"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/60 E., 2021/272 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı ... yönünden davanın reddine, diğer davacılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 25.07.2015 tarihinde davacıların eş/babası destek sürücü ...’nun kullanımındaki trafik sigortasız araç ile meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 19.01.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini toplam 244.454,00 TL’ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazanın 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Genel Şartlar'dan sonra meydana geldiğini, Genel Şartlar A.6. d bendi gereğince destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında kaldığını, desteğin %100 kusurlu olduğunu, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, davalının ödeyeceği tazminatı desteğin mirasçıları davacılara rücu edeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.04.2017 tarihli ve 2015/213 Esas, 2017/58 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile davacı eş ... için 198.951,00 TL, davacı çocuk ... için 18.791,00 TL, davacı çocuk ... için 26.712,00 TL'nin dava tarihi olan 10.09.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.11.2018 tarihli ve 2017/3161 Esas, 2018/1806 Karar sayılı kararıyla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 05.11.2020 tarih ve 2019/680 Esas, 2020/6579 Karar sayılı ilamı ile; davalı vekilinin davacılar ... ve ... lehine hükmedilen tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin hükmün kesin olması nedeni ile reddine, " Somut olayda, sürücü/desteğin, sevk ve idaresindeki araç ile 25.07.2015 tarihinde kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kaza sonucunda öldüğünün anlaşıldığı, davalının sorumluluğunun kapsamı 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecek olup, anılan Genel Şartların "Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı A.6. maddesinin (d) bendinde; "destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri" teminat kapsamı dışında bırakılmakla, kendi ölümüne neden olan sürücünün (desteğin) tam kusuruna isabet eden destek tazminatı talebi ZMSS poliçe teminatı kapsamında olmayıp, davacı tarafın davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasının, Bölge Adliye Mahkemesince de davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddinin doğru görülmediği" gerekçesi ile karar bozularak dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılardan ... ile ... hakkında mahkemece verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacılardan ... yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde; sigorta sözleşmelerine ilişkin şartların normlar hiyerarşisi gereğince kanuna uygun olması gerektiğini, kanunlarda teminat dışı sayılmayan bir durumun, genel şartlarla teminat dışı tutulamayacağını, 2918 sayılı Kanun'un 92 nci maddesinde teminat dışı haller arasında sayılmayan “destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin” teminat dışı kaldığı hususunun somut olayda tatbik edilmesinin mümkün olmadığını, davacı ... yönünden muris ... açısından, mirasın hükmen reddine kararının mevcut olduğunu, davalı vekili lehine hükmedilen nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı sigorta şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi bulunmayan aracın karıştığı trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların açtığı destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90, 91 ve 92 inci maddeleri, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, ... Yönetmeliği.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olmasına, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı davasına ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı ... yönünden davanın reddine, hüküm kesinleşen diğer davacılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve kendini vekil ile temsil ettiren davalı yararına 22.376,57 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında: "Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” düzenlemesine yer verilmiş olup davanın tümüyle reddine karar verilmiş olduğu ve karar tarihindeki tarife hükümleri dikkate alındığında davalı lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2 nci maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı ... vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan "22.376,57 TL" ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine "4.080,00 TL" ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA;
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı ...'ya iadesine,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.