"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/483 - 2022/485
HÜKÜM/KARAR : Davanın Usulden Reddi/ İtirazın kabulü ile Davanın Kısmen Kabulü
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının kabulüne, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda davalı vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30.07.2020 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında yolcu konumunda bulunan davacının yaralanarak malul kaldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 4.500,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 400,00 TL geçici iş görmezlik tazminatı, 100,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 5.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte, ayrıca 1.500,00 TL rapor ücretinin davalıdan tazminini talep etmiş, ıslahla talebini 61.252,70 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava açmadan önce davalı ... şirketine usulüne uygun belgelerle başvurmadığını, eksik evrakla başvuru yapıldığını, talebin usulden reddi gerektiğini, davacının alacağı miktar belli olduğu için belirsiz alacak ve kısmi dava açmasında hukuki yarar olmadığından usulden reddi gerektiğini, davacının sunduğu maluliyet raporundaki maluliyet oranının yüksek olduğunu, Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanarak yapılması gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşıması hali araştırılarak indirim yapılması gerektiğini, geçici iş görmezlik, geçici bakıcı gideri ve diğer tedavi giderlerinden müvekkilinin her hangi bir sorumluluğu olmadığını, davacıya Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti ile ödeme yapıldıysa tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, uzlaşma varsa davanın feragat sebebiyle reddi gerektiğini, davacı usulüne uygun başvuruda bulunmadığından davalının temerrüde düşmediğini, faize hükmedilecek ise de bunun ancak yasal faiz olabileceğini, davacı lehine 1/5 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, sunulan maluliyet raporunun kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine uygun hazırlanmadığı gerekçesi ile “başvurunun usulden reddine" karar vermiştir.
IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.
B. İtiraz Sebepleri
Davacı vekili itirazında; dava açılmadan gerekli belgelerle davalıya müracaat edildiğini, sunulan maluliyet raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğunu belirterek davanın usulden reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek karara itiraz etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlıkta kazanın 30.07.2020 tarihinde gerçekleştiğini, kaza tarihi itibariyle davacının Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmış raporla davalıya müracaat etmesi gerektiğini, davacı tarafın da anılan Yönetmeliğe uygun olarak Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 09.03.2021 tarihli kurul raporu ile davalıya başvurduğunu, söz konusu raporda davacının kaza sebebiyle gerçekleşen maluliyete esas arazları ile maluliyeti arasında illiyet bağı kurulmak suretiyle fiziki muayenesi yapılarak hazırlandığını, bu nedenle maluliyet raporunun hükme esas alınarak karar verilmesi gerektiğini belirterek kusur ve aktüer raporları dosyaya kazandırılarak müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile, 47.024,68 TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 1.683,18 TL geçici iş görmezlik tazminatı, 294,30 TL geçici bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 49.002,16 TL tazminatın 22.04.2021 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; müterafik kusur indirimi yapılması için gereken şartların oluşmadığını, müterafik kusur indirimi için koruyucu tedbir kullanılmamasına ek olarak maluliyetin veya zararın artmasında koruyucu önlemlerin kullanılmamasının illiyetli olduğunu da ispatlaması gerektiğini, davacının emniyet kemeri takmadığını kabul etmemekle beraber müvekkilin kaza sebebi ile malul kaldığı yaralanmaların emniyet kemeri ile önlenebilecek nitelikte olmadığını, bu nedenle de zararın doğmasında ya da artmasında bir etkisi bulunmadığını belirterek karara itiraz etmiştir.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dosya kapsamında hazırlanan ve hükme esas alınan 20.05.2022 tarihli aktüer bilirkişi raporunun tebliğ edilmeden ve bilirkişi raporuna ilişkin beyan ve itirazlarını sunabilmeleri için geçmesi gereken 2 haftalık yasal süre geçmeden 25.05.2022 tarihinde hüküm kurulduğunu, başvuran tarafından sigorta şirketine yapılan başvuruda kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri uyarınca usulüne uygun hazırlanmış sağlık kurulu raporu bulunmadığını, bu nedenlerle KTK'nın 97 nci maddesine göre yapılmış usulüne uygun bir başvuru bulunmadığından usulden reddi gerektiğini, 30.07.2020 tarihli kaza sebebiyle davacının ortopedik olarak kalıcı araz tespiti yapılabilmesi için zaruri olan 18 aylık stabilizasyon süreci tamamlanmadan 09.03.2021 tarihinde hazırlanan sağlık kurulu raporunun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli biçimde hazırlanmış kusur raporu alınması gerektiğini, davacı tarafın kaza anında sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, bu nedenle hatır taşıması mevcut olduğunu, yine başvuran tarafın istiap haddinin aşıldığı araçta seyahat ettiğini, müterafik kusurun varlığı nedeniyle davalı ... şirketinin herhangi bir sorumluluğunun doğması durumunda tazminat miktarından indirim yapılması gerektiğini, tazminat hesabının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanarak yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı giderinden sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, rapor ücretinden sigorta şirketinin sorumlu tutulmasının doğru olmadığını, taraflar arasında uzlaşma sağlandığı için davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin aktüer rapor tarihi olması gerektiğini, kabul red oranına göre davalı lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, başvuran lehine hükmedilecek vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 377 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90, 91 inci maddeleri, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Sigorta tahkim yargılamasında hükmedilecek vekalet ücreti ile ilgili olarak;
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17 nci maddesinde "Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir." hükmü yer almaktadır.
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 üncü fıkrasında (19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 6 ncı maddesi ile eklenen) "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." düzenlemesi mevcuttur.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 17/2 nci maddesi ise "Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez." şeklinde düzenlenmiştir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13 ve 17 nci maddeleri gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının 6.3. bendinde yer alan "7.170,28 TL" ibaresi çıkartılarak yerine "5.100,00 TL" ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.