Logo

4. Hukuk Dairesi2024/7758 E. 2024/9662 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze giderleri taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze giderlerinin hesabında daha önceki yargılama aşamalarında hüküm altına alınan ve kesinleşen bilirkişi raporuna uyulması gerektiği ve davacıların temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/30 E., 2023/61 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın Kısmen Kabulü

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda, Yargıtay 4. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; 26.04.2013 tarihinde davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) ile sigortalı aracın müvekkillerinin çocuğu ...'a çarparak ölümüne sebep verdiğini, aracın ... tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe teminatının kişi başı 225.000,00 TL olduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak çocuklarının desteğinden yoksun kalan davacı anne için 1.000,00 TL, baba için 1.000,00 TL, küçük çocuklar için ayrı ayrı 500,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve cenaze ve defin masraflarının davalı şirkete yaptıkları 26.07.2013 başvuru tarihinden ticari faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili; 03.07.2014 tarihinde taleplerini anne ... için 48.957,63 TL, baba ... için 13.917,98 TL, cenaze giderleri için 4.740,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın araç sigorta ettirene ihbarını talep ettiklerini, davacı tarafın sigortalıdan herhangi bir ödeme alınmışsa aynı ödemenin taraflarından tazmin edildiği takdirde sebepsiz zenginleşmiş olacağını, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasının mümkün olmadığını, belirsiz alacak davası koşullarının oluşmadığını, kazaya karışan ... plakalı aracın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen 06.07.2012-2013 tarihleri arasında 347659112 numaralı poliçe ile tanzim edilen ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, 6111 sayılı Kanun gereği tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanacağını, dava açılmadan davacı tarafın müvekkili şirkete herhangi bir başvurusunun olmadığını, belgelerin toplanmasından önce sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi'nin 07.07.2014 tarihli ve 2013/151 Esas, 2014/212 Karar sayılı kararıyla; davacıların murisinin kazanın meydana gelmesinde %85 kusurlu olduğunu belirterek kusur ve yetiştirme gideri indirimi ile birlikte davacı anne ...'in 6.005,94 TL, davacı baba ...'in 2.087,69 TL destekten yoksun kalma tazminat alacağının bulunduğu, ölenin kardeşlerinin ise destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin yerinde olmadığı, davacı anne ve babanın cenaze ve defin masrafı olarak talep edebilecekleri miktarı 1.740,00 TL olarak bildirildiği, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Genel Şartlarına göre aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ..., işletenin 3. kişilere verdiği zararların teminat altına aldığından, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören 3. kişi konumunda bulunduğundan davalı ... şirketinin zararın tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacı anne için 48.957,63 TL, davacı baba için 13.917,98 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 4.740,00 TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere toplam 67.615,61 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 26.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, davacı ... ve ... için açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin 2014/22607 Esas-2016/6754 Karar sayılı 02.06.2016 tarihli kararı ile; mahkemece davacılar vekili tarafından ibraz edilen ıslah dilekçesinin davalılara tebliğ edilmediği, ıslah bir usul işlemi olduğu ıslaha karşı başvurulabilecek hakların tebliğ işlemi ile başladığı, mahkemece davacılar vekili tarafından ibraz edilen ıslah dilekçesinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 27.nci maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının bir sonucu olarak ıslah talebine karşı diyeceklerini bildirme imkanının tanınması gerekirken, ıslah dilekçesi tebliğ edilmeyerek davalıların savunma haklarının kısıtlanmasının isabetli olmadığı, kabule göre; davacıların desteği yaya olduğu sırada, davalının sürücüsü %85 kusurlu olarak çarptığı, davacı vekilinin ıslah dilekçesinde kusur oranları düşülmeksizin talebini belirlediği ancak davalı ..., davacıların desteğinin kusurundan sorumlu tutulamayacağı, kusur oranları düşülerek karar verilmesi gerekirken, kusur oranlarının dikkate alınmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece 1.Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesi'nin 06.10.2021 tarihli ve 2020/137 Esas 2021/377 Karar sayılı kararıyla; Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada 20.05.2014 tarihli bilirkişi raporundaki esas alınan kusur oranı ile Adli Tıp Kurumu'nun raporundaki kusur oranlarının aynı olduğu, hesap raporunun temyiz incelemesinden geçtiği, ilk alınan hesap raporu davalının kazanılmış hakları ihlal olmadığı anlaşılmakla bu rapor esas alınarak davanın kısmen kabulüne İlçe Müftülüğünden gelen yazı cevabında kefen parasının 250,00 TL olduğu anlaşıldığından cenaze giderleri yönünden kısmen kabulü ile davacı ... için 48.957,63 TL, davacı ... için 13.917,98 TL olmak üzere toplam 62.875,61 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 4.740,00 TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere toplam 67.615,61 TL gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacı anne için 6.005,94 TL, davacı baba için 2.087,69 TL, destekten yoksun kalma tazminatı ile 250,00 TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere toplam 8.343,63 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 26.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... ve ... için açılan davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesince 2022/5026 Esas-2022/9131 Karar sayılı ve 21.06.2022 tarihli kararı ile; mahkeme kararının gerekçe kısmında bozma ilamı doğrultusunda Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınarak dosyanın bilirkişisine tevdi edildiği, hesap bilirkişi raporu ve ek raporunda davalının kazanılmış haklarına riayet edilmediği, dosya arasında bulunan 20.05.2014 tarihli bilirkişi raporundaki esas alınan kusur oranı ile Adli Tıp Kurumu (ATK) raporundaki kusur oranlarının aynı olduğu hesap raporunun temyiz incelemesinden geçtiğinden ilk alınan hesap raporunun davalının kazanılmış hakları ihlal olmadığından bu rapor esas alınarak davanın kısmen kabulüne, İlçe Müftülüğünden gelen yazı cevabında kefen parasının 250,00 TL olduğu anlaşıldığından cenaze giderleri yönünden kısmen kabulü ile davacı ... (anne) için 48.957,63 TL, davacı ... (baba) için 13.917,98 TL olmak üzere toplam 62.875,61 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 4.740,00 TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere toplam 67.615,61 TL tazminatın 22.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, ... ve ... için açılan davanın ise reddine karar vermek gerektiği kanaatine varıldığı gerekçe kısmında belirtilmiş iken hüküm kısmında bu gerekçeden farklı miktarda davacı anne için 6.005,94 TL, davacı baba için 2.087,69 TL ve 250,00 TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere toplam 8.343,63 TL'ye karar verilmesinin çelişki oluşturduğu, mahkemece; yukarıda açıklanan yasa hükümlerine ve içtihada uygun şekilde; hüküm çelişkisi içermeyen kendi içinde tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulması gerekirken, Anayasa ile 6100 sayılı HMK'nın 297 ve 298 inci maddelerine aykırı şekilde, hükümde çelişki ve infazda tereddüt yaratacak şekilde karar yazılması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerektiği, bozma nedenine göre, davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece 2. Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, 20.05.2014 tarihli bilirkişi raporundaki esas alınan kusur oranı ile ATK raporundaki kusur oranlarının aynı olduğu, hesap raporunun temyiz incelemesinden geçtiği anlaşılmakla ilk alınan hesap raporu davalının kazanılmış hakları ihlal olmadığı anlaşılmakla bu rapor esas alınarak davanın kısmen kabulüne, İlçe Müftülüğünden gelen yazı cevabında kefen parasının 250,00 TL olduğu anlaşıldığından cenaze giderleri yönünden kısmen kabulü ile davacı ... için 6.005,94 TL, davacı ... için 2.087,69 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 250,00 TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere toplam 8.343,63 TL tazminatın kaza ve dolayısıyla temerrüt tarihi olan 26.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, davacı ... ve ... için açılan davanın ise reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacı anne için 6.005,94TL, davacı baba için 2.087,69 TL, destekten yoksun kalma tazminatı ile 250,00 TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere toplam 8.343,63 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 26.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... ve ... için açılan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; mahkeme gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişkilerin mevcut olduğunu, uygulanan faiz türü ile faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, mahkemece karar verilirken davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek bozma öncesi alınan bilirkişi raporu baz alınarak karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, müteveffanın muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi; davacının veya müteveffanın muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem tazminat hesabı yapılması gerektiğini, hesap tarihindeki bilinen asgari ücret ile işlemiş dönem hesabı yapılması gerektiğini, 2020 yılı ve sonrası için asgari ücrette yaşanan artış sebebiyle bozma öncesi rapora uyarak karar verilmesi halinde hakkaniyete uygun bir sonuca varılamayacağını, mahkemece cenaze ve defin masrafları için yöresel örf adetlere göre yapılan harcamaların dikkate alınmaması ve Belediyeden cenaze ve defin masrafları için gelen cevabi yazı olmasına rağmen sadece İlçe Müftülüğünden gelen kefen parası giderlerine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık;Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90, 91 ve 92 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53 üncü maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla temyiz eden taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, hükmedilen tazminatların usul ve yasaya uygun belirlendiği rapor uyarınca karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacılara iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.