beyan ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay içtihatlarına uygun olarak hazırlanan hesap raporun TRH 2010 Yaşam Tablosu ve prograsif rant yöntemince düzenlendiği, güncel nüfus kaydına göre desteğin anne ve babasının kaza tarihinden önce vefat ettiği, pay ayrılmamasının yerinde olduğu, ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar lehine ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde usulsüzlük olmadığı gerekçesi ile davalı Doğa Sigorta şirketi vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Doğa Sigorta şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; teminat limiti ile sınırlı sorumlulukları olduğunu bu durumun kararda belirtilmediğini, müteveffanın davacılara destek olup olmadığının ispatı gerektiğini, tüm hak sahiplerinin belirlenmesini, TRH 2010 Yaşam Tablosu kullanılmasının, %1,8 teknik faiz uygulanmasını, elde edilen kazanımların belirlenmesi ve indirim yapılması gerektiğini, müterafık kusur indirimi yapılması gerektiği, desteğin gelirinin belirlenmesi gerektiğini, davacıların aynı vekil ile temsil edilmesine karşın ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 29.09.2021 tarihli trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların açtığı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53 ve 56 ncı maddeleri, 2918 sayılı Kanun'un 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, davalının poliçe limiti kadar sorumlu olacağının kararda belirtilmiş olmasına, desteğin kazadan önce anne ve babasının vefat etmiş, davacılar dışında hak sahibi kalmamış olmasına, hesaplama yönteminin usul ve yasaya uygun olmasına, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından rücuya tabi ödeme yapılmamış olduğunun bildirilmiş olmasına, maddi ve manevi tazminat miktarları bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olmasına göre davalı vekilinin davacılar ..., ..., ... yönünden temyiz isteminin reddi, davacı ... yönünden aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin davacı ... yönünden diğer temyiz nedenlerine gelince;
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili,müvekkilerinin desteğinin meydana gelen kazada öldüğünü açıklayıp zarar sorumlusu davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş, mahkemece davacıların ve desteğin bakiye yaşam süresi dikkate alınarak destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanarak karar verilmiştir.
TBK gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, her şeyden önce, destek alma hakkı olan kişinin destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir.
Somut olaya bakıldığında; davacı ...'ın dava karara bağlandıktan sonra 20.01.2025 tarihinde vefat ettiği, mahkemenin hükme esas aldığı hesap raporunda ise, davacı ... için desteğin muhtemel bakiye ömür süresi kadar tazminat hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır.
Oysa, destekten yoksun kalma tazminatının yukarıda ifade edilen amaç ve kapsamı karşısında; somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı; destek alacaklısı olan davacı ...'ın ancak babası olan desteğin ölüm tarihi ile kendisinin vefat ettiği tarih aralığı için tazminata hak kazanabileceği gözetilip hesaplama yapılmalıdır.
Somut olayda, incelenen nüfus kaydına göre davacı ...'ın mahkeme karar tarihinden sonra 20.01.2025 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda desteğin, davacı ...'a 15.03.2050 tarihine kadar destek vereceğinin kabulü ile hesaplama yapılmıştır. Ancak davacı ...'in ölüm tarihi olan 20.01.2025 kadar destek alacağı değerlendirilerek tazminat hesaplaması yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün açıklanan nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
KARAR
1.İtirazlarının Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz isteminin REDDİNE,
2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı ... yönünden temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi,