"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/582 E. - 2019/453 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/582 E. - 2019/453 K. sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki Balıkesir ili, Susurluk ilçesi, Karapürçek mahallesi 12 ve 45 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dava konusu taşınmazlardan 45 parselin kalaştırmadan arta kalan alanının (569,71 metrekare) geometrik durumu, yüzölçümü, kamulaştırma amacı nazara alındığında kullanılamaz hale geldiği anlaşıldığından, bu kısmın tamamının bedeline hükmedilmesi gerekirken değer azalışı olduğu kabul edilerek aza hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
2- Anayasa Mahkemesi'nin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.