"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/35 E. - 2018/697 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce verilen istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/35 E. -2018/697 K. sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki Balıkesir İli, Susurluk İlçesi, Yeni Mahallesi 50 ada 9 parsel ve 51 ada 18 sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin temyizine gelince;
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 6 nolu bendinin davacı lehine vekalet ücretinine ilişkin 4'üncü paragrafının hükümden çıkarılmasına, bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine,
Hükmün böylece HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.