Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11408 E. 2023/1041 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve bedelin ödenme şekline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir yöntemi ile değer biçilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında davacı idare tarafından depo edilen fark bedelin hatalı yazılması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddi ile kamu düzeni uyarınca İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.03.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı idare vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 287 ada 41 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; acele kamulaştırma dosyasında alınan bilirkişi raporunda bedelin düşük belirlendiğini, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, tarım arazisi olarak değerlendirildiği taktirde sulu tarım ürünlerinin yetiştirilmesine uygun olup bir yılda iki ürün yetiştirilebilecek nitelikte olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %3, objektif değer artış oranının ise yüksek belirlenmesi gerektiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; objektif değer artış oranının % 50, kapitalizasyon faiz oranının ise % 4 alınmasının hatalı olduğunu, taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında olduğu hâlde sulu kabul edilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; münavebe ürünlerinin ortalamasının hatalı alındığını, münavebe ürün deseninin bir kısım dosyalarda alınan münavebe ürünlerine göre çelişkili olduğunu, sulu tarım arazisi kuru tarım ürünleri ile değerlendirildiğini, üretim giderlerinin brüt gelirin 1/3'ü olarak alınmadığını, aynı bölgedeki taşınmazlar farklı münavebe ürünleriyle değerlendirilerek fahiş fiyat farkı oluştuğunu, objektif değer artış oranının yetersiz olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının % 3 alınması gerektiğini, bilirkişilerin ilçe tarım ve orman müdürlüğünde alt-üst ilişkisi içinde görev yapan kişilerden seçilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece cevap dilekçesinde belirtilen deliller toplanmadan karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sulu arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığını, sulu arazi olarak uygulanan kapitalizasyon faizi oranının yerinde olduğunu, bilirkişi raporunda belirtilen münavebe ürünleri ve verilerin bölgenin münavebe yapısı ve resmi tarım verileri ile uyumlu olduğunu, ilçe tarım verilerinde belirtilen masraflarla ekonomik tarım yapılamayacağından üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığını; ancak 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanunu'nun 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının; kısmen iptaline karar verilmiş olup, Anayasa Mahkemesinin yukarıda açıklanan kararı esas alınarak kamulaştırma bedelinin davalıya nemaları ile birlikte derhâl ödenmesine ve istinaf karar tarihinde ödenebilir hâle gelmesi sebebiyle fark bedele dava tarihini takip eden 4 üncü ayın bitimi tarihinden istinaf karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ilişkin hüküm fıkrasının kamu düzeni gereğince düzeltilmesi gerektiği belirtilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, faizin İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 06.03.2019 tarihine kadar işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Hüküm fıkrasında davacı idare tarafından depo edilen fark bedelin hatalı yazılması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idarenin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; III nolu bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "539.436,81" sayısının çıkartılmasına, yerine "536.406,81" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davacı idare vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına,

Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.